Meclisin açılması Türkiye sathındaki redd-i ilhak cemiyeti, vilayet-i şarkiye, müdafaa-i hukuk cemiyetleri gibi muhtelif direniş gruplarının bir araya toplanmasından oluştu. Bu büyük bir başarıdır. Birçok düşünürün ve yazarın ifade ettiği gibi askeri zaferden evvel bütün temeli oluşturan, önemli bir başarıdır. Bu Mustafa Kemal Paşa’nın siyasi gücünün göstergesidir. Ankara ise böyle bir Büyük Millet Meclisi oluşumunu, çalışmasını ve mücadelesini desteleyecek bir bölge olarak daha o günden modern tarihe adını yazdırmıştır. Zaten 27 Aralık 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa şehre ulaştığında şehrin müftüsü Börekçizâde Rifat Efendi, sivil memurlar, askeri bürokrasi, Bayrami Şeyhi, esnaf ve tüccarlar kendisini büyük coşkuyla karşıladılar. Bu daha evvelki kongre merkezlerinde görülmeyen bir havaydı. İkinci ve asıl önemli husus Ankara, demiryolunun bittiği noktaydı. Yani modern harbin en önemli aracı olan demiryolu şebekesinin başına geçilmişti. Zaten ziraat mektebi dediğiminiz Kalaba semti tarafındaki binadan evvel Mustafa Kemal Paşa’nın ofisinin Ankara garındaki bina olması bir tesadüf değildir. |