PEN Türkiye Merkezi'nin Hapisteki Yazarlar Komitesi'nin de başkanı olan Özcan, “Söylediklerinden dolayı değil muhalif kimliklerinden dolayı cezalandırılmaya çalışılıyor insanlar ve o anlamda da Türkiye’den görünen ve görünmeyen bir beyin göçü var. Arkadaşlar yurtdışına gidiyor ya da gitmeyi düşünüyor ki, bu da Türkiye için çok büyük bir kayıp” dedi.
PEN DAVALARI İZLİYOR
Türkiye'deki cezaevlerinde 130'un üzerinde yazar ve gazetecinin tutuklu ve hükümlü olarak bulunduğunu belirten Özcan, cezaevinde 5 ya da 6 yazarın olduğunu geri kalanını gazetecilerin oluşturduğunu belirtti.
DW Türkçe’den Seda Sezer Bilen’in haberine göre ,Özcan “Düşünce ve ifade özgürlüğü temelinde bütün davaları ayrım yapmadan izliyoruz ve düşüncelerimizi basınla paylaşıyoruz. Ne yazık ki PEN Merkezi olarak yazarların yazarlık durumuyla ilgileneceğimiz yerde ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı çabamızı, emeğimizin çoğunluğunu düşünce ve ifade özgürlüğü üzerine yoğunlaştırıyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye'deki cezaevi koşulları ile ilgili olarak ise Özcan "Her cezaevinin koşulları farklı oluyor. Ben de 12 Eylül’de 10 yıl çeşitli cezaevlerinde yatan biri olarak biliyorum. Çünkü her cezaevinin müdürüne, yapısına göre değişiklikler var. Fakat tabii ki kısıtlamalar var. O kısıtlamaların en yoğun olduğu yer Silivri Cezaevi” diyor.
SÜRGÜNDEKİ GAZETECİLER
Özcan, düşünce ve ifade özgürlüğü alanındaki gerileme nedeniyle sadece cezaevinde olan yazar ve gazetecilerin etkilenmediğini söylüyor.
Özcan, "Sadece cezaevindekiler değil, sürgündeki insanlar da arkalarından boş bırakılmıyorlar. Ragıp Zarakolu abimiz bunun örneklerinden biridir. Yaptığı ettiği hiç birşey yoktur ve kırmızı bülten çıkartıldı. Yani böyle komik bir durum” şeklinde konuşuyor.
Yazar ve yayıncı Ragıp Zarakolu için 2011'de yaptığı konuşma nedeniyle açılan dava kapsamında Eylül ayında kırmızı bülten kararı alınmıştı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GERİLİYOR
Türkiye'de basın özgürlüğünün içinde bulunduğu durum, uluslararası alanda hazırlanan raporlara da yansıyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün açıkladığı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye 2002 yılında 100'üncü sıradayken 2018 yılında ise 180 ülkenin yer aldığı listede 157'inci sıraya geriledi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın 8 Kasım tarihli açıklamasına göre Türkiye’de 145 gazeteci ve medya çalışanı hapiste bulunuyor.
ACİL EYLEM ÇAĞRISI
PEN International'ın internet sayfasında 15 Kasım'a özel yayımlamış olan bildiride ise dünyanın dört bir yanında ifade özgürlüğü kapsamında düşüncelerini açıkladıkları için hedef alınan ve bazı durumlarda öldürülen yazarları ve gazetecileri korumak için acil uluslararası eylem çağrısında bulundu.
PEN'in Hapisteki Yazarlar Komitesi Başkanı Salil Tripathi “Otoriter hükümetler giderek daha fazla cesaretleniyor ve yazarları ve gazetecileri daha fazla sayıda hedef alıyorlar. Bazıları sadece işlerini yapmak için ağır bir bedel ödüyorlar. PEN'in Hapisteki Yazarlar Günü dünya çapında özgür ifadeyi destekleyenleri bu cesur çalışma arkadaşlarımızla dayanışma içinde olmaya ve bir mesaj vermeye davet ediyor. Susturamayacaksınız, okuyucuları susturulamayacak, bizi susturamayacasınız, bu okuyucu ve yazar arasındaki bağı susturamayacaksınız” dedi.
(Deutsche Welle Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...