Yenişafak gazetesinin usta yazarı gazeteci Tamer Korkmaz dünkü ve bugünkü köşesinde George Soros'un Türkiye işbirlikçilerini gün yüzüne çıkardı. Korkmaz'ın kesilip kaklanacak derecede önemli yazıları aşağıda okurların dikkatine sunulmuştur...
ABD’nin ve de İsrail’in dostları... (25 Ocak 2017 tarihli yazı)
ABD'nin eski Başkan Yardımcısı Joe Biden çekip gitmeden kısa bir süre önce “Siyonist” olduğunu açıklamıştı. Dünya Yahudi Kongresi'nin New York'taki toplantısında yaptığı konuşmada “Siyonist'im! Siyonist olmak için Yahudi olmak gerekmiyor” demişti!
Mister Biden “Donald Trump döneminde ABD'nin İsrail'le ilişkilerinde herhangi bir zayıflama beklemediğini” söylemişti...
Haydut Devlet'in “Çiçeği Burnunda” Başkanı Trump, ilk andan itibaren Joe Biden'ın bu beklentisini ziyadesiyle doğrulayacağını gösterdi. ABD'nin Tel Aviv Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşımak için İsrail ile görüşmelere başladı!
Katil İsrail'in Başbakanı Netanyahu, Trump'ı seçim zaferinden dolayı kutlarken; ABD'nin
yeni başkanından “İsrail'in gerçek dostu”
diye söz etmişti.
*
Casusluk sanığı John Dündar için “Büyük Kahraman” diyen Joe Biden'a; aslında bir Siyonist olduğunu açıkladığı Yahudi Kongresi'nde “Siyonizm'in Kurucusu Theodor Herzl Ödülü” takdim edilmişti.
En eski Yahudi organizasyonu olan B'nai B'rith (Kuruluş tarihi: 1843) dünya çapındaki Yahudi örgütlerini koordine eder. B'nai B'rith, Dünya Yahudi Kongresi'nin de çatı örgütü konumundadır.
Türkiye'deki Eski Rejim'in uzun yıllar boyunca kadrolu elemanı olan Süleyman Demirel'in Dünya Yahudi Kongresi ile dolayısıyla B'nai B'rith ile derin bağlantısı hiç bilinmez!
Türkiye Büyük Locası'nı 1981 ile 1986 yılları arasında yönetmiş olan “Büyük Üstad” Şekür Okten ile Süleyman Demirel mason ikizidir. Bu ikili, 50'li yılların tam ortasında mason locasına girmişlerdi. Demirel'in matrikül numarası 48, Okten'in ise 49'du…
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe kalkışmasında en öndeki isimlerden olan Akın Öztürk'ün Tel Aviv'de Askeri Ataşe olduğu dönemde (1996-1998) girdiği 73 sayılı “Nur Locası”nın 1985'deki açılışını Şekür Okten ile Jak Kamhi (TESEV kurucularından) birlikte yapmışlardı!
Derin ABD'nin “Pensilvanya'daki çiftlikte pamuklara sardığı” FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen Locaefendi, 1975'te Kasım Gülek'in aracılığı ile mason olmuştur.
Locaefendi'nin bir mektup yazarak övgüler sıraladığı darbeci Çevik Bir Yirmi Sekiz Şubat sürecinde İsrail'i adeta “suyolu” yapmıştı. 27 Aralık 1997 tarihinde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın “Ulusal Uzlaşma” Ödül Töreni'nde Yirmi Sekiz Şubat darbesinin siyasi lokomotifi Cumhurbaşkanı Demirel ile 16 Nisan 1997'de Refahyol'a “Beceremediniz, gidin” diye seslenen Locaefendi “yan yana” oturuyordu.
Süleyman Demirel'den Gülen'e ait vakfın tertiplediği o merasime katılmasını, dönemin ABD Büyükelçisi Mark Robert Parris talep etmiştir!
*
Paralel Fatih Üniversitesi'nin eski rektörü olan (kaçak durumdaki FETÖ mensuplarından) Şerif Ali Tekalan, kısa bir süre önce North American University'nin rektörlüğüne getirildi!
Amerikan devletinin “çok sevdiği” bu FETÖ firarisinin rektör olduğu üniversiteye “koltuk çıkanlar” arasında bir isim özellikle dikkat çekiyor:
-Siyonist Joe Biden'ın eşi Jill Biden'dan söz ediyoruz!
