Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May, Birleşmiş Milletler'de (BM), 21. yüzyılın meydan okumalarına yanıt verecek şekilde reform yapılması gerektiğini söyledi.
May, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada BM'de reform yapılması çağrılarına destek verdi.
BM'nin kendisi oluşturan ülkeler ile bunların temsil ettiği halklara hizmet edebildiğini göstermesi gerektiğini belirten May, "BM'nin ve uluslararası sistemin reforme edilmesi gerekiyor ki bize 21. yüzyılın meydan okumalarına yanıt vermekteki değerlerini kanıtlayabilsinler." diye konuştu.
May, “Kabul etmeliyiz ki BM'nin tarihi boyunca asil hedefleri ile bunlara ulaşmadaki etkinliği arasında kapatılamaz görünen bir uçurum olageldi." ifadesini kullanarak "Çok taraflı eyleme gereksinimin her zamankinden büyük olduğu bir zamanda, BM’nin ve BM kurumlarının yetersizlikleri, üyeleri ve bağışçıları olarak devletlerin güvenini kaybetme tehlikesini doğuruyor.” diye konuştu.
İngiliz başbakan, BM reformunun sadece teknik değişikliklerden ibaret kalmaması gerektiğininin de altını çizdi.
Birleşik Krallık'ın askeri ve diplomatik gücünü BM'nin hizmetine sunmayı sürdüreceğini belirten May, "BM ve ajansları da bize ve temsil ettiğimiz insanlara, sonuç alabildiklerini göstererek güvenimizi kazanmalı.” dedi.
May, bazı devletlerin, dünyanın güvenlik ve refahını temin eden kural ve standartları ihlal ettiğini belirterek Suriye rejiminin kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmasını ve Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirmesini buna örnek olarak gösterdi.
"Bu geniş sorun yelpazesine cevap vermenin tek yolu bir araya gelmek ve uluslararası düzeni korumaktır." ifadesini kullanan May, şunları söyledi:
“Merkezinde BM’nin yer aldığı uluslararası sistem, ülkelerin işbirliğini ve bu standartlara uygun davranmasını sağlayan büyütücü güçtür. Eğer yarattığımız bu sistemin artık karşı karşıya olduğumuz sorunları çözemediğini görürsek, o durumda çok taraflılık ve küresel işbirliğine bir inanç krizi olacaktır. Bu da bütün halkların çıkarlarına zarar verir.”
Terör
Ülkesinin bu yıl 5 kez terör saldırılarının hedefi olduğunu hatırlatan May, buna karşın halkın teröre boyun eğmediğini ve dayanışma içinde günlük yaşamına döndüğünü vurguladı.
May, şunları kaydetti:
"Kimsenin hayat tarzımızı tahrip etmesine izin vermeyeceğiz. Fakat sadece boyun eğmemek yeterli değil. Liderler olarak hepimiz çok fazla hastane ziyaret ettik ve ülkelerimizde çok fazla masum insanın öldürüldüğünü gördük. Son 10 yılda yüz binlerce insan teröristlerce öldürüldü. Bu, küresel bir trajedi ve giderek daha fazla hepimizin hayatını etkiliyor."
İnternetin terör amaçlı kullanımıyla da mücadelenin önemine işaret eden May, terör tehdidinin artıkça işbirliğinin de artmasının önemini vurguladı.
May, teknoloji şirketlerinin bu alanda önemli adımlar attığını belirterek terör içeriğinin internetten kaldırılma hızını artırmanın yanı sıra bu içeriğin yüklenmesini önlemenin de yollarının bulunması gerektiğini söyledi.
BM Genel Sekreterine, teröristlerle ve onları yönlendiren ideolojilerle mücadeleyi BM gündeminin merkezine alma çağrısı yapan May, bunun gelecek yılki BM Genel Kurulunun teması yapılmasını da istedi.
Arakan
Uluslararası toplumu terörle mücadeleyi, insan hakları ihlallerinin örtüsü olarak kullananlara karşı dikkatli olmaya çağıran May, buna Myanmar'daki durumu örnek olarak gösterdi.
May, Arakan Müslümanlarına karşı uygulanan şiddetle ilgili olarak, "Myanmar otoritelerini şiddete son vermeye, insani yardımların erişimine izin vermeye ve Annan Komisyonunun tavsiyelerini tam bir şekilde hayata geçirmeye çağırıyorum." dedi.
Tüm dünyada giderek büyüyen sığınmacı sorununa da değinen May, sığınmacıları ve onlara ev sahipliği yapanları tespit etmek, korumak ve desteklemek için daha fazla şey yapılması gerektiğinin altını çizdi.
May, göç sorununa çözüm getirmenin ilk koşulunun bunun güvenli, düzenli, iyi yönetilen ve yasal olmasını sağlamak olduğunu kaydederek, göç meselesinde hem göçmenlere hem de geldikleri ülkelere fayda sağlanmasının gözetilmesi gerektiğine işaret etti.
Suriye
Suriye'de yaşanan "kaos ve trajedinin" sorumluluğunun bu ülkenin rejiminde olduğunu belirten May, rejimin BM'nin barış çabalarını da engellediğini söyledi.
May, BM’nin Suriye konusundaki gayretlerine destek çağrısı yaparak, Esed rejiminin üzerinde etkisi olanların da bu güçlerini onu masaya getirmekte kullanmasını istedi.
BM’nin geçen haftalarda Suriye rejiminin kendi halkına karşı kimyasal silah kullandığını teyit ettiğini hatırlatan May, rejimden hesap sorulması gerektiğini vurguladı.
Bunun herkesin sorumluluğunda olduğunu dile getiren May, "Ancak asıl sorumluluk Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyelerindedir. Birleşik Krallık bu 5 üyeden biri olarak sorumluluğunu ciddiye alıyor." diye konuştu.
Ülkesinin, BMGK veto yöntemiyle uluslararası sorunların çözümünü sürüncemede bırakmadığını belirten May, "Ancak başkaları böyle yapmıyor. Özellikle bir ülke tıpkı soğuk savaşın ikinci yarısı boyunca yaptığı gibi vetosunu son beş yılda pek çok kez kullandı. Böylelikle de kendi halkını kimyasal silahlarla öldüren bir rejime karşı harekete geçilmesini önledi. Bunun sonucunda Suriye'de BM bloke edildi. Bu, aziz bildiğimiz değerlerin altını oydu." değerlendirmesinde bulundu.
Kuzey Kore
BMGK'nın geçtiğimiz günlerde Kuzey Kore hakkında aldığı yaptırım kararını öven May, bunun 21. yüzyıldaki en ağır yaptırım paketi olduğunu vurguladı.
Kuzey Kore'nin buna rağmen tehdit teşkil etmeyi sürdürdüğünü belirten May, bu ülke üzerindeki baskının daha da artırılması çağrısında bulundu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...