İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon'un Akçaabat ilçesinde bir restoranda sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Referandum İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, fırsatlarının yanında tehlikeleri ve zorlukları da bulunan medeniyet beşiği topraklar üzerinde yaşanıldığını söyledi.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında okunan bildiriye işaret eden Soylu, şöyle konuştu:
"O bildirinin sonunda, dikkat edin bir vaat vardı, neydi hatırlıyor musunuz? Yeni bir anayasa. Herkes unuttu. O bildiri, yeni bir anayasayı Türkiye'ye getirmeyi, bir talimatla orada millete deklare etmeyi, millete anlatmayı kendisine vazife edinmişti. Eğer bu darbe girişimi başarılı olsaydı, 1961 ve 1982 üzerine bir de 2016 yılında bir darbe anayasamız olacaktı ve bu anayasanın kodları ötekilerle aynı ama daha katı, daha milleti dışlayan, daha ülkemizin birlik ve beraberliğini dışlayan bir anlayışı ortaya koyacaktı. Yine tepemize birtakım kendi tayin ettikleri güya yargının mensuplarıymış gibi hakimler, yargıçlar, atanmışlar bekçi olarak dikilecekti."
Soylu, Türkiye'nin birçok badireden ve sıkıntıdan geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:
Tam 300 yıl yaşadığımız gerileme döneminden sonra Allahımıza hamdolsun ki 21'inci yüzyılın başından itibaren yükselme dönemi içerisine girdik. Bunu ben söylemiyorum, rakamlar söylüyor, 3 bin dolardan 11 bin dolara. Bunu ben söylemiyorum bölünmüş yollar, barajlar, Marmaray, Avrasya, şehir hastaneleri, 3. Boğaz Köprüsü, Osman Gazi söylüyor, insansız hava uçakları söylüyor, Altay tankları söylüyor. Bunu ben söylemiyorum, bu ülkede her seçimde istikrara oy veren bu anlayışın kendisi söylüyor. Size şu soruyu sormak istiyorum? Her zaman ayağımıza çelme takmak istiyorlar, bunu görüyoruz, ne kadar birikimimiz varsa onu bir anda yok etmek, tarumar etmek, bizi yine muhtaç etmek istiyorlar. Biz bunun farkındayız ama bugün tam zamanıdır. Avrupa'nın rotasını kaybettiği, etrafımızdaki coğrafyanın ayakta durmakta zorlandığı ama bizim bugün ayakta durduğumuz zaman dilimi içerisinde bugün tam rotasıdır. Birinci sıçramayı gerçekleştirdik, şimdi ikinci sıçrama zamanıdır."
Soylu, konuşmasında, Ertuğrul Özkök'ü de eleştirdi. "Ertuğrul Özkök sana bir şey söylüyorum. Dilin yine çok uzamış senin." ifadesini kullanan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Başbakanımıza laf ediyorsun, dilin çok uzamış senin. Bak Sayın Başbakanımıza laf ediyorsun, senin kimlerin sözcülüğünü yaptığını biz bu ülkede biliyoruz. Çok net ve açık bir şekilde söylüyorum, neymiş, '1960'da rahmetli Menderes iktidara geldiğinde bu millet getirmiş, bu sistemle getirdi.' Nereden bu sistemle getirdi. Sen bu ülkenin tarihini bilmiyorsun. Sen bu ülkenin ne noktaya 1950'de geldiğinde, ne noktada, nasıl geldiğini bilmiyorsun. Recep Tayyip Erdoğan'ı bu millet getirdi. Sen bu ülkenin tarihini bilmiyorsun. Menderes'i başbakan yapmamak için milleti sıra dayağından geçirdiler. Tayyip Erdoğan'ı başbakan yapmamak için hapislere attılar. Sen bize bildiğimiz tarihi mi unutturuyorsun? Kimin sözcülüğünü yapıyorsun Ertuğrul Özkök?
Edepsizliğin yeri yoktur. Kimlerle birlikte olacaksan git onlarla birlikte ol. Yazıklar olsun. Hangi ızdırabı, sıkıntıyı çektin? 10 binlerce dolar maaşlarla beraber sırçalı köşklerde hayatını sürdürdün ve bu millete hakaret ettin. Edepsiz adam. Sakın ha sakın bir daha sesini çıkarma. Yazını yazacaksan yaz, sözlerini ortaya koyacaksan koy. Bu ülkenin hangi meselesine merhem oldunuz? Bu ülkenin terör meselesine mi merhem oldunuz? Bu ülkenin ekonomik meselesine mi merhem oldunuz? Sırça köşklerde viskilerinizi yudumladınız ve bu millete sabahtan akşama kadar hakaret ettiniz. Bu milletin sabrını zorlamayın. Bu milleti sıkıntıya düşürmeyin. Bugün özgürlüğünüz, hürriyetiniz, söz söyleme hakkınız varsa 15 Temmuz'da hiç o beğenmediğiniz, hiçbir zaman da kale almadığınız, yanından geçerken de 'kokusunu duymayayım' diye burnunuzu çevirdiğiniz bu aziz milletin varlığıyla bugün ayaktasınız. Edepsizlik etmeyin."
Bakan Soylu, millete hakaret dönemlerinin artık bittiğini belirterek, "O dönemler sona erdi. Millet kendi oyuyla reyiyle iddiasını ortaya koyan bir anlayışı bugün gerçekleştirmektedir. Çok net bir şekilde söylüyorum ve şu çok nettir." diye konuştu.
Bakan Soylu, salonda bulunanlara "7 Haziran'ı hatırlıyoruz değil mi?" diye sorarak, şöyle devam etti:
"Ertuğrul Özkök'e söylüyorum..."
"Bu sistem devam etsin diyenlere söylüyorum. O Ertuğrul Özkök'e söylüyorum. Bu sistem devam etsin diyenlere, bakın bu sistem devam etsin diyenlere söylüyorum; 7 Haziran'da PKK'nın sözcüsü HDP'nin ortaya koyduğu o anlayışı hep birlikte yaşadık. Acaba ülkemiz ne olacak diye hep birlikte endişe ettik. Türkiye nasıl adım atacak, Türkiye hedeflerine nasıl ulaşacak? Allah korusun yeniden borç batağına mı gireceğiz? Herkes düşündü. Hepimiz endişe ettik. Ne olacak, ne yapacağız ve nasıl bu işin içinden çıkacağız diye onlar tam Türkiye'yi yakalamışlar, nasıl yakaladılar, 'açık nasıl olsa tek başına iktidar yok. Koalisyon, bir çim atarım, ne yaparım bir partinin içini bölerim, birisine bir çelme atarım, öteki partinin söyleyeceklerinden ondan korkuturum. İstediğim gibi Türkiye'yi idare ederim. Enerji geçiş güzergahını idare ederim, insan kaynaklarını da ben sömürürüm. İsterse afedersiniz enayiler 3. havalimanı yapsınlar, 3. havalimanının bütün gelirlerini de onlardan ben alırım. İstediğim gibi yönetirim. İstediğim gibi 3. havalimanını peşkeş çekerim.' Tam kıvamına gelmişlerdi."
"Sadece bu kadar mı, bir şeye daha geldiler." ifadesini kullanan Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir taraftan PKK adamlarıdır. PKK bilesiniz Almanya'nın da Avrupa'nın da başka unsurların da adamıdır. PKK hepsinin adamıdır. Yıllardan beri istiyoruz, bir tanesini Türkiye'ye vermediler bir tanesini daha. Ama biraz sabredin biz nasıl alacağımızı biliriz. Biraz sabırlı olacaksınız. Onun için ne yaptılar? PKK da onların adamı. Dediler ki 'biraz da PKK'yı devreye sokuyoruz şimdi'. Nerede Varta'da, nerede Nusaybin'de, nerede Cizre'de, Güneydoğu Anadolu'nun, Doğu Anadolu'nun ne kadar medeniyet beşiği ili, ilçesi varsa hepsini devreye soktular. Özerklik ilan ediyoruz dediler. Yeniden bir endişeye kapıldık. Aman Allah'ım nereye gidiyoruz, ne olacak bu işin sonu, bizi zayıf yakaladılar ve kolumuzu bükmeye çalışıyorlar ama Allah'a çok şükürler olsun. Onlar bu ülkeyi tanımıyorlar. Bin yıllık bu devletin geleneklerini, bu milletin kararlılığını, iradesini bilmiyorlardı. Ne dediler, buralarda özerklik ilan edeceğiz. Şimdi söylüyoruz, oralarda geziyoruz, propaganda da yapıyoruz. Her şeyi de ortaya koyuyoruz. Milletimizle kucaklaşıyoruz. Azıcık yüreğiniz yetiyorsa bugün özerklik ilan edin de görelim sizi."
Bakan Soylu, demokrasiyi farklı tavırlarla bu ülkeye anlatmaya çalışanların, demokrasiden zerre kadar anlamayanlar olduğunu ifade ederek, "Onlar demokrasiyi ne zannediyorlar biliyor musunuz? Milletin değil, kendilerinin hükümranlığını ortaya koyan bir sistem olarak zannediyorlar." dedi.
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...