BU DAHA BİR ŞEY DEĞİL... Asıl Küresel Kriz 2030'da

İngiltere'de hükümetin bilim konularındaki baş danışmanı Profesör John Beddington gıda, enerji ve su sıkıntısının biraraya gelmesiyle 2030 yılına kadar çok büyük bir küresel kriz çıkacağı tahmininde bulundu.

Beddington'a göre gıda, enerji ve su sıkıntısını daha da zorlaştırıp krize dönüştürecek iki olgu var: Dünya nüfusunun artışı ve küresel ısınma.

AYAKLANMALAR, KİTLESEL GÖÇLER

Kaynak mücadelesi nedeniyle isyanlar, ayaklanmalar, sınır ötesi çatışmalar ve kitlesel göçler yaşanması da olası.

Bulgularını ve değerlendirmelerini Londra'da Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı'nda sunacak olan Beddington, 2030 yılına kadar gıda ve enerji talebinin yüzde 50, kullanılabilir su talebinin yüzde 30 artacağı, dünya nüfusunun da 8,3 milyarı bulacağı tahmininde bulundu.

Prof. Beddington bütün bunlara ek olarak iklim değişiminin sorunları daha da kötüleştireceği değerlendirmesi yapıyor.

Beddington, bu risklerin bir araya geldiklerinde ''bir felaket reçetesi'' oluşturacağına dikkat çekiyor.

İngiliz bilim adamı, yaklaşmakta olan fırtınanın büyüklüğünü ve olası etkilerini, halihazırda yaşanmakta olan bankacılık krizinin büyüklüğü ve etkilerine benzetiyor.

''En büyük kaygım, uluslararası düzeyde gıda ve su sıkıntısının yaşanması'' görüşünü dile getiren Prof. Beddington, ''Bizler, İngiltere'de yaşayanlar biraz daha şanslıyız. Burada kıtlık ya da gıda ve su sıkıntısı olmayabilir ama gıda ve enerji fiyatlarının artmasını bekleyebiliriz.'' dedi.

FİYATLAR DÜŞÜNCE

BM Çevre Programı, 2025 yılına kadar geçecek dönemde Afrika, Avrupa ve Asya'da yaygın su sıkıntısının yaşanacağı uyarısında bulunmuştu.

Aynı dönemde kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının da keskin bir şekilde düşmesi bekleniyor.

Geçen yıl petrol ve emtia fiyatlarında yaşanan artış nedeniyle gıda ve enerji güvenliği de zaten gündemin üst sıralarında.

Beddington'ı kaygılandıran bir başka durum da, şimdi fiyatlar düşmekte olduğu için bu sorunların yine gündemin alt sıralarına düşmesi.

Bu noktada ''Yersiz bir rahatlamanın maliyeti ağır olur. Fiyatların düşmüş olması rahatlayabileceğimiz anlamına gelmez.'' görüşünü dile getiren Prof. Beddington, tarımda verimliliği küresel düzeyde arttırmanın arttırmanın sorunun çözümlerinden biri olduğunu vurguladı.

Uzmanlar şu anda üretilen mahsulün yüzde 30 ila 40'ının, çeşitli hastalıklar ya da diğer zararlılar nedeniyle hasat öncesince ziyan olduğuna dikkat çekiyor.

Beddington, ''Bu sorunla ilgilenmemiz gerekiyor; hastalığa, böceklere dirençli tarım ürünleri yetiştirmeli, daha verimli hasat sağlayacak yöntemler izlemeliyiz.'' dedi.

Beddington, kabinede gıda güvenliği konusunda çalışmalar yapmak üzere oluşturulan alt komitenin başkanı.

AB VE ABD'YE ÇAĞRI

İngiliz profesör, özellikle Avrupa Komisyonu gibi karar vericilerin, ABD'de Barack Obama'nın yaptığı gibi kendilerine üst düzeyde bilimsel danışmanlık verecek bir mekanizma kurmaları gerektiğini söylüyor.

Önerilerinden biri de, Avrupa Komisyonu'nda üst düzeyde bir bilim danışmanlığı görevinin oluşturulması. (BBC)