Yusuf Kaplan'dan olay açıklamalar 

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan haberola.com'a konuştu ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

Kültürel iktidarı oluşturamadık diye bir tespitiniz var. Baktığımızda; Bir yanda Acun Ilıcalı’nın dayattığı kültür, bir yanda evlilik programı adı altında sergilenen rezalet, bir yanda aslında bizim gerçekliğimizle hiç ilgisi olmayan diziler… Ortalama vatandaşın kültür evreni bu kaynaklardan besleniyor. AK Parti temsilinde muhafazakâr iktidar neden buna dur demiyor? Ya da diyemiyor?

Ak Parti'nin medyada devrim yapması mümkündü ama yapamadı. Yaşadığımız çağ, medya çağı. Medya, iletişim aracı demek değil. Medya iktidar aracı demek dolayısıyla güç odakları medyanın bu gücünün farkındalar ve bu gücü çok iyi kullanıyorlar. Batılılar dünya üzerindeki hakimiyetini medyaya borçlular. Medyanın postmodern çağda insanların ilk önce zihