ABD Başkanının yapıcı olmayan ve çatışmayı tırmandırabilecek pozisyonlar aldığı belirtilen raporda, "Başkan Trump'ın kaypak ve öngörülemez politikası İngiliz hükümetinin bugüne kadar ABD'nin dış politikasını etkilemesini zorlaştırdı ve bu kolaylaşacak gibi de görünmüyor." ifadesi kullanıldı.
Raporda, İngiliz hükümetine bölgedeki barış sürecini hızlandırmak için Filistin devletini tanımayı da gündemine alması tavsiye edildi.
Barışın sağlanmasında güç dengesinin İsrail'den yana olduğu kaydedilen raporda, "İsrail iki devletli çözüm imkanını azaltmayı sürdürürse İngiltere, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin bu eylemleri kınayan kararlarını desteklemeye hazır olmalı. Hükümet, iki devletli çözüme kararlı bağlılığını göstermenin en iyi yolu olarak Filistin devletini tanımayı ciddiyetle düşünmeli." ifadesine yer verildi.
Raporda, Irak'taki bölgesel Kürt yönetimiyle ilgili, "Irak Kürtleri değerli bir müttefik ve İngiltere, bölgesel Kürt hükümetini finansal olarak, peşmerge güçlerini de askeri olarak desteklemeli. Ancak İngiltere Irak Kürtlerinin bağımsızlık girişimlerini desteklememeli." değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda, hükümetten İran'la varılan nükleer anlaşmaya destek vermesi de istendi.
İngiltere'nin Suriye konusundaki "kafa karışıklığının ve dağınıklığının" Beşar Esad'e yönelik uluslararası siyasetteki çelişkileri yansıttığı belirtilen raporda, "Herhangi bir çözüm için Esad'in görevden uzaklaştırılması amacının, bugünkü politikalar ve imkanlar çerçevesinde başarılamayacağı ortaya çıktı." görüşüne yer verildi.
Raporda İngiliz hükümetinden Suriye'de çözüm için gayretlerini artırması da istenirken şu ifadeler kullanıldı: "Kimyasal saldırıya ve askeri çatışmada son dönemdeki tırmanışa rağmen Esad, Rusya'nın desteğiyle iktidarda. Suriye'deki seçenekler arasında iyi olan yok ancak yaşanan kimyasal saldırı, insani krizin aciliyeti, sığınmacıların Avrupa Birliği'nin ve Ortadoğu ülkelerini istikrarsızlaştırma potansiyeli, İngiltere'nin ve uluslararası toplumun müzakere edilmiş bir çözüme yönelik gayretlerini artırmasını gerektiriyor."
Lordlar Kamarası raporunda, İngiltere'den Yemen konusunda Suudi Arabistan'a yönelik tavrını sertleştirmesi ve gerekirse bu ülkeye silah satışını askıya alması çağrısında da bulunuldu.
Komisyon Başkanı Lord David Howell, rapora ilişkin yaptığı açıklamada, "Ortadoğu değişti ve İngiltere'nin bölgeye yönelik politikası da buna yanıt vermeli." dedi.
İngiltere'nin AB'den ayrılmaya hazırlandığına dikkat çeken Howell, şunları kaydetti: "Bölgede yeni ve belirsiz bir ABD politikası var. Eski stratejilerimizin kafi kalacağını varsayamayız. Bölgedeki yeni gerçeklikleri yansıtacak yeni bir Ortadoğu stratejisine ve politikasına ihtiyacımız var. ABD'nin Ortadoğu ile Batı arasındaki ilişkinin tonunu belirleyeceğini artık varsayamayız. İngiltere, kendi yaklaşımımızın ne yönde değişeceğini ciddiyetle düşünmek zorunda. Kesin olan bir şey var: Ortadoğu'yla ilişkimizi kesemeyiz. Orada olanlar bizi etkiliyor ve etkilemeye devam edecek."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...