Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özerk bir yapıya dönüştürülmesiyle ilgili sorulara cevap verirken, Merkez Bankası’na “çatması”, kurumda şok etkisi yarattı. Erdoğan basın yayın kuruluşlarının genel yayın müdürlerine verdiği iftar yemeğinde, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın etkinliğini artıracak bazı reformlar yapacaklarını, ancak asla özerk yapmayacaklarını söylerken, Merkez Bankası’nı da eleştirdi ve “Nitekim bazı özerk kuruluşlar var ki, şu anda bizim için sıkıntı kaynağı. Mesela ben şu anda Merkez Bankası’nın durumunu tasvip etmiyorum. Çünkü hesabını faturasını iktidar olarak ben ödeyeceğim ama özerk kalacak. Enflasyonun hesabını kim veriyor arkadaşlar? Yıl sonunda kimse enflasyonun hesabını Merkez Bankası’na soruyor mu? Hayır gelip bize soruyor” diye konuştu.
Neden eleştiri geldi?
Hükümetle Merkez Bankası arasındaki ilişkilerde “bahar havası” yaşandığı kanaati hakimken, Başbakan’ın bu sözleri dün büyük şaşkınlıkla karşılandı. Bazı ekonomi bürokratları, daha önceki dönemde faiz indirmediği ve hükümet harcamalarını eleştirdiği için Başbakan’ın Merkez Bankası’na sert tepki verdiği örnekleri hatırlatarak, ancak şu günlerde bunu gerektirecek hiçbir neden olmadığına dikkat çekti.
Merkez Bankası koridorlarında da Başbakan’ın bu sözleriyle ilgili dün en çok duyulan söz, “Durup dururken ne oldu şimdi?” cümlesi oldu.
Başbakan, geçtiğimiz yıl ASO yönetiminin ziyaretinde Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ı sanayicilere şikayet etmiş, faizleri indirmediği için tepki vermeleri gerektiğini savunmuştu. Basın toplantısında da bu konuyla ilgili sorular üzerine Merkez Bankası’nı açık bir şekilde eleştirmişti. Benzer şekilde Durmuş Yılmaz’ın memurlara, asgari ücretliye ve kamu işçilerine yapılan zamların enflasyon üzerinde baskı oluşturacağına ilişkin açıklamaları ve faizlerin düşmeyeceğine ilişkin sözleri üzerine Erdoğan’ın, Yılmaz’a, “Bu enflasyon hesabını nasıl yapıyorsunuz? Sözkonusu zamlar enflasyonu nasıl artırıyor, bir de bana anlatın” diyerek sitem ettiği basına yansımıştı.
Bazı ekonomi bürokratları Başbakan’ın, IMF’nin ısrar ettiği “vergi politikalarının siyasi iradeden bağımsız yürütülmesi amacıyla özerk bir vergi idaresi kurulması” teklifine ilk günden bu yana büyük tepki gösterdiğini, bunu da en sert ifadelerle dile getirdiğini belirtti. Bu tepkisini “IMF siyasete karışmasın” diyerek gösteren Başbakan’ın, bu teklife duyduğu tepkiyi ifade etmek için Merkez Bankası’nı öne sürdüğü savunuluyor. Bu kapsamda, “Bağımsız vergi idaresi olmasın demek için Merkez Bankası’nı harcadı” yorumları yapıldı.
IMF’ye hadi bakalım uzatmayın bu işi diyeceğiz
BaBbakan Recep Tayyip Erdoğan, IMF’yle ilgili mesajlar vermeye devam ediyor. İstanbul’da AKP’nin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, “IMF’nin 6-7 Ekim tarihlerinde İstanbul’a gelişinde ’Hadi bakalım daha uzatmayın bu işi’ diyeceğiz” dedi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz IMF’ye hiçbir zaman siyaset üzerinde müdahale yaptırmadık. Ekonomik tavsiyeler varsa müzakere edelim, ama siyasi idareye müdahale istemeyiz dedik, bunu yaptırmadık. Belediye paylarının kaldırılmasını istediler, kaldırmadık. Gelir İdaresi’ni özerkleştirin dediler kusura bakmayın dedik. Biz kendi içimizde reforme edeceğiz dedik.”
“IMF olmadan da biz krizin aşılabileceğini gösterdik” diyen Erdoğan şunları söyledi: “Türkiye güçlü bir ekonomi olduğunu artık teyid etti. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var.”
ESKİ MERKEZ BANKASI BAŞKANI ERÇEL: Yetkiyi ve başarıyı paylaşmak istemiyor
n Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel, Başbakan’ın çıkışıyla ilgili VATAN’a yaptığı değerlendirmede, “İktidarlar, bazı konularda yetkiyi paylaştığı bağımsız kurumlardan oldum olası hoşlanmazlar. Genelde siyasetten bağımsız işini yapan özerk kurumlara karşıdırlar” dedi. Erçel ayrıca, “Türkiye bugün krizden çok fazla zarar görmediyse, Merkez Bankası’nın yürüttüğü politikaların bunda katkısı büyüktür” diye konuştu.
Erçel, şunları söyledi:
“Türkiye’de iktidardaki siyasetçiler her alanda yetkilerini ve başarılarını paylaşmak istemiyorlar. Merkez Bankası gibi özerk yapıların kurumsallaşmasından, siyasetten bağımsız özerk şekilde işini yapmasından çok memnun olmuyorlar. Bundan memnun olanlar sanayileşmiş ülkeler. Biz gelişmekte olan ülkelerde böyle olmuyor. Sadece Merkez Bankası değil, genel olarak özerk kurumlara karşılar. Ancak bu sadece Başbakan Erdoğan’a özgü bir durum değil. Başbakan olduğu dönemde Ecevit de ’Bağımsız kurumlara karşıyım’ demişti. Bu ülkede zamanla demokrasi oturduğunda bu sorun çözülebilir.”
Babacan destek çıktı: Ekonomik başarıda çok etkili oldu
BaŞbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın eleştirdiği Merkez Bankası’na, Başbakan Yardımcısı ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’dan tam destek geldi. Londra’da The Economist’in düzenlediği gelişmekte olan piyasalar zirvesinde konuşan Babacan, “Merkez Bankası’nın özerkliğinin ekonomideki başarımızın ana unsurlarından biri olduğunu düşünüyorum. Ekonomideki istikrarın en önemli desteklerinden biri Merkez Bankası’nın özerkliğini her zaman destekledik” diye konuştu.
IMF’yle ilişkileri de anlatan Başbakan Yardımcısı Babacan, IMF ile şu anda yeni bir anlaşma için görüşmelerin sürdüğünü, ancak bu anlaşma yapılamazsa da dünyanın sonunun olmadığını söyledi. Babacan, Orta Vadeli Program’a da değinerek, bütçe açığını yıldan yıla en alt seviyelere indirmeyi öngördüklerinin altını çizdi. Programın IMF tarafından da memnuniyetle karşılandığını belirten Babacan, programı IMF’den bağımsız ve hükümetin bir programı olarak planladıklarını sözlerine ekledi. (vatan)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...