Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Cumartesi günü, Suudi Arabistan’dan canlı yayınlanan bir konuşma ile başbakanlıktan istifa ettiğini açıklamıştı. Hariri gerekçe olarak İran’ın bölgedeki etkisini ve babası gibi suikasta uğrayacağına dair korkusunu göstermişti.
Riyad’dan yayınlanan konuşmada Hariri, hem hükümetini hem de kendi ekibini gafil avladı. Hariri hükümeti hem Lübnan parlamentosundaki bölgesel konulara dair ayrılıktan, hem de borç ve yolsuzluktan dolayı 11 aylık hükümetinde başarısızlığa uğramıştı.
Suudi Arabistan, İran’ın bölgedeki nüfuzunun artmasından hayli rahatsız ve bölgede kendi etrafında İran karşıtı güç topluyor.
Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan Pazartesi günü yayınlanan yazısında, "'Lübnan Başbakanı, Suudi Arabistan'da, İran'ı suçlayarak istifa etti' cümlesi aslında son on yılda bölgede gerçekleştirilen dizayn çalışmalarının parçalayıcılığının da bir özetiydi" diyor.
İstifa gecesi, "Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu"nun; bakanlar, eski bakanlar da dahil 11 Prens'i içeren 30'dan fazla kişiyi gözaltına aldırdığı hatırlatıyor.
Gelişmelerin İran'dan sonra Türkiye ve Katar'ı hedef alacağını iddia ediyor,
Kaplan:
"Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Pentagon'un bir sonraki yürüyeceği hedefin İran olduğu görünse de; bu eksenin aslında Katar ve Türkiye'yi de hedef alacağı açık. İngiltere-Çin arasındaki İpekyolu yakınlaşması, Rusya'nın jeo-politik hedeflerini gerçekleştirme, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü koruyarak güçlenme, Katar'ın 'uydu devlet' olmadan büyüme amaçları örtüşüyor." dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |