MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
Tehditlere boyun eğen milletlerin kaçırdıkları fırsatlar onları sömürülen, kafeslenen ilkel bir duruma sürüklenmelerine neden olmuştur. Tarih sadece muktedirlerin yazdığı, muzafferlerin yaptığı sürükleyici bir serüven olmayıp, onuruna düşkün zulme düşman toplum ve milletlerin marifetidir. Böylesi bir hakikate en layık millet büyük Türk milletidir. Akan tarih nehrinin içinden Türk milletini çıkardığınızda geriye hiçbir şey kalmayacaktır.
Ne kadar geriye bakarsak o kadar uzak geleceği görebileceğimizin idrakinde olduk. Millete adanmış, ecdada vakfedilmiş, tarihe malolmuş bir mücadele şerefiyle siyasetin temelini oluşturduk. MHP bir millet eseri, bir irade estetiğidir. Dışımız milletle, içimiz de Allah'la beraberdir. İlkelerimizden taviz vermeden ilerliyoruz. Düğüm içindeki düğümleri çöze çöze hızımıza hız, gücümüze güç katıyoruz. MHP, teşkilat kapasitesi, fikir kalıbı, siyaset kalitesiyle şükürler olsun ki gıpta edilecek bir seviyededir.
Ülküdaşlık hukuku, dava arkadaşlığı en büyük servetimizdir. Bu serveti israf etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Doğudan batıya, kuzeyden güneye il teşkilatlarımız tek yürektir. Partimizin ana direği, asıl omurgası teşkilatlarımızdır. Bugüne kadar bu sağlanmıştır, daha iyisinin tezahür etmesi konusunda ilgili arkadaşlarımız sorumludur. Milliyetçi ülkücü harekette hırsların rekabeti değil, sen yoksan bir eksiğiz anlayış ve ahlakı hakimdir. Ülkücü, ülkücünün yurdudur, ufkudur, umududur, uğurudur. Fitne ve dedikodu ayaklarımızın altındadır. Kızılcahamam'da yaptığımız toplantılara katılan üyelerimize, il başkanlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biriniz bin olsun, biriniz hepiniz olun. Kalpleri Türkiye sevdasıyla çarpan, bu vatan benim diyen her kardeşimi bağrıma basıyor, Allah'a emanet ediyorum.
"BÖYLESİ CİNAYETE KİMSE KALKIŞMAMALI"
Dünya nefesini tutmuş Rusya-Ukrayna arasında nükseden yüksek tansiyonun ağır sonuçlarına odaklanmıştır. Korkunç senaryolar havalarda uçuşmaktadır. Bu ülkenin çatışmaya girmesi risk ve tehdittir. Biden'ın dünya savaşını ifade etmesi krizin sınırlı bir alanda kalmayıp geniş bir coğrafyaya yayılabileceğinin ön haberidir. Böylesi bir cinayete kimse kalkışmamalıdır. Rusya Dışişleri Bakanı'nın dün yaptığı açıklama derin karamsarlık ortamında iyimserliği besleyen bir çıkış olarak değerlendirilmelidir.
Bir yandan krizin artışını tahrik eden, kışkırtan ülkeler varken diğer yanda gerginliğin yatışmasını arzulayan ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu ikinci seçenekte yer almaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk görevi değerlidir. Elbette hayırlı sonuçlara vesile olması yegane dileğimizdir.
"KRİZİ CANLI TUTMAYA YÖNELİK ADIMLAR"
Biden'ın 'Rusya işgal ederse Almanya'ya birlikte müdahale ederiz' açıklaması, ABD'nin Polonya'ya askeri birlik göndermesi, Ukrayna'ya silah yüklü 14'üncü uçağı indirmesi krizi soğutmaktan çok canlı tutmaya yönelik adımlardır. Ortamı geren ABD, büyükelçiliğini boşaltmanın yanı sıra ülkedeki vatandaşlarını çağırmıştır.
12 Şubat'taki Biden-Putin görüşmesinden bir uzlaşma çıkmamasına rağmen temasların sürmesi için fikir birliği kısmi bir gelişmedir. Savaşın çıkma ihtimalinden bahsedilmesi çatışmaların bahanesini oluşturmakta, ortamı kızıştırmaktadır. ABD yönetiminin istihbaratını delil gösterip, iddialarının doğru olup olmadığı kısa süre içinde açıklık kazanacaktır.
