Tam olarak günlük kullanıma nasıl girdiği, bit bile değil yavrusunun nasıl argolaştığı ayrı bir hikâyedir. Kendi küçüktür ama mide bulandırır, tarihimizde uzun polemiklere neden olmuşluğu da boldur. Son haftaların ‘sık kullanılanlarından’ olan kelimemizin siciline bir bakalım...
Kadir İnanır’dan linç güruhuna
En taze kullanım. Türk Kızılayı’nın dergisine verdiği söyleşide Kadir İnanır’a Ahmet Kaya’nın linç edildiği gece soruluyor. İnanır net: “Benim olduğum yerde benim arkadaşıma kim yanlış yapabilir? Üç-beş yavşak zibidinin haddine mi benim dostuma çatal bıçak atmak! O olay içerdeki program devam ederken çıkış kapısının önünde oldu, ben ne olduğunu bile anlayamadım. Anladığımda Ahmet oteli terk etmişti zaten.”
Haluk Bilginer’den kimi oyunculara
46 dergisine verdiği söyleşide mesleğin kutsallaştırılmasından yakınıp sonra yekten ‘Oyuncuların çoğu yavşaktır’ diye girdi, ortalık karıştı. Bilginer’in tepkilere verdiği cevap özetleyici: “Bir marangoz övünmüş müdür hiç, babam öldüğünde atölyeye gidip iki masa bir büfe zımparaladım diye. Ama ‘yavşak’ da ne kadar güzel bir sözcüktür, değil mi? ‘Yav’ diye alt perdeden başlayıp ş harfinden aldığı güçle surata tokat gibi patlar.”
Fazıl Say’dan arabesk hadisesine
“Arabesk yavşaklığından utanıyorum” dedi, tarihin en lastikli ‘yavşaklık’ tartışması başladı. Meselenin dibinde, Doğu’yla Batı’nın kesiştiği noktada bulunmakla övünen Türkiye, herkesin orasını burasını kesen bir yara, en demirbaş kültürel mesele vardı. Dokunsanız bugün yine uzar.
Ogün Samast’tan avukata
Duruşmalardaki pervasızlığıyla dehşet duygusu uyandıran Ogün Samast’ın, ikinci telefon konuşmasını Jennifer Lopez’le yaptığını söyleyecek kadar sınırlarını esnettiği bir 2008 günüydü. Samast, Erhan Tuncel’in avukatı Fuat Turgut’a ‘deli’, ‘lan’ dışında defalarca ‘yavşak’ dedi. Bunlar bir duruşma salonunda oldu, olabildi.
Ahmet Taşgetiren’den Ahmet Hakan’a
Ahmet Hakan, 10 Eylül 2006’da ‘Tarikata giriş raconu’ başlıklı bir yazı yazdı. Yeni Şafak gazetesi eski başyazarı Ahmet Taşgetiren, 13 Eylül tarihli yazısında, yazısından gocunduğu Ahmet Hakan’a cevap verdi. Cevap, içinde ‘yavşak’ geçen bir metinle oldu; polemik haftalarca sarktı. Hakan’ın bir de Haşmet Babaoğlu’ndan aldığı ‘yavşak ruhlu’ tamlaması var ki, içinden Ozzy Osborne’la Ayşe Özyılmazel’in bile geçtiği Teşvikiye skandalı, lüzumsuz çetrefilli bir hikâye...
Yaşar Nuri Öztürk’ten bütün rakiplere
Kurucusu olduğu Halkın Yükselişi Partisi liderliğinden daha sonra istifa eden Yaşar Nuri Öztürk, 2005’te ‘yavşak’ı seçim vaatlerine taşıdı. Öztürk, paraları olmadığı için iktidara geleceklerini belirterek halka, “Biz para bulup yumuşaklaşıp, yavşaklaşıp başkalarının ve okyanus ötesi ülkelerinin istediği gibi bir parti olmayacağız. Yalnızca hakkı yenmiş insanların karşısında boynumuz eğridir. Onun dışında sertiz” beyanatında bulundu. İddialıydı.
Sedat Peker’den Küçük Onur’a
‘Kelebek operasyonu’ kapsamında yasal izinle yapılan teknik dinlemeler Sedat Peker’in unutulmaz telefon görüşmelerinin kamuoyuna yansımasına neden oldu. Kesmeye kıyamadığımız diyalog 19 Nisan 2004 tarihli.
Onur Sarıkaya (Küçük Onur): Selamünaleyküm babacığım. Nasılsın?
Sedat Peker: Aleykümselam ulan sahtekâr, dolandırıcı p..! Ulan, ‘Görev ver babacığım’ bu muydu lan, bu mudur?
Onur: Ben ne yapayım babacığım. Ben tutuyorum, getiriyorum beğenmiyorsunuz, gönderiyorsunuz.
SP: Eşoğlueşek sen de Discovery Channel niye seyrediyorsun?
Onur: Aşk olsun babacığım.
SP: Devamlı o tip kanalları seyredince, hayvanlar âlemine karşı ilgi duyuyorsun. Onların hemcinslerini bulup getiriyorsun yavşak. Benim öyle bir dürtüm yok.
Onur: Allah korusun babacığım.
SP: O Sezai ne diyo? ... bile daha iyi diyo ya, seni dolandırıcı.
Onur: Aynı meslekte olduğumuz için işime taş koydu.
SP: Aynı meslekte olduğun için işine taş koymuyolar oğlum. Başarısız köpek.
Duygu Asena’dan Hülya Avşar’a
İnsan unutuyor, tarafların kim olduğuna bakınca inanamıyor. Ama yaşanmış. Hülya Avşar, 2003 yılında bir röportajında “Evliliğin yürümesi için duymayacak, konuşmayacak, görmeyeceksin” minvalinde laflar edince, Duygu Asena duruma sert bir perdeden el koymak istemiş. “Kadınlar bu kadar aptal, seviyesiz, yalak yavşak olmamalılar” diye karşılık vermiş. Tabii ki laf uzamış. Hülya Avşar, “Duygu Asena aşk ile seksi karıştırıyor. Bırak toplum için bir şey yapmayı, üstelik tehlike arz ediyor” diye buyurmuş, içinde aşk ve seks olunca magazin âlemi kaynamış da kaynamış.
Deniz Baykal’dan Kemal Unakıtan’a
En şaibelisi... CHP’nin o dönemki genel başkanı Deniz Baykal’ın basına kapalı CHP Parti Meclisi’nde gerçekten bu lafları edip etmediği hâlâ net değil. Ama söylenti Baykal’ın, Süleymaniye’deki çuval olayı yüzünden hükümeti perişanlıkla suçlamasının ardından, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan için “Tahtakale iktisatçısı, uyanık, çakal, yavşak biri” dediği şeklinde. Sene 2003’tü, Unakıtan dava açmadı, üzerinden çok sular aktı.
Cavit Çağlar’dan Mesut Yılmaz’a
En net hatırlanan ‘yavşak’ hadisesi...
1993’te dönemin Devlet Bakanı DYP’li Cavit Çağlar, muhalefet lideri ANAP lideri Mesut Yılmaz’a kızıp “Mesut yavşaktır. Beni konuşturmasın, onu sokağa çıkamaz hale getiririm” dedi. Mahkemeye başvuran Yılmaz dört yıl sonra davayı kazandı; Çağlar, 260 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm oldu. Fakat sinirler yatışmamıştı, Çağlar’dan ikinci iddialı ve unutulmaz laf geldi: “Parasıyla değil mi? Hem söylerim hem öderim”...
radikal
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...