Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman sabah yapılan antrenmanın ardından basın mensupları ile sohbet toplantısı yaptı. Aykut Kocaman'ın açıklamaları şu şekilde:
"Neto için hiçbir şey söylemeye gerek yok. Çok net bir açık vardı bu bölgede. Farklı bölgelerle ilgili beklentiler vardı ama sadece 2 stoper vardı. Birkaç seçenek vardı ve Neto bunlardan birisiydi. Şu ana kadar baktığımızda doğru bir seçenekte bulunmuşuz. Şu ana kadar ki görüntüsü çok doğru bir seçenek yaptığımızı gösteriyor. Uzun bir lig maratonu için bu bölgeye takviye yapmak zorundaydık."
"İlk Vardar maçının telafisi olduğu için Mehmet Topal'ı burada denedim. Transfer hassas bir konu. Sizin istediğinizin sizi de istemesi gerekir. Futbolcunun şartları da önemli. Stoper konusunu hızlı şekilde halletmek istedik ama olmadı. Neto'nun transferi son gün çıkmaza giriyordu. Zenit bir anda oyuncuyu geri çağırdı, kendi transferlerini yapamadılar. Niyetimiz Kjaer gittiği anda bu bölgeyi doldurmaktı. Ancak olmadı. Elenmemizin belki yüzde 4 kısmı stoper faktörüdür. Ama yüzde 95-96 faktörü doğru pozisyon almamaktan dolayıdır. Vardar maçında ilk yediğimiz gol, pozisyon almanın ne kadar önemli olduğunun göstergesidir."
"Mehmet Topal, Milli Takım'ın Hırvatistan'ı yendiği maçta stoper oynadı. Stoper yokluğundan dolayı elendik dersek olmaz. Temel problemler vardı. Temel problemleri oluşturan küçük problemlerden sadece birisi stoper konusu. En temel problemlerden birisi doğru pozisyon alamamak. Sadece bize ait değil, geçen hafta ligdeki maçlarda, Avrupa Ligleri'ndeki maçlarda pozisyon yanlışlığı kendisini gösteriyor. Vardar maçında 1-0 öndeyken ikinci golü ararken 2 tane kopya atak yedik. Maç içerisinde 2000'e yakın hareket oluyor. Hepsini birbirine toplayarak değerlendirmek gerekiyor. Bu problemleri düzelttiğimiz anda çok farklı pozisyondaki futbolcuların, farklı bölgelerde aynı şekilde oynayabildiğini göreceksiniz zaten."
"Buradaki problemleri bilmeden geldiğimi söylemiyorum ben. Vardar maçı hiç beklemediğimiz bir durumdu. İlk maçın skoruna karşın oyun olarak geçebileceğimizi öngördüm. Stoper konusunda belki ayrıntılı konuştum. Göztepe maçında beklediğimiz bir skor olmadı. Kazanacağımızı düşünüyordum. Golün ardından bireysel hatalardan kaynaklı bir düşüklük yaşadık. Bu maç Vardar maçını da etkiledi. Topu geri kazanma süresi çok önemliydi. 1-0'dan sonra aşırı istek, dağılmaya neden oldu. Gençlerbirliği maçında da maç skoru dışında güzel bir şey yoktu. Ancak Milli Takım arasına girmeden önce galibiyete ihtiyaç vardı. Zaten var olan bir dağınıklık var ve bunu toparlamaya çalışan bir takım var. İşler yolunda gitmediği zaman bir tahammülsüzlük durumu var. Bunu da anlayışla karşılıyorum. Bu durum da bizim toparlanma süremizi biraz artırdı."
"Diego Costa transferi çok yakındı. Şu ana kadar bir durum değiştiyse onu bilemem. Ancak görüşmeler çok yakın gidiyordu ancak olumsuz. Artık bu akşam ve yarın var süre için. Son hamleler için transfer yapılabilecek bir durum. 2-3 oyuncuyla temasımız sürüyor, son bir hamle yapılacak gibi görünüyor. Ofansif ve kenar oyuncusu olabilir. Diego Costa çok başka bir oyuncu. Fernandao önümüzdeki haftadan itibaren takımdaki oynayabilecek isimlerden birisi olacak. Forvete de takviye olabilir, kenar bölgesine de takviye olabilir. İki yönlü bir orta saha da olabilir. Benim isteğim 3 pozisyon için de birinin olması. Ama transfer olmazsa bile elimizdeki kadro yeterli. Önümüzdeki 4 maçta 1 adım daha yukarı çıkacağımızı düşünüyorum. Önümüzdeki milli maç arasının ardından daha uyumlu, daha ne yaptığını bilen bir takım olacağız. Birbirini tamamlayan oyuncular hangisi, şu anda çok net görünmüyor."
"Ozan'ın neden bu tepkiyle karşılaştığını anlamaya çalışmasında fayda var. Özeleştiri yapması lazım. Geçen 2 sene içinde ne oldu diye bakması lazım. Yaşı çok genç ve çok kaliteli bir oyuncu. Ozan'ın bu değerlendirmeyi yapıp tespitte bulunması lazım. Biz de konuşuyoruz kendisiyle. Ama bir şeyleri düzeltmeye çalışmak alışkanlıklar nedeniyle çok kolay olmuyor. Taraftar açısından bakıldığı zaman, son derece değerli, Fenerbahçe'ye uzun dönem fayda sağlayacak bir oyuncuyu kaybetmek mi doğru, yoksa kazanmak için ne yapmak gerekiyor sorusunu sormak mı doğru? Ben taraftarın her zaman her yerde protesto hakkının olduğunu savunuyorum. Ancak bizde protesto ve övgü biraz ölçüsünde olmuyor. Övdüğümüzde yere göğe sığdıramıyoruz, protestoda da tam tersi oluyor. Ben suni bir güven aşılayan birisi değilim, çevremdeki insanlara güvenen birisiyim. Oyunculardan verim alma durumumuz yükseldiği zaman bu sonuçlara da yansıyacaktır."
"Yabancı konusunda neden bu karar verildi? Daha evvel niye bu karar verilmedi? Daha evvel başka bir uygulama vardı ve sonuçları ne oldu? Bunu soruyorum. Sadece karnından konuşup duruma göre cevaplar buluyorum. Bugün Türkiye şartlarına baktığımızda bugünkü karar yanlış. Kulüplerin genel yapısı tüketmeye uygun ve tüketmeye yöneltiyorsunuz. Eskiden yabancı oyuncu kontenjanı 6'ydı, kulüplerin altyapı çabası yoktu, şimdi doğal olarak yine olmaz. Ancak öbür taraftan bir karar verildi ve bu uygulamaya geçildi. Bunun yanında kulüpler için bir fon oluşturulacaktı, yerli oynatan teşvik alacaktı, bundan da vazgeçildi. Bu karar verildiyse birkaç sene beklemek ve sonuçları görmek gerekiyor. Ondan sonra esas yapmadığımız ve yapmamız gereken işe dönmeliyiz. Bunun sonuçlarını görüp değerlendirme yapıp öyle devam etmek gerekiyor."
"Altınordu örneği, çölde vaha gibi. Sonuçları da ortada. Ama her şeyde olduğu gibi, orada bir insan var, inandığı bir konu üzerine mali ve zihinsel bir durum oluşturup, çölde vaha gibi duruyor. Ama tamamen Türk futbolu, Altınordu gibi de olmaz. İnsanların da talepleri beklentileri var. Altınordu harika bir şey yapıyor, ama Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş farklı bir misyon üstleniyor. Yaya geçidinde yayaların durduğu bir ülkede yaşıyoruz, arabalara yol veriyoruz. Altınordu örneği artarsa, daha fazla oyuncuyu yurt dışına gönderebilirsiniz. Son derece basit evrensel kurallar bile bizim ülkemizde işlemiyor. Yapılması gerekenler çok atla deve değil ama biz yapamayız."