Şerif Ali Tekalan'ın rektörlük yaptığı dönemde Paralel Fatih Üniversitesi'nde düzenlenen bir sergide “sahne alan bir fotoğrafı” tam da burada hatırlıyoruz:
Fotoğrafta, “FETÖ'cülerin çok sevdiği güneydeki ülke” İsrail'in Başbakanı Netanyahu'nun “Ortadoğu'da gerçek problemlere odaklanmalıyız. Problem, İsrail değil; İsrail'i yeryüzünden silmek için nükleer silah geliştiren diktatörlüklerdir” şeklindeki cümlesi okunuyordu…
FETÖ “otoritesi önünde eğildiği” Terör Devleti İsrail'in sahip olduğu 400 adet nükleer silahı asla dert etmemiştir!
*
Derin ABD'nin üzerine titrediği Paralel Rektör Şerif Ali Tekalan; FETÖ Çatı Davası'nda, KPSS sorularının çalınması davasında, Şike Kumpası davasında sanık durumunda ve hakkında tutuklama kararları var.
Şike Kumpası davasında deşifre olan Rauf Atilla Polat ise bir başka firari FETÖ'cü Osman Hilmi Özdil'in (Kozanlı Ömer) mutemet Paralel elemanıdır!
2015'te yurtdışına kaçan Rauf Atilla Polat, 2010-2011 sezonunda “haber x” adlı internet sitesinde yazıyordu!
İşbu yazıların arkasındaki ismin (daha doğrusu yazıları yazanın ve Rauf Atilla Polat'ın kimliğini kullananın) Osman Hilmi Özdil olduğu ortaya çıktı…
Söz konusu yazılardan ikisi (15 Nisan 2010 ve 25 Ocak 2011 tarihli olanları) Şike Kumpası'nın “habercisi” gibiydi!
Bu çerçevede Rauf Atilla Polat'ın imza attığı bir başka yazı ise 3 Temmuz'dan sadece beş gün sonra (8 Temmuz 2011) yayınlandı: “Aziz Baron” başlığını taşıyordu; Paralel Yapı'nın hedef aldığı/operasyon yaptığı “kulüp başkanının içeri alınmasını” kendi üslubunca kutluyordu!
*
Bütün bunlardan sonra dün bu sütunda çıkan yazımızı hatırlayalım; bir başka deyişle TESEV (1994) kurucularının kimler olduğunu/vakfın derin bağlantılarını bir kere daha gözlerimizin önüne getirelim!
İlgili yazı için tıklayın
Kimin derin eli, kimin derin cebinde? (24 Ocak 2017 tarihli yazı)
Sebetay Sevi'nin on yedinci yüzyılda yaşadığı eve yaptığı ziyareti, İzmir'e vaiz olarak atandığı dönemdeki (1966) özel bir sohbette anlatan Fetullah Gülen, o evdeki Yahudi cemaati mensuplarının kendisine “Muhterem Gülen, sen bizim Mesihimizsin” diye seslendiğini söylüyordu!
*
Mustafa Kemal Atatürk'ün Selanik'teki öğretmeni Şemsi Efendi, Sabetay Sevi'nin birkaç kuşak sonraki torunlarındandır.
Şemsi Efendi'nin, Üsküdar Bülbülderesi'ndeki mezarlıkta yer alan kabrinde “Sabetay Sevi'nin ve takipçilerinin gizlilik ilkesini” tarif eden şöyle bir ifade vardır:
“Sakladım. Gizli tuttum. Söylemedim. Uyuttum.”
Şemsi Efendi'nin gerçek ismi Şimon Zvi'dir. Zvi, İstanbul'daki Terakki Mektebi'nin “öncüsü” olarak kabul edilir.
“Evet, Ben Selanikliyim” adlı kitabıyla tanınan Ilgaz Zorlu, kendisini Sabetaycı harekete vakfetmiş bir kişi olan Şimon Zvi için “Benim, büyük büyükbabamdır” diyor.
Zorlu, Türkiye'deki “gizli din taşıyanları” yani Sabetaycıları (bundan on yedi yıl önce) deşifre ettiği için Kripto'ların büyük tepkisiyle karşılaşmıştı!
Medyamızda (Nisan 2000 tarihinde) yer alan ifadelerinden dolayı hakkında dava açılan Ilgaz Zorlu, 2001 yılının başlarında mahkemeye sunduğu savunmasında…
Başta dönemin TESEV Başkanı Nafiz John Paker olmak üzere aralarında Kemal Derviş, Rahşan Ecevit, İsmail Cem İpekçi'nin de bulunduğu kimi ünlü isimlere çok ciddi suçlamalar yöneltmişti:
Ilgaz Zorlu, “Türkiye'yi bölerek bir dış ülkenin hakimiyetine dahil etmek isteyen Sabetay kökenli liberal sol bir lobinin gizli amaçlarından, bunların siyasette ve medyadaki ileri düzeydeki tesirlerinden” söz ediyordu!
Zorlu, “Nafiz John Paker'in Sabetaycı Şişli Terakki Lisesi'nin yönetiminde yer aldığına” dikkat çekmiş ve “Paker'lerin uzaktan akrabası olduğunu” da söylemişti…
FETÖ'nün yıllarca baş tacı yaptığı Derin Baron İshak Alaton ile TÜSİAD'çı Nafiz John Paker; 1994'te TESEV kurulduğunda ilk yönetim kurulunda yer almışlardır. Mister Paker, TESEV'i tam on yedi yıl boyunca yönetmiştir.
Vaktiyle CIA tarafından kurulan NED (National Endowment for Democracy) ile Macar Yahudisi George Soros'un Açık Toplum Enstitüsü; TESEV'i fonlayan kuruluşlardandır!
Soros, 2002 yılının Şubat ayı sonunda İstanbul'a geldiğinde; Komprador Burjuvazi'ye mensup bazı isimlerin başını çektiği bir grup Batıcı eleman “Açık Toplum'u konuşmak için!” Nafiz John Paker'in ev sahipliğinde buluşmuştu.
“Ayaklanmaları organize eden adam” olarak bilinen George Soros, Açık Toplum Enstitüsü'nün kurucusu ve sahibidir. İşte bu derin enstitünün Türkiye ayağı 2001'de kurulmuştur…
Açık Toplum Enstitüsü, 2001 ile 2008 arasında TESEV'le koordineli olarak çalıştı; 20 Ağustos 2008 tarihinde vakıf oldu ve “Açık Toplum Vakfı” adını aldı. Enstitünün vakfa dönüşmesinden sonra Mütevelli Heyeti'nde Nafiz John Paker'in yanı sıra İshak Alaton'un kızı Leyla Alaton, Taha Akyol'un oğlu Mustafa Akyol, 'Kızıl Soros' diye bilinen Osman Kavala ve CNN Türk'ün başındaki Ferhat Boratav da yer aldı. Vakfın Yönetim Kurulu'nda ise Ferhat Boratav, Leyla Alaton, Üstün Ergüder, Osman Kavala ve Murat Sungar vardı.
2009 ile 2010 senelerinin Danışma Kurulu'nda; Nafiz John Paker ile Aydın Doğan isimli şahsın “iki gazete batıran” FETÖ'cü personeli Eyüp John Sağlık da vazife yapmıştı.
*
Şimdi de 22 Mart 2012'de ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nde verilen enteresan bir resepsiyonu hatırlıyoruz:
8 Mart 2012'de Washington'da Hillary Clinton ile Michelle Obama'nın ellerinden aldığı “Cesur Kadın” ödülü münasebetiyle Şafak Pavey için düzenlenen resepsiyonda (dönemin büyükelçisi Ricciardone'nin konukları arasında) Kemal Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin ve Hikmet Çetin'in yanı sıra Leyla Alaton da vardı. Hasip Kaplan ve Sırrı Sakık da oradaydı…
Üç yıl kadar sonra (8 Haziran 2015'te) CHP milletvekili Şafak Pavey havalimanında karşılaştığı Terör Partisi HDP'nin “eş genel piyonu” Demirtaş'ı seçimde barajı geçtikleri için tebrik ederken “Birlikte iyi salladık” demişti!
*
TESEV'in kalabalık kurucular listesindeki 183 numaralı isim Kemal Kılıçdaroğlu'dur: Nafiz John Paker, İshak Alaton, Mehmet Ali Birand, Şahin Alpay, Gazi Erçel, Kemal Derviş, Tarhan Erdem, Üstün Ergüder, Jak Kamhi, Can Kıraç, Ömer Koch, Erdoğan Alkin bu derin listedeki isimlerden sadece birkaçıdır.
Erdoğan Alkin, TESEV'in Danışma ve Bilim Kurulu'nda da (2002) görev yapmıştır. Alkin, Moon Tarikatı'na bağlı PWPA'in Kasım Gülek'ten sonraki başkanıydı! Moon'u CIA kurmuştur…
CIA ajanı Paul Henze'nin Ankara'daki en yakın dostu Kasım Gülek'ti. Mister Gülek, Locaefendi'nin “teknik direktörü” gibiydi!
Mister Locaefendi'yi ABD'de 1992'de Morton Abramowitz'le buluşturan Kasım Gülek'tir. Gülen'in 1998'de Vatikan'da Papa İkinci Jean Paul ile görüşmesini sağlayan ise bir Yahudi olan eski büyükelçi ve CIA mensubu Abramowitz'tir.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe kalkışmasında CIA de işin içinde idi; yani sahadaydı!
İlgili yazı için tıklayın
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...