Karadeniz ekibinin tecrübeli hocası Şenol Güneş, hayatının Trabzonspor olduğunu belirtti. Yaşamının birinci önceliğinin şu anda Trabzonspor olduğunu vurgulayan Güneş "Eve de gitsem Trabzonspor'u konuşacağım. Sokağa da çıksam yine Trabzonspor'u konuşacağım. Gece sabahlara kadar burada da kalsam aynı şey. İstanbul'a gitsem de aynı şey. Buraya o yüzden geldim. Ben Trabzon'a antrenörlüğümü ispatlamaya gelmedim. Kimseye başarıyı veya başarısızlığı göstermeye de gelmedim. Sadece Trabzonspor'u sevenlerin, Trabzonspor'un başarısını isteyenlerin birlikte oluşturabileceği ortamı sağlamak, iyi bir Trabzonspor oluşturmak, Trabzonspor taraftarının gurur duyabileceği, iftihar edebileceği bir takım oluşturabilmek, bunun şehre katkısını sağlamak, alt yapıdan oyuncu kazanmak, bütün bunları yapabilmek için geldim. Benim önceliğim Trabzonspor bunu kaç yıl yapabilirsem yapacağım. Ondan sonrada bırakıp gideceğim" diye konuştu.
Trabzonspor hiç bir dönemde rakamsal olarak Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'tan daha fazla bir para harcamadığına dikkat çeken Güneş "Geçtiğimiz sezon hem yaptığı transferlerle hem de rakamsal harcamalarla bir numarayı aldı. Bunun dışında büyük rakamlarla hiç bir zaman onları geçemez. Koşullar itibari ile zaten buna uygun değil. Dolayısıyla Trabzonspor hiç bir zaman para ile yarışmadı. Para desteğini almıştır ama asıl yarıştığı kendi ürettiklerini kullanabilmesidir. Geçmişte yaptığı başarıları konuşarak bir yere varamayız. Oradan dersler çıkartarak şunu söyleyebiliriz. Bugün yaşayan Bir Trabzonspor olarak yine biz Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a göre daha az para harcayacağız. Daha akılcı harcamalıyız, üretken olmalıyız. Bugünkü kadromuz yarışabiliyor. Kendi bulunduğum dönem içersinde oyuncu kadromla ilgili olarak çok olumsuz şeyler söyleyemem, ancak sıkıntılarımızın olduğunu söyleyebiliriz. Bazı mevkilerde fazlalıklarımızın olması, bazı mevkilerde eksik olması, bize göre büyük paraların harcanmış olması bizim dengelerde sıkıntılar oluşturabiliyor. Oyuncuların diğer kulüplere göre daha iyi paralar aldığını görebiliyoruz. Oyuncuların için iyi ama kulüp için maddi bir külfet getiriyor. Trabzonspor'da borca sokuyor. Trabzonspor'un yaşayabilmesi için aşırı borç yapmadan iyi oyuncuları bulup yarıştırabilmeli. Bizde bunu yapacak kalite ve kapasite var" şeklinde konuştu.
"TRABZONSPOR, ADI GEÇTİĞİ HER YERDE ŞAMPİYONLUĞA OYNAR"
"Trabzonspor adı geçtiği her yerde şampiyonluğa oynar" diyen Şenol Güneş, "Bu yıl şampiyonluğun zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Bunu bir gerçek olarak da önümüze koymak durumundayız. Ama olamaz mıyız? Gençlerbirliği maçından önceki 3 maçı kazansaydık yarışa ortak olabilirdik. Aritmetik şansımız var, bunu hep kovalayacağız. Trabzonspor şampiyonluktan vazgeçmeyecek bunu herkes bilsin. Ancak bu yıl kendimizi kupaya daha yakın görüyoruz. Çünkü eşit bir şekilde devam ediyoruz. O da garanti olmayabilir. Bu yılki hedefimiz ilk 3'e girmek. Şampiyonda olsak, kupayı da alsak yolumuz değişmeyecek. Bunları kaybetsek de yolumuz değişmeyecek. Bu oyuncu kadromuzla kimlerle devam edebileceğimizi nasıl bir oyun anlayışı ile oynayacağımızın kararı vereceğiz bu yıl" ifadelerini kullandı.
