Diyetisyen Dilara Uzel, bu dönemde sık yapılan hatalardan birinin de bin bir çeşit yemekle bizleri bekleyen iftar sofralarının olduğunu anlatarak, "Ramazan ruhunu kaybetmemek adına olabildiğince sade ve hafif sofralar kuralım. İftar saati geldiğinde uzun saatler boş kalmış olan mideyi doldurmak için kontrollü davranmak gerekiyor. Yemeklerin yavaş tüketilmesi sindirim sistemimizi rahatlatacaktır. Küçük lokmalar halinde besin tüketimi ve çok çiğnemek sizi yemek sonrasında oldukça rahatlatır. Unutulmamalıdır ki tokluk sinyali yemeğe başladıktan 20 dakika sonra hissedilmeye başlar. Orucu birkaç hurma veya zeytinle açtıktan sonra çorbayla devam etmek en doğru seçenek olacaktır. Salata, sebze yemekleri ve kuru baklagil tüketimi bağırsak sağlığımız için oldukça önemlidir. Ayrıca ana yemekler kızartma ve kavurma yerine ızgara, haşlama, fırınlama gibi pişirme teknikleriyle pişirilirse hem mideniz rahat edecek, hem de kalori alımınız azalacaktır. Aynı zamanda iftar sonrası yürüyüşler de ihmal edilmemelidir" ifadelerine yer verdi. |