Bir gün bir müteahhit aradı beni, o zamanlar cep telefonu yok, üniversite 1'inci sınıftayım, babamın bürosu var orada oturuyorum, telefonu açtım, karadenizli müteahhit , "Sen Abdülkadir abinin nesi oluyorsun?" dedi, oğluyum dedim.
"Bak delikanlı dedi, oraya geleceğim, baban orada mı" dedi, "birazdan gelir ,gel" dedim.
"Seninle anlaşalım önce" dedi, "babanı ikna et, sana bir araba alacağım" dedi. "Tamam dedim süper olur, bedava araba."
"Adamsın dedim, seni Allah gönderdi, şimdi derdini söyle" dedim.
"Bir arsa var, ben belediyeden işi hallettim, baban bozuyor ve benle uğraşıyor, geliyorum şu işi hallet" dedi, "gel dedim o iş bende".
Babam geldi, bir müteahhit var , gelecek bir arsa var şurada, bizimde değil, sen adamla uğraşıyormuşsun, kimin bu yer dedim.
"Benim bir arkadaşımın dedi, karşı tarafta oturuyor "dedi. Bize ne ya dedim, adamın arsası için mücadele ediyorsun. Başımıza derde sokacaksın dedim.
Babam, "adam fakir, bize teslim olmuş, yeri değerlendi,e linden alamaya çalışıyorlar, buna izin vermem" dedi..
Müteahhit geldi,büyük bir lüks arabadan indi,kilolu bir adam.
Başladı konuşmaya,karadeniz şivesi ile,ben bu yeri aldım o arsalar benim,abi sen çok uğraşıyorsun,belediyeyi ayağa kaldırdın dedi,yapma abi dedi.
Babam dediki,sen zenginmisin.
Müteahhit ,evet abi dedi.
Babam dediki,ne kadar daha zengin olacaksın ,nerede duracaksın dedi.
Müteahhit anlamadım abi dedi.
Babam,ulan dedi,bu adam fakir,oğlu fakir,torunu oldu odamı fakir olsun,bu insanların yüzü gülmesin mi,karınları doymasın mı,bir fırsat gelmiş ellerine,yeri değerlenmiş,o yeri bu fakirin elinden almaya çalışıyorsun.Utanmıyormusun lan.
Çık git lan buradan,seni gözüm görmesin,buralara gelme bir daha,seni perişan ederim dedi babam.
Bende adama,çık lan dedim buradan,bizi düşürdüğün duruma bak,çık git dedim.
Adam gitti,babam dediki,senin ne durumun var.
Bende,araba alacaktı bana,ama ben böyle olduğunu nerden bileyim dedim.
Babam gülmeye başladı..
2 gün sonra büro telefonu yine çaldı ,açtım müteahhit efendi arıyor,ne var lan dedim,baban oradamı dedi,gelecek dedim,geliyorum dedi,gel dedim.
Aslında tatlı bir adamdı müteahhit,çok koşturan bir tip ve çok zengin.
Geldi,babamı beklerken bana dediki,senin baban varya,çok büyük bir adam.
Ne oldu dedim,ya 2 gündür uyuyamadım ,daha ne kadar zengin olucan dedi ya,birde kime mal kazanıyorsun ,damadınla gelinin yiyecek dedi ya, çok doğru adam senin baban, benim hayatımı değiştirdi dedi..
Babam geldi,hoş geldin dedi.
Müteahhit abi dedi,haklısın,ama o arsayı müteahhit olarak bana ver dedi,Babam ,müteahhit olarak yapmak senin hakkın,arsa benim değil,konuş,anlaş yap dedi..
Konuştu,anlaştı yaptı.Benim araba hikaye oldu.
Bir insan daha ne kadar zenginleşebilir,gözü ne kadar doyabilir,ne kadar yer,midesinin ölçüsü nedir.
Fakirin hakkını yemek,kul hakkı yemek nasıl bir vicdandır...
At keserken bu at değil camuş diyen ,korkak kabadayı, sana söylüyorum...
Daha ne kadar yiyeceksin,yedin yedin doymadın.
Bir şiirle devam edelim...
Aklımdan geçenle
Gözümde tütenle
Yalanla sitemle
Olup bitenle
Kavga etmeye gelmedim
Kırıldım yapıştırdım
Dağıldım toparlandım
Eskidim yenilendim
Hayata küsmeye gelmedim
Başkası olmaya
Ezbere uymaya
Aynı şarkıyı duymaya
Gelmedim
Aynı yükü taşımaya
Her şeye şaşırmaya
Bardağı taşırmaya
Gelmedim
Hep çirkin şansı istedim
Sevdim sevilmedim
Ben bu hayatı böyle
İdare etmeye gelmedim