"Benim oynattığım futbol konusunda 5 sene sonra da aynı konuşmalar yapılacak. Başka niyetleri olan belli bir kesimin benim üzerimden götürmeye çalıştığı bir algı operasyonu. Bunu yapanlar başka bir şey istiyor herhalde. 2 Vardar maçında bloklanan hariç 42 şut var. Bu oyun kabul edilse de edilmese de doğru oyundur. Lucescu geldi yerleşimlerle uğraşıyor. Bu dönemde beni özellikle yıpratmak için yapılıyor. Lütfen biraz dünyaya açık olan, Fenerbahçe'nin menfaatini isteyenlerden tek dileğim var. Sadece biraz sabretsinler. Doğru oyun konusunda birkaç sene sonra, bunu art niyetli olarak düşünenlerin de bu noktaya geleceğini görecekler. Dünyada oynanan oyun bu. Ancak Türkiye'de bunu yanlışlar üzerinden konuşulunca beni yıpratmaya çalışıyorlar. Ben doğru bildiğimi yapmaya devam edeceğim. Fenerbahçeliler rahat olsunlar. Tabii ki geçiş zamanında sıkıntılar olacaktır. Düzenli oyun, ne yaptığını bilerek yapılan oyun bize pek uygun değil. Ne yaptığını bilmeden yapılan oyun, kaos futbolu herkesin istediği oyun. Krasnodar maçının son dakikalarında Skrtel baskı altında, topu kaptırmamak için Volkan'a attı, Volkan, Kjaer'e attı, büyük bir ıslıklanma halindeyken topu Van Persie'ye geçirdi, sonra Lens vurdu fileleri sıyırdı. İstenilen topu ileriye oynamak. Ama neden ileriye oynasın, geriye de oynayacak, düzenli oynayacak. Türkiye gerçeklerini çok iyi biliyorum. Sırça köşklerde yaşayan birisi değilim ve insanların duygularını ne hissettiğini çok iyi biliyorum. Bunu başarabilirsek, kendi oyununu rakiplere dikta eden bir takım olacağız."
"Bizim 9. haftaya kadar, Galatasaray maçına kadar, takıma katılanlar var kalanlarla beraber, puan olarak üst grupla nefes nefes gitmemiz gerekiyor. Çok kritik haftalara giriyoruz ama bunları geçecek arzumuz da var, isteğimiz da var."
"Bugünün şartları altında cevapsız sorulardan birisi. Burada tek yapılacak olan, genç futbolcuların durumu kavraması gerekiyor. Son derece olgun yabancı oyunculardan birisi, buradaki baskı ortamı, düşündüğümüzden çok daha fazla diyor. Bu Türk futbolunun dinamiklerinden birisi. Futbolcular bunu anlamalı. Bunu anlayabilenler elek üstünde kalıyor, anlamayanlar elek altında kalıyor. Bu son derece derin bir problem. Oyuncudan bir şey istiyorsunuz yapmıyor. Yaptırım uygulayacaksınız. Ama ne kadar yaptırım uygulayabilirsiniz ki? Para cezası versen ne olur, oynatmasan ne olur. Oynatmadığınız zaman siz suçlu oluyorsunuz. Genç futbolcu şu anda kazandıklarının ileride kendisine yeteceğini sanıyor. 45 yaşında elinde avucunda ne varsa kaybedeceğini bilmiyor. Bunu öğretmek gerekiyor. Oyuncunun önce kendisinin karar vermesi gerekiyor. Bu kararı vermeden yola çıkarsa oyuncular başka yerlere savruluyor."
"75 puanın üzeri şampiyonluk için yeterli görünüyor. Burası uzun bir maraton. Bütün takımlar için serilerin olabileceği, aynı zamanda seri kayıpların olacağı dönemler. Yabancı sınırlamasının kalkmasının ardından takımlar çok önemli transferler yaptı. Belki, 77 puanın altında da olabilecek şampiyonluk. Önemli olan puan hedefi değildir, vazgeçtiğin zaman kaybedersin. Önemli olan vazgeçmemek."
Fotomaç
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...