Akıncı Hava Üssü davasında savunma yapan ve ‘kurmay askerlerin abisi’ olduğu belirtilen Hakan Çiçek, suçlamaları kabul etmezken, eşi dahil bazı aile üyelerinin Bank Asya’ya para yatırmasıyla ilgili “Suçun şahsiliği var. Eşim dahi olsa beni bağlamaz” dedi.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden ‘Akıncı Üssü Davası’nın dünkü 3. duruşmasında FETÖ terör örgütünün sivil imamı ve ‘kurmay subayların abisi’ olduğu belirtilen sanık Hakan Çiçek savunma yaptı. Kapatılan Anafartalar Koleji’nin sahibi olan Çiçek, FETÖ okulu olduğu iddiasını yalanlarken, kumpas mağduru bazı askerlerin çocuklarına burs verdiğini öne sürdü.
Çiçek, eşi, amcası ve kayınvalidesinin Bank Asya’ya Fetullah Gülen’in çağrısı ile para yatırmalarına ilişkin de “Suçun şahsiliği var. Eşim dahi olsa beni bağlamaz” dedi. Bir kadın izleyici, “Sen eşini satacak kadar namussuzsun” diye bağırdı. Çiçek ise “Amcam 1111 lira, kayınvalidem 2 bin 900 lira yatırmış. Diğer baldızım 20 bin lira yatırmış. Kendisine sorulsun beni bağlayan bir şey yok, eşim de 141 bin lira yatırmış. Ben seyahatteydim. O para ne zaman girmiş, ne zaman çıkmış bakılsın. Kendim destek olsaydım oraya birkaç milyon doları yatıracak gücüm var” açıklamasını yaptı.
Çiçek, ABD’ye yaptığı, biri 43 gün süren seyahatlerin de işleri ve ailesiyle ilgili olduğunu iddia etti. Çiçek, “ABD seyahatlerimiz çakıştırılmaya çalışılan Adil Öksüz denen kaçakla bağlantım yoktur. Bu adamı görmedim. Pensilvanya denilen yere gitmedim. Gülen elebaşını da hiç görmedim. İddia edilen o 12 hazırlık toplantısının 6’sında yurtdışındayım. Katılmadığım toplantıların raporunu Gülen denen adama vermişim” dedi.
Çiçek, kendisine 6 milyon 700 bin dolar para gönderen Muaz Güngören’i, emlak alışverişi sırasında tanıdığını iddia etti. Bu kişinin babasının “FETÖ imamı”, kendisinin de FETÖ’cü olduğunun söylenmesi üzerine Çiçek, bu konuda bilgisi olmadığını, söz konusu paranın da FETÖ ile ilgisinin bulunmadığını öne sürdü.
Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’nde bulunan sanık Hakan Çiçek, bununla ilgili olarak da “15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’ne ‘happy hour’ (cuma mesai bitimi verilen mini parti) vardı. Kendimi Albay Ahmet Özçetin’e davet ettirdim” dedi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray ise sanığa, savcılık sorgusunda Özçetin’le telefonla, mahkemede ise yüz yüze görüştüğünü söylediğini anımsattı. Çiçek ise “Yüz yüze görüştük, telefon görüşmesi yok” dedi. Giray da “Evet o akşam ya Yurtta Sulh parolasını söyleyenleri ya da ‘Ahmet Özçetin’in misafiriyim’ diyenleri içeri almışlar’ diye konuştu. Giray, işadamı olmasına rağmen nasıl 10 gün telefonsuz kaldığını sorunca Çiçek, “Evimden aradım. Eşimin, çocuklarımın telefonlarını kullandım. 15 yıl önce telefon mu vardı” dedi. Telefonunda fabrika ayarlarına dönüldüğü için hiçbir kayda ulaşılamadığının anımsatılması üzerine Çiçek, “15 - 20 yıllık telefon bilgileri; hepsinin yedeği var. Bir hafta bana hiçbir sıkıntı yaratmadı” savunmasını yaptı.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...