Bundan 3-4 ay önce bir akşam, oturduğum nadir anlardan birinde, kolumda bir yanma hissettim,ardından tüm vücudumu saran morluk ve kızarıklıklar başladı. Üstüne bir de bitmeyen bir kaşıntı eklenince dedim “Sanırım ömrümüzün son demine geldik.”
Bir yandan da kendimi avutmak için şaka yapıyorum. Bakın,çürüttünüz beni!
Kan testleri,Mr’lar,alerji testleri ve hepsi gayet tertemiz …
Babam başladı,”Şekerin var bence senin senin,az tatlı ye!”
Annem “Sigarayı bırak diyorum, bacağını kesecekler,”
Masal yaralarıma üflüyor.
Ev deli çadırına döndü ahaha.
Bir uğultu halinde gelen tüm seslere yetişmeye çalışıyorum,gittiğim hiçbir doktor çare bulamıyor.
Çekimler var,yüzümü saran kızarıklıklar ve kabarmalardan mümkün değil dışarı çıkmam hatta ne olur ne olmaz diye saçımı boyatmıyorum,makyaj yapamıyorum,
Kremler,tabletler,kortizon iğneleri, sonuç 0.
Geceleri o kadar az uyuyabildim ki salondaki koltukta oturup dua okumaya başladım. Allahım, vallahi ne günahım var bilmiyorum,çok iyi bir insan olacağım. Geçen biri yardım istemişti dönememiştim o mu, filanca buluşmak istemişti çok ihtiyacım var diye,yoğundum gidemedim o mu? Kime ne yaptığımı düşünüyorum bir yandan. Bulamıyorum. Çünkü bildiğiniz üzere kırıldığım zaman kırmamak için giderim ben. Kötü bir cümle söylemem, söyleyemem.
Baktık tıbben yapamıyoruz, dedik uhreviyata dalalım
Herkes seferber oldu.
Bakır tasta kurşun döküldü, yok. Kurşun döken abla tastaki şekillere bakıyor,iğne iğne olmuş vayyyy ! ( Sanki gayrimenkul zenginiyim,sanki özel uçağım var,milletin işi gücü yok bana nazar edecek)
Biri dedi ki “Sende bulgur püskürmesi var.” “O nedir? dedim.” Çok göz var, bulguru okuyarak üstünden dökeceğiz iyileşeceksin. “ Tövbe bismillah. Gülmeyin,yemin ederim bulgur çuvalına gir, bağlayacağız deseler girerdim öyle bir acı. Okuyup üstüme bulgur döktüler.
Beriki dedi ki evi sirkeyle sil,bir kaşık da iç. Lavanta sirkesi,beyaz sirke,üzüm sirkesi,elma sirkeleri derken ev laboratuvara döndü.
En son gittiğim doktor bana şunu sordu. “Yakın zamanda biri mi vefat etti ?” Sizde üzüntüye bağlı sinir ucu iltihabı var.
“Peki ne yapacağım?”” Üzülmeyeceksin” dedi. Bu kadar.
İnsanı bazen bir parfüm hasta eder,bazen yediği bir yemek bazen de fazla incelik. Hani Sertap Erener’in de dediği gibi. “İncindik,incelikler yüzünden. “
“Peki ne yapacağım?”” Üzülmeyeceksin” dedi. Bu kadar.
İnsanı bazen bir parfüm hasta eder,bazen yediği bir yemek bazen de fazla incelik. Hani Sertap Erener’in de dediği gibi. “İncindik,incelikler yüzünden. “
Orada sesim birden ağlak bir hale döndü,ağlayamadığım ne varsa ağladım.
Söylediklerime,söyleyemediklerime…En çok da kendime …
İncelik zehirlenmesine girmeyin dostlar…
Sonra bulgura bulanırsınız.