Kemal Derviş, Türkiye Bankalar Birliği ile Per Jacobsson Vakfı işbirliğinde, Conrad Otel'de 'Fırtınadan Sonra Gelişim: Uzun Vadeli Bakış' başlıklı bir konferans verdi. Daha önce Dünya Bankası'nda başkan yardımcılığı, 57. Hükümet'te (DSP, MHP, ANAP Koalisyonu) ekonomi bakanlığı ve Dünya Bankası Kalkınma Programı (UNDP) başkanlığı yapan Derviş, halihazırda merkezi Washington'da bulunan Brookings Enstitüsü'nde başkan yardımcılığı ile Sabancı Üniversitesi'nde Uluslararası Danışma Kurulu üyeliği yapıyor.
Konferansında küresel krizin gidişatı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Derviş, dünyanın öncelikli probleminin işsizlik olduğunu belirtti. Konuşmasından sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan Derviş, yine istihdama vurgu yaparak, şunları söyledi:
"Reel sektör çok büyük sorun yaşadı ve işsizlik en önemli sorun. Türkiye'de ve dünyada bu işsizliği yenmek için elimizden gelen her şeyi yapmamız lazım. G-20'lerin bunu en ön planda tutmalarında yarar var. Üretim artabilir ama işsizlik devam ederse, toplumların ve Türkiye'nin gerçek ilerlemesi çok zor. KOBİ'lerin kredinin artması, finans sektörünün istihdamı finanse etmesi, istihdam yaratan yatırımların desteklenmesi çok önemli. Bankacılık ve reel sektör arasındaki işbirliği ve uyum sadece Türkiye'de değil dünyada çok önemli. Bunu gerçekleştirmemiz lazım."
"TÜRKİYE ŞOKLARA ADAPTE OLMAKTA İYİDİR"
Derviş, Türkiye'nin kriz karşısındaki durumunu değerlendirirken, şu tespitlerde bulundu: "Türkiye, her türlü duruma çok çabuk adapte olur. Şoklara adapte olmakta gayet iyidir. Bu bizim ulusal kültürümüz diyebilirim. Ama hazırlıklı olmak tabi başka bir konu. Türkiye pek çok kriz geçirdi, bunlar bir anlamda faydalı oldu. Finans sektörü sağlam kaldı ki bu da ekonomiye güçlü kıldı."
Krizden en çok ihracat yapan ülkelerin etkilendiği bu yüzden gelecek dönemde ihracatın değerini yitireceği yönündeki görüşlere katılmadığını aktaran Derviş, "Krizden ihracata bağlı olan ülkeler dana çok etkilendi bu doğru. Ama yine de ihracat o kadar güçlü ve büyük bir motor ki büyüme için. Umuyorum, küresel ticaret yeniden büyüyecek. 2010'dan sonra daha hızlı büyüyecek. Riskli bir tahmin ama
gerçekleştirilebileceğine inanıyorum." diye konuştu.
Bu çerçevede Türkiye'nin atması gereken bazı adımlar bulunduğuna işaret eden Kemal Derviş, "Türkiye'nin ihtiyacı olan güçlü para politikaları ve mali politikalar. Ama bunun için şimdiye kadar az şey yapıldı." dedi. Derviş, cari açığa karşı olduğunu ancak önümüzdeki dönemde 'yönetilebilir cari açığın' önemli olacağını düşündüğünü de kaydetti.
"BÜTÜN ÜLKELERİN UYUMLU ÇALIŞMASI LAZIM"
Küresel krizin sona ermesi için G-20 ve tüm dünyayı oluşturan ülkelerin uyumlu çalışmasının çok önemli olduğunu dile getiren Kemal Derviş, şunları söyledi:
"Piyasayı denetlemek gerekiyor. Piyasa çok önemli ama piyasayı bir kamu kuruluşunun denetlemesi gerekiyor. Piyasa küreselleşti. Şimdi ne yapacaksın? Mutlaka kamu gücünün uluslararası dayanışma içinde çalışması gerekiyor. Yani piyasaya tam güvenemiyorsunuz. O zaman piyasayı kim denetleyecek? Devletler tek başına bunu yerine getiremiyor. Dolayısıyla uluslararası örgütlerin bu işlevi yerine getirmesi gerekiyor. Uluslararası örgütlerin de sadece zengin ülkelerin değil bütün dünyanın elinde olması gerekiyor."
CİHAN