Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Özellikle Adana ve Antalya'da vuku bulan çocuk istismarları duygu sahibi her vatan evladını infiale sürüklemiştir. En rezil, en çarpık suçlar kadınlara, bebeklere, çocuklara karşı işlenmiş ve işlenmektedir. Milletimizin tamamı beddua ile tepki göstermişlerdir. Nasıl ifade edeceğiz? Bir sapığın günahı mı diyelim, bir pedofili vakası mı görelim? Allah için durup sorgulayınız. Tertemiz sabinin gözüne bu şartlar altında nasıl bakacağız, onlara ne anlatacağız?
'BOĞAZINA YAĞLI URGAN GEÇİRİLMELİ'
Çocuklarına kastedilmiş bir medeniyetin umutları kırgın, hayalleri kırıktır. Cinsel obje görülen, evlilik yaşı ile ilgili toto oynar gibi görüşler paylaşılan milletin hüznü dağlar kadardır. Telafisi aciliyet arzeden bir ahlak görevidir. Bu da bir beka sorunudur. Üstesinden gelinmesi mecburiyettir. Sorumluluklarımız sadece siyasetle kısıtlı görülmemelidir. Durduramıyorsak mutlaka yapılması gereken bir şey eksiktir. Nesillerimizi heba edemeyiz. Gelecekten tasarruf yapamayız. Sapıklara hayat haram edilmeli, günyüzü gösterilmemeli. Kim ki çocukların hakkını, hukukunu inkar ve imha etmeye kalkıyorsa ya anasından doğduğuna pişman edilmeli, ya da kurulacak bir dar ağacında boğazına yağlı urgan geçirilmelidir.
'MEHMETÇİK, ÖSO İLE BİRLİKTE AFRİN'E YAKLAŞMAKTA'
"Ne arıyorsunuz Afrin'de" diyenlerle, "Afrin'e girmeyin" uyarısı yapanlar zihniyet itibarıyla ihanet madalyonunun iki yüzüdür. Haklarından taviz veren bir milletin yaşaması tesadüflere bağlıdır. Biz öyle bir milletiz ki zoru başarır, imkansıza diz çöktürürüz. Bu milli iman ve irade hamdolsun henüz canlılığından bir şey kaybetmiş değildir. Kutlu mazimiz, parlak geleceğimizin kefilidir. Biz millet olarak bir elimize sancağımızı, diğer elimize ise kefenimizi alarak kervan kervan yola koyulduk. Türk milleti hafife alınamaz. Türkiye görmezden gelinemez. Varsayalım hafife aldılar, biliniz ki Türk milleti hiçbir kursağa sığmaz, hiçbir şer güce kurban edilemez. Küresel ve bölgesel düzeyde her türlü engellemeye rağmen Zeytin Dalı Harekatı 32. gününe girmiştir. Mehmetçik, ÖSO ile birlikte aşama aşama Afrin'e yaklaşmaktadır. 320 kilometrelik karasal alanda güvenliğin sağlandığı anlaşılmaktadır. Şu ana kadar 1715 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Verdiğimiz şehit sayısı 32, sivil kaybımız 9'dur. Aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum.
'CHP PM'YE SEÇİLEN BİR ŞAHIS…'
CHP PM'ye seçilen bir şahıs, "Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim, şehitler ölmez, vatan bölünmez lafından tiksindiğim kadar" diyor. CHP PM'ye seçilmiş şahsın hakaretlerini ayaklar altına alıyor, çiğniyorum. Beğenseler de beğenmeseler de şehitler ölmez, vatan bölünmez. Bunlar YPG'ye meftun, PKK'ya vurgun, şehitlere suskundur. Bunların Atatürk ile yolları ayrılmış. PKK, PYD, YPG hem saldırıp hendek kazmakta hem de Türkiye'deki uzantıları ile operasyonu sabote etmeye çalışmaktadır. Afrin terörden mutlaka arındırılacaktır. Afrin'e Türk askeri girecek, ay yıldızlı bayrağı hak ettiği yere eninde sonunda gururla çekecektir. Afrin'den geri dönüş, beka davasından en ufak taviz yoktur.
'ESAD AFRİN'E GİRERSE SONUÇLARINA KATLANMAK DURUMUNDA KALACAKTIR'
Esad ise Afrin'e girerse, PKK,YPG ile aynı cepheye düşerse sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır. Afrin, Şam yönetiminin aklına yeni mi gelmiştir? Bu nasıl bir çarpıklıktır. Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıdır ancak Esad, kendi topraklarından bize yönelen terör tehditlerine karşı başa çıkmak için girişime yönelmemiştir. Afrin'de açık tavır alması felakete davetiye işlevi görecektir. Türkiye, Afrin'de bir savaşın tarafı değil, terörle haklı bir mücadelenin içindedir. Suriye yönetiminin Türk ordusuna işgalci demesi de yalnızca hezayandır. Kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Ama kimsenin de topraklarımızda gözünün olmaması tarihi bir mükellefiyettir. Gözü olan varsa, o gözü çıkarmasını, çomak sokmasını çok iyi bilir, çok da iyi yaparız.
'KUŞKULARIMIZ TETİKLENDİ'
Zeytin Dalı Harekatı sürerken Türkiye ile ABD arasında geçen hafta yoğun görüşme trafiği yaşanmış gergin ilişkiler yumuşama göstermiştir. Biz atılması gereken adımların neler olduğunu ifade etmiştik. Görüşlerimizi aynısı ile muhafaza ediyoruz. Terör tehdidinin ortadan kaldırılmasına yönelik iradeden taviz verilmesinin söz konusu olmadığını söylemiştik. Terör örgütüne desteğin derhal kesilmesini söylemiştik. Peş peşe yapılan çelişkili açıklamalar kuşkularımızı tetiklemiştir. Suriye'de muhtemel bir otonom bölge girişiminde olduğu tespit edilmiştir. ABD'nin Suriye'deki temel hedefinin terör örgütünü meşru bir yönetim kılıfına sokmak istediği sır değildir. Kuzey Irak modelinin, Kuzey Suriye modeline uyarlanma hazırlığı medyaya bir yansımıştır.
'NATO ÜYESİ TÜRKİYE MİDİR, YOKSA PKK, PYD MİDİR?'
NATO bize sınır çizmeyi bırakmalı, terör örgütlerine karşı safını belirlemelidir. NATO üyesi, Türkiye midir, yoksa PKK, PYD midir? Kötü günümüzde yanımızda olmayan NATO'yu iyi günümüzde ne yapalım? ABD'li Savunma Bakanı YPG ile PKK'yı birbirinden ayırma senaryosunu devreye almak isterken bu kez de Dışişleri Bakanı, silah vermediklerini ifade etmiştir. Kabine arkadaşları ile birer gün arayla ters düşmüştür. Silahın ağırı, hafifi olmaz. Silah, silahtır. PKK 5 bin tır ciklet mi göndermiştir?
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...