"FIRSATÇILARA VE STOKÇULARA GÖZ AÇTIRILMAMALI"
Milli Mücadele yıllarında millet istiklalinin peşinde rantiyeciler, stokçular ise varlıklarına varlık ekleme peşindeydi. Aynı şeyleri 2. Dünya Savaşı döneminde de söylemek yanlış olmayacaktır. Nimette en ön saflara geçenler sırayı külfet alınca her zaman geri planda durmuşlardır. Bugün döviz kuru artınca fiyatları kabartanlar döviz kuru indiğinde aynı ihtimamı göstermemiştir. Ekonomik adalet, ekonomik ahlak ve eşitlik toplum ve millet hayatına nüfuz etmek durumundadır. Fırsatçılara, stokçulara göz açtırılmamalıdır.
Devlet üzerine düşeni yapmış, sorumluluk sırası ekonomik aktörlere gelmiştir. Sektör indirimleriyle temel gıdadaki düşüşler vatandaşlara can suyu olacaktır. Nimet külfet dengesinin kurulabilmesi için her sektörün taşın altına elini koyması acil bir ihtiyaçtır. Enflasyonla savaş milli seferberlik ruhu refakatinde yapılmalıdır. Hiçbir şart altında vatandaşlarımızın enflasyona ezdirilmesine tahammül edemeyiz.
Yüksek elektrik ve doğalgaz fiyatları ile gıda fiyatlarının vatandaşımızın hayatına gölge düşürmesine kem duramayız. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının artışlarının önüne geçmek durumundayız. Milletimiz ne istiyorsa onun yanında duracağız.
YÜKSEK ELEKTRİK FATURLARI
Son günlerde elektrik faturalarındaki yüksek tutarlar vatandaşlarımızı rahatsız etmiş, sanayi tesislerimiz de bu rahatsızlığa ortak olmuştur. Elektriği satan dağıtım şirketleri olmayıp görevli tedarik şirketleridir. Görevli tedarik şirketlerinin tarifeleri ise EPDK tarafından belirlenmektedir. Bu kurum düzenlemeyi yeni baştan ele almalıdır.
Özel dağıtım şirketleri karlılıklarını artırabilmek için kestirme yollara tevessül etmektedir. Yetersiz ve niteliksiz personel çalıştırılması, bakım işlemlerinin yapılmaması gözümüze çarpan bazı aksaklıklardır. Isparta'da yaşanan kesintilerinin sebebi burada aranmalıdır. Bize göre denetim yetkisi TEDAŞ'a verilmelidir. 2036 yılında kamuya dönecek olan dağıtım şirketlerinin içinin boşaltılmasına müsaade edilmemelidir. Kamuya elektrik dağıtımının devlet eliyle, vergi yükünün azaltılması sorunları hafifletecektir. Elektrik üretimi ve dağıtımı milli bir konudur. İnsanlarımızı elektrik faturalarının ablukasından çekip çıkarmak ortak mükellefiyettir.
MUHALEFETİN YUVARLAK MASADA BULUŞMASI
Ne CHP ne de diğer zillet paydaşlarının küresel konular hakkında tek kelime ettiklerine şahit olan yoktur. Bunların işi gücü masa etrafında ömür tüketmektir. Dış politikada çıtları çıkmaz, esameleri okunmaz, bir CHP'linin herhangi bir ittifak ortağının milli bir duruşla itiraz ettiği görülmemiştir. Zillet ittifakı akşam yatıyor güçlendirilmiş parlamenter sistem diyor, sabah kalkıyor aynı ezberi tekrarlıyor. Politikaları yok, geleceğe dair en ufak bir planları yok. Oturma düzenin nasıl olacağını günlerce konuştular. Yeni bir şey söylemekten, ortak bir siyasi program üretmekten mahrumiyetlerinin ileri düzeyde olduğu bir kez daha anlaşılmıştır. Görünüşte 6, gerçekte 7 partinin bir siyasi dağılma içinde oldukları bir kez daha görülmüştür. Zillet ittifakı havlu atmıştır. Yapılan açıklamada yeni ve dişe dokunur hiçbir şey yoktur.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...