Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekileceğini açıklamasının ardından yapılan "ABD, Ortadoğu'da hedeflerine ulaşamadı" yorumlarına "ABD, Ortadoğu'da amacına ulaştı, kaosun sürmesini istiyordu ve bu kaos sürüyor" değerlendirmesiyle yanıt verdi.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (ESAM) Siyaset Buluşmaları toplantısında konuşan Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu "Yemen, Afganistan ve Türkiye son derece stratejik noktadadır. Bizim ülkemiz, üç kıtanın birleştiği yerdedir. Afganistan'ın ise ABD açısından önemi Rusya'yı güneyden, Çin'i de Batı'dan kuşatacak konumda olması. ABD'nin Afganistan'dan çıkmamasının sebebi bu. Öte yandan, ABD'nin bölgede yaptığı, kaosu sürdürmek. Kimileri ‘ABD, Ortadoğu'da istediğini alamadı' diyor ama bence aldı. Çünkü ABD'nin istediği bu kaosun devam etmesiydi. Ve şimdi bölge kaos içinde. Ülkeler çeşitli davalar için birbirinin boğazını keser vaziyete geldi. IŞİD, Boko Haram gibi terör örgütleri de ABD'nin oluşturduğu kaos ortamının bir sonucu. ABD, bu kaos ortamından Rusya ve Çin de dahil olmak üzere diğer bütün ülkelerin zarar göreceğini, bir tek kendisinin karlı çıkacağını görüyor. Bölgede sınırlar yeniden çiziliyor. Eski ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın dediği üzere 22 ülkenin sınırları değiştiriliyor" ifadelerini kullandı.
‘BATI, İSLAM ÜLKELERİNİN KALKINMASINI ENGELLEMEK İÇİN ORTADOĞU'YU BÖLMEK İSTİYOR'
Batı'nın İslam ülkelerinin kalkınmasından rahatsız olduğunu söyleyen Karamollaoğlu "Batı, kalkınmakta olan ülkelerin hepsinden rahatsız. Ama karşılarında hasım olarak gördükleri en ciddi blok, İslam alemi. Çünkü geçmişte medeniyetler kurulmuş, bu medeniyetler Batı'ya ilmi ve insanlığı götürmüş. Ama arkasından öyle bir dönem gelmiş ki biz bütün değerlerimizi kaybetmişiz. 1683 Viyana bozgunuyla aslında gerileme başlamamış, gerilemenin başladığı ortaya çıkmış. Bizim geri kaldığımız gün ışığına çıkmış. Ondan sonra da bir daha dikiş tutturamamışız, bugünlere gelmişiz. Onun için İslam ülkelerinin kalkınmasını, güçlenmesini önlemek en önemli meselelerden bir tanesi. İslam dünyasını bu sebeple yeniden şekillendirmek istiyorlar. Özellikle de Ortadoğu'yu bölmek istiyorlar" ifadelerini kullandı.
ABD'nin politikalarının İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiğine işaret eden Karamollaoğlu "Siyonist anlayışa sahip Evangelistlerin bölgedeki emelleri ortada. Bunlarla ilgili söylenenleri ‘komplo teorisi' deyip geçmemek lazım. Çünkü şu anda Amerika'da en güçlü blok ve Trump'ı destekleyenler de bunlar. Bu politikaların sonucu olarak İslam ülkelerinde etnik ve mezhep çatışmaları körükleniyor.. Müslümanlar birbirlerini kırıyor, kimsenin umrunda değil. Hatta zevk alıyorlar. Batı, İslamofobiyi körükleyerek ve radikalleri destekleyerek İslam'a bakışı yönlendirmeye çalışıyor" dedi.
‘ABD KENDİSİNİ ‘DÜNYANIN EFENDİSİ' OLARAK GÖRMEYE BAŞLADI VE SINIRLARI YENİDEN ÇİZME PLANLARINA KOYULDU'
"ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi 1990'larda şekil aldı" diyen Karamollaoğlu "Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından da ABD kendisini ‘dünyanın efendisi' olarak görmeye başladı. Büyük Ortadoğu Projesi, 1990'larda çizildi ve Pentagon'un dergisinde yayınlandı. O zaman bu yayınlanan makalenin ABD'nin politikasını yansıtmayacağını ve bunun bir askerin fikirlerinden ibaret olduğunu söyleyenler olsa da sonraki gelişmeler bunun böyle olmadığını gösterdi. ABD, 1994'te çizdiği haritayla Ortadoğu'yu daha doğrusu bu bölgeyi bütünüyle yeniden tanzim etmeye karar verdi. Sınırlar değişiyor, Türkiye bölünüyor. İran, Pakistan, Suudi Arabistan, Mısır, Kuzey Afrika, hepsi bölünüyor. Amerika diyor ki ‘bunu birisi çizmiş, ben ne yapayım'. Bu kadar basit. Ama biz Büyük Ortadoğu Projesi'ni göz ardı edemeyiz. Benim bu söylediğimi bazı arkadaşlar ‘komplo teorisi' olarak anlayabilirler ama bunun komplo teorisiyle alakası yok. Teori değil pratik bir komplo. Fiilen icraata koyulmaya çalışılan bir komplo, bir harita" diye ekledi.
‘TÜRKİYE'NİN DIŞ POLİTİKASINDA SÜREKLİ BU DENLİ DEĞİŞKENLİK OLMAMALI'
Türkiye'nin karşı karşıya olduğu "terör sorununun sürdüğüne" işaret eden ve Türkiye'nin tutarlı bir dış politika izlemesini gerektiğini savunan Karamollaoğlu, "Münbiç'e girilmesinin gündemde olmasının sebebi de Türkiye'nin sınırının ötesinde kendi güvenliğini tehdit eden bir oluşumla karşı karşıya kalmış olması. Ancak bu belli ölçü ve şartlarda yerine getirilmeli. Bir diğer mesele ise, dış politikamızın değişkenliği. Kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmiyoruz. ABD'ye karşı karşıya gelmişiz gibi bir gündem oluşturuluyor. Ancak biz 1974 Kıbrıs Harekatı dönemi hariç Amerika'yla hiç gerçekten karşı karşıya gelmedik, yalnızca ABD'yle karşı karşıya gelmiş gibi gözüktük. Rusya'yla da aramızın ne olduğu belli değil. Ülkenin dış politikasının kısa zamanda ve sürekli değişmesi doğru değil" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...