Transferde rakam olarak kulübün bütçesini aşacak, Trabzonspor'un geleceğini karanlığa götürecek hiçbir icraata "evet" demeyeceğine dikkat çeken Güneş, şunları söyledi:
"Çünkü rakamlarla bunu yapmıyorsunuz. Bazen en çok para verdiğiniz oyuncudan kayıplarınız olabilir ki bununda örnekleri geride var. Hatayı az yapmak için kurumsal kimliğimizle insan sayısını arttırıyoruz. Onların emekleriyle de bu işe katkı yapabiliriz. O yüzden transferde bizi 1-2 oyuncu kurtarır demek yerine elimizdeki kadroda bulunan oyuncuların sınırlı yeteneklerini üst seviyeye çıkartıp, onlardan nasıl faydalanırız, eksiklerini nasıl tamamlarız, ona bakacağız. Bundan 2 sene önce yapılan transferi yapma durumunda değiliz. O kadar sayı ve o kadar rakam olmaz. Rakibini oynatmayan, kendisi oynayan bir takım görmek istiyorum. Oyuncularıma bunu söylüyorum. Her maçı çıktıklarında futbol oynamalarını istiyorum. Hakemle veya başka etkenlere takılmadan oynayın. Kazanmak için oynayın ama güzel futbol oynayın diyorum. Doğru futbol oynayın, biz bunun için diyoruz ki bütün maçlarımız alsak, rakiplerimizde alsa şampiyon olamayız. Ama biz kazanıp, onlar kaybederse olur. Onun için Gençlerbirliği maçından önceki 3 haftada kaybolan 6 puana üzülüyoruz ama oraya takılıp kalamayız. Oradan bir ders çıkarmalıyız. Kaybettiğinize üzülürken, gelecek maçı da kaybedersiniz. O yüzden ligi böyle düşünürken, kupayı da böyle düşünüyoruz. Önündeki her maçı kazanmak isteyen bir takım kurmaya çalışacağız. Şampiyonluğun garantisi yok."
"TRABZONSPOR MUTLAKA AVRUPA'DA OLMALI"
Güneş, Trabzonspor'un mutlaka Avrupa'da boy göstermesi gerektiğini ve bunu şampiyon olarak yapması gerektiğini vurguladı.
"Trabzonspor Avrupa'ya zdyız, üretken olmalıyız. çıkmalı ama şampiyon olarak çıkmalı" diyen Güneş, "Avrupa'da mutlaka olmalıyız, bu benim için çok önemli. Çünkü biz ülkemizi temsil etmeliyiz. Bu futbolumuzu Avrupa'da göstermeliyiz. Bunun ticari boyutu, manevi boyutu ve buradaki gençlerin örnek alma boyutu var. Biz kendi gençlerimizi üretmeliyiz. Üreten bir Trabzonspor, ürettiğini yarıştıran bir Trabzonspor yapmak istiyoruz. Bugün elimizde bulunan arkadaşlar Trabzonspor ruhunu yakalamak durumunda. Yakalıyorlar, takım olgusunu oluşturduğumuz zaman sorunları olduğu zaman bir araya gelen, sorunlardan kaçmayan, çözüm üreten bir ekip haline getirdiğimiz zaman takımımızı çok mesafe alırız. Geldiği dönemdeki karanlıklar, olumsuzluklar baya değişti. Ama yeterli değiliz. Bunları düzelteceğiz. O yüzden bu yılı hem bir toparlanma, hem deneme yanılma hem kadro oluşturma hem de yarışma yılı olarak görüyoruz" açıklamasında bulundu.
Sahaya çıkan her oyuncunun kendini göstermesi gerektiğini belirten Güneş "Trabzonspor'da oynayabilir mi, oynayamaz mı? Oynamadığı zaman bile ondan etkilenecek. Yıkılmayacak tekrar savaş verecek. Kadroda 25 oyuncu var ve bu oyuncuların hepsi buraya oynaması için alındı. Oynayan, oynamadığı zaman takımın havasını bozmayacak. Oynayanda nasıl olsa oynuyorum diyerek keyfi oynamayacak. Takımı büyütecek. Biz bu sene bunu yapıyoruz. Düşüncelerimizi, ilkelerimizi onlara anlatıyoruz. Onlardan bekliyoruz ve şans veriyoruz. Bir oyuncu oynadı iki maç ve ben en iyisiyim benden bu kadar diyemez, keyfi davranamaz. Oynamadığı zaman darılmayacak, oynadığı zaman garanti görmeyecek. Takımı büyütecek ve kulübü en iyi şekilde temsil edecek. Geldiğimde çok gol yiyorduk. Şimdi hatalı goller yiyoruz ama eskiye oranla az. Rakibe az pozisyon veriyoruz. Bu bir adımdır. Çok pozisyona giriyoruz bu da bir adım. Forvetteki sıkıntıyı elimizdeki oyuncularla gidermeye çalışıyoruz. Arkadaşlarımız da iyi niyetle çalışıyorlar. Oyuncuyu attığı zaman göklere çıkarmak, atamadığı zamanda ağır bir şekilde eleştirmek doğru değil. Elimizdeki oyuncuları değerlendiriyoruz. Onları göreceğiz. Onlarla bu sorunu çözebilirsek sorunumuz olmaz ama eğer çözemezsek yeni oyuncular bakacağız. Transferler eksik olan işler için yapılır" dedi.
"MİLLİ TAKIMIN KADROSU ÇOK YAŞLI BİR KADRO DEĞİL"
Milli Takımı da değerlendiren Güneş "Milli Takım'ın başına yeni bir teknik adam getirildi. Artık bu konuda çok yorum yapmaya gerek yok. Biz bundan sonra ona yardımcı olmalıyız. Türk Milli Takımı Avrupa Şampiyonası'na oynadığı futbolla damga vurdu. Renkli bir takımdı ve genç oyuncular vardı. Almanya'yı yenebilseydiler finale kalacaklardı. Bunların geri gitmeleri mümkün değil tam tersine tecrübe kazandılar. Yıl içersinde zaman zaman performansları düşüp, olumsuz sonuçlar alabilir. Belki de Dünya Kupası'na katılamama dönemine rastladı bu. Oyuncuların kendi kulüplerinde yaşadıkları moral düşüşüyle fizik düşüşü Milli Takım'a olumsuz yansıyabilir. Bunu bende geçirdim. Fatih hocada geçirmiş olabilir. Fatih hoca başarısızlığı üzerine alıp gitti ama Türkiye seven, ülkesine hizmet etmiş bir kişi olarak bunu yapmış olabilir. O sıkıntıları paylaşmamış olabilir. Ama bu kadro duruyor. Bu kadro yaşlı bir kadro değil çok genç bir kadro dolayısıyla bugün çok daha iyi durumdayız. Türk futbolunda ekonomik olarak büyük bir ivme var. Herkesin beklentisi daha iyi futbol oynayıp, iyi sonuçlar almak. Çünkü o parayı kazanmak için hedefler daha çok büyüdü. Dolayısıyla çok daha iyi durumdayız. Türk futbolu ekonomik olarak büyümesine rağmen, seyri güzel futbol göremiyor. Orda hakemlere, oyunculara ve başta Türkiye Futbol Federasyonu'na iş düşüyor. Eğer bu iyi futbolun önünü açmak için bir adım atmazsak olumsuz futbola prim tanırsak, o zaman hiç bir teknik adam başarılı olamaz. Ama bugün Milli Takım'ın başına gelen antrenör kim olursa olsun daha şanslı olacaktı. Çünkü başarılı olan bir grup var. Başarısızlığı gören bir grup var. Şimdi ise başarılı olmak zorunda olan bir grup var. İyi yönetilirse, iyi yönlendirilirse oyuncularımız çok iyi işler yapacağını düşünüyorum" dedi.
Kendisiyle Milli Takım ile ilgili bir görüşmenin yapılmadığını belirten Güneş, "Benimle görüşme yapmamaları doğaldır. Tercihlerini zaten yabancı bir teknik adamdan yana kullandılar. Ben yabancı bir ülkede çalıştım, yabancı değildim" ifadelerini kullandı.
"EŞİM KAHRIMI ÇEKEREK EN GÜZEL TAKTİĞİ VERİYOR"
Eşinin bu zamana kadar çok kahrını çektiğini ve kahrını çekerek en büyük taktiği verdiğini kaydeden Güneş, "Eşim ve çocuklarımın özverisi sayesinde işimi daha rahat yapıyorum. Yoksa onların sorunları olsa işinizi yaparken etkileyecektir sizi. Umut'un annesinin de Trabzonspor'u sevmesi, yaşlı kadınlarımızın Trabzonspor'u sevmesi herkesin Trabzonspor'u sevmesini istiyorum ben. Bu katılımın Trabzonspor'u zenginleştirdiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Milli Takım antrenörü olduğu dönemde yabancı oyuncu sayısının 3 olmasından yana olduğunu belirten Güneş, "Eğer Türkiye Avrupa Birliği'nde yoksa, çalışmak için vizeye tabiyse bizde Avrupa'yı böyle kısıtlamamız lazım. Zaten bizim oyuncularımızda rakamların yüksek olması nedeniyle gidemiyorlar. 6 artı 2 yapacağına 6 artı serbest bırakın. 6 yabancı olsun geri kalınında Türk oyuncusu olsun. Madem böyle yapıldı 6'dan sonrası serbest bırak. Böyle olur ise kulüplerin döviz giderlerini engellemiş olursunuz. Çünkü oyuncular bu sefer takımda 8-10 tane yabancı var ise kulüpler oyuncuyu bedavaya bırakıyor veya üstüne para veriyor. Öteki türlü serbest bırakılabilirse o zaman koz kullanabilirsiniz. Oyuncuyu kadroya almazsanız. Bu sefer kendisi oynamak için gider. Bunu kulüplere bırakmak lazım. 8 yerine 15 yapsan yabancı sayısını ne fark edecek. Zaten Türk oyuncusunun kesmişsen kestin demektir. 8 tane oyuncu oynuyorsa takımda Türk oyuncu yok demektir ki, bir kısmı da Türkleştirerek yapıyor bunu o da yanlış" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...