Önder İmam Hatipliler Derneği tarafından Kızılcahamam'da düzenlenen Kültür ve Gençlik Politikaları Kurultayı'nın kapanış programına katılan Bilal Erdoğan, son günlerde İngiltere parlamentosunda yaşanan sürece dikkat çekti.
Erdoğan, "Avrupa'da liderlik kalibresinde kimse yok. Ne İngiltere'de, ne Almanya'da, ne de Fransa'da var. Biz, tarihin böyle bir dönüm noktasında önümüzde güçlü bir liderimiz olduğu için şanslıyız" diye konuştu.Liderliğin çok iyi tanımlanması gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Liderlik, toplumsal değişimin, statüko varken değil statükonun tehlikede olduğu bu huzursuzluk zamanlarında gerçekleştiğini bilmek ve huzursuzluk zamanlarında soğukkanlılığını kaybetmeden o değişimi yönetebilmektir. 16 yılda yaşadıklarımız budur. 28 Şubat dönemini düşünün. Toplumun inançlı kesimine ciddi zulümlerin yapıldığı ve elitist tabakanın istediği gibi bu toplumu değiştirebileceğini düşündüğü huzursuzluk zamanları…Bu zamanların beklediği liderlik, millete hemen huzur getirip işleri yatıştırmak değil, milleti, o huzursuzluğun yeniden yaşanmayacağı yeni bir statükoya kavuşturmak. Dünya 5'ten büyüktür dediğiniz zaman iddialı bir statükoyu hedef olarak önünüze koyuyorsunuz."
YERLİLİK VE MİLLİLİK VURGUSU
Erdoğan, AK Parti iktidarıyla birlikte yerlilik ve millilik vurgusunun ön plana çıktığını ifade ederek, yerlilik ve milliğin 'kazanılan vatan toprağının kaybedilmeden geleceğin inşa edilmesi' olduğunu söyledi.Türk kültürünün kodlarında kahramanlık olduğunu ve bu kodların yeniden ihya edilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:"15 Temmuz gecesinden önce büyüklerimize sorsaydık, 'Böyle bir şey olur mu?' diye, 'Bu gençlerde nerede o iş' derlerdi. Ama o gece kodlarımızdaki kahramanlığı dışarı çıkarabildik. Bunu nasıl dışarı çıkarabildiğimizi sorgulamamız gerekli. Türkiye'de bundan önce de darbeler oldu, halkın içine sindiremediği işler yapıldı ama halk sokağa çıkıp yenemedi. 15 Temmuz'da ise bunu dışarı çıkarmamızı sağlayan bir açılım sağladık. Bu açılımın, cesur bir liderin önümüze düşmesinden kaynaklandığını düşünüyorum."
Kültür kodlarını tanıyıp korumanın, 'evrensele kapıların kapanması' anlamına gelmediğini söyleyen Erdoğan, gençlerin kültür coğrafyası dışındaki olayları da bilmeleri ve kendilerini geliştirmeleri gerektiğini söyledi.
'SİZE 'GERİCİ, YOBAZ' DİYECEKLER, ONLARA VERECEK CEVABIMIZ ARTIK VAR'
Müslümanların Kur'an'a ve Peygamber'in sünnetine uygun şekilde yaşaması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "Bizler Müslümanca yaşamak zorundayız. Eğer biz Müslüman gibi yaşarsak, o zaman kimseye bir şey anlatmamıza gerek kalmayacak. Zaten Müslümanlar, yaşadıkları yerler, yaşayışları ve mutluluklarıyla gereken mesajı vermiş olacaklar" diye konuştu.İmam hatiplilerin, Osmanlı Türkçesini okuyabilmesi gerektiğini ancak bu konu gündeme geldiğinde bazı kesimler tarafından eleştirileceğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:"Size 'gerici, yobaz' diyecekler. Onlara artık verecek cevabımız var. 16 yıl önce biraz daha zorlanabilirdik ama ben şunu söylüyorum; Türkiye'de imam hatiplilere ya da bugün ülkeyi yönetenlere 'gerici' diyenler, ortaya ne koydu da ilerici oldu? 1950'lerde yerli uçağımızın, arabamızın üretildiğini ve engellendiğini biliyoruz. İlerici geçinenler siz neredeydiniz? Siz aya çıktınız da, birileri sizin paçanıza mı yapıştı? 16 yıldaki büyüme hızımızı Cumhuriyet tarihi boyunca yaşayabilseydik, bugün biz İtalya'nın da Fransa'nın da önünde olacaktık. Türkiye'nin dünya çapında büyük projeleri yapabiliyor olması ve yerli teknolojide de büyük hamlelere imza atabiliyor olması, bize gerici diyenlere verilecek en büyük cevaptır."
GENÇLERE SOSYAL MEDYA İKAZI
Erdoğan, gençlerin kendi kültürel kodlarını korumaları için sosyal medya örneğiyle tavsiyelerde bulundu. Sosyal medya kullanımının yaygınlığına dikkati çeken Erdoğan, "Ne kadar saatinizi sosyal medyada tüketiyor, ne kadar saatinizi gerçek verimli işlerle geçiriyorsunuz? Bu konuda kendinizi hesaba çekin" ifadelerini kullandı.Amerika ve Avrupa'nın, insan hakları ve demokrasi konusundaki yaklaşımlarına da değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Filistin'de seçim olduğu zaman sen seçimin sonucunu tanımazsan, Mısır'da darbe olduğu zaman darbeye darbe diyemezsen, kimse senin demokrasi demene de inanmaz. Senin sokaklarında kalkışma olduğunu zaman milleti polis mermisiyle öldürürsen, Türkiye'de kaza kurşunuyla hayatını kaybeden insanlarla ilgili yaptığın hamaset tutmaz. Evrensel değerlerle size bir şey satmaya çalıştıklarında, siz önce kendi değerlerinizi ortaya koyun."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...