Fırına gelen müşterilere çikolata ikramında bulunan genç oyuncu, zaman zaman patronunun “Rüzgar biraz daha hızlı” uyarısıyla karşılaşsa da yeni işinde gayet başarılı. Şişli’de çalıştığı fırında Rüzgar Erkoçlar’ı görüntüleyen gazeteciler, dükkandakilerin tepkisiyle karşılaştı.
Bir yıl öncesine kadar alımlı bir genç kız olan Nil Erkoçlar, bugün yürüyüşü, oturuşu ve duruşuyla bir erkek.
Nil kendindeki ilk değişimi çocuk yaşta fark etmiş, sonunda da istediği bedene kavuşmuş. İşte Nil’in Rüzgar’a dönüş öyküsü...
Televizyon izleyicisi Nil Erkoçlar’ı önce Hülya Avşar’la oynadığı Molped reklamlarında tanındı. Şöhreti ise Kadir İnanır’la oynadığı “Bütün Çocuklarım” dizisinde yakaladı. 1986 doğumlu olan Erkoçlar, yıldızının parladığı dönemde güzelliğiyle herkesin başını döndürüyordu.
Yeteneğinin yanında son derece alımlı bir genç kızdı o. Film, dizi tekliflerinin ardı arkası kesilmiyordu.
Geleceği parlaktı ama o birden ortadan kayboldu. Kimi onun yurtdışına yerleştiğini düşündü kimi ise ortalarda olmamasını bir aşka bağladı.
Ancak gerçek bambaşkaydı. O alımlı genç kız, bundan sonra hayatına erkek olarak devam etmek istemişti.
1 yıl öncesine kadar kadın olan Nil Erkoçlar ameliyatla erkek olmuş, adını da Rüzgar olarak değiştirmişti.
Haber ilk duyulduğunda herkes çok şaşırdı. Kimse o güzeller güzeli genç kızın bu inanılmaz değişimine inanamadı.
Çünkü onun artık Nil’le uzaktan yakından bir ilgisi yoktu. Yürüyüşü, oturuşu ve fiziğiyle artık o Rüzgar’dı.
Göğüsleri yok edilmiş, bacağından alınan parçayla erkek cinsel organı yapılmış ve tam bir erkek görünümüne kavuşmuştu.
Rüzgar Erkoçlar, bir röportajında kendisindeki değişikliği ilk kez 5-6 yaşlarındayken farkettiğini anlatmış ve şöyle demişti:
“Görüntüm aslında kızdı ama kesinlikle diğer kız çocukları gibi değildim. Asla Barbie’lerle, bebeklerle oynamıyordum. Aklım fikrim sürekli olarak erkek oyunlarındaydı. Evcilik oynanacaksa da ben mutlaka baba olacaktım.
Sonra futbol oynamayı seviyordum. İyi de oynuyordum. Mahallede takıldığım çocukların hepsi erkekti.
Farklıydım işte. Tam adını koyamıyorsun ama içinde hissediyorsun. 14’üme geldiğimde anladım ki, ben kız filan değilim, basbayağı erkeğim.”
Erkoçlar, çok uzun süre bu savaşı kendi içinde yaşamış. Ergenlik ise onun için tam anlamıyla bir yıkım olmuş. Çünkü işte o zaman kızlardan hoşlandığını fark etmiş. Başka bir röportajında “Lezbiyen olmadığımı biliyordum.
Kızlara ilgim bununla alakalı değildi. Hep doğuştan bana verilmiş o biyolojik bedenden kurtulmak istedim. Onu kırıp çıkmak, özgürlüğe kavuşmak istedim” demişti Rüzgar.
Kimi güzel olmak için çabalarken o bu özelliğini hep lanet olarak görmüş. Erkekler sürekli laf atıyor, beraber olmak istiyor ama onun içinde başka fırtınalar yaşanıyor.
“Bu dünyaya kadın bedeninde gelmişim, üstelik güzel bir kadının bedeninde” diyen Rüzgar nihayet kendini bulduğu için mutlu.
“Şu an o kadar rahatım, özgürüm ki, oynamama gerek yok, kendimim” diyen Rüzgar’ın bir de sevgilisi var.Ailesi ise bu konuda en büyük destekçisi olmuş Rüzgar’ın. Çocuklarının bu değişimine saygı duyup, anlayış göstermişler.
Hâlâ da bu konuda ona destek olmaya devam ediyorlar. Rüzgar artık bir erkek, dolayısıyla gündemde bir de askerlik konusu var.O konudaki uzman görüşü ise şöyle: “Şahıs nüfusa erkek olarak kendini tescil ettirdiği zaman askerlik şubesi tarafından çağrılır. Yoklaması yapılır, doktora yollanır.
Doktorlardan da çıkan karar olumlu ise askere gider. Ama uygun olmadığını, sonradan erkek olduğunu anlatırsa doktor ya uygun değildir kararı verir ya da askeri hastaneye yollar.Sağlık kurulu, kontrolleri yapar ve çürüğe ayırır, elverişli değildir diye karar verir.
Ama elverişli olduğunu düşünürse askere gitmek zorundadır. Birliğinde kadınsı hareketleri olursa askeri hastaneye sevk edilip elverişli olmadığına karar verilir.”
sözcü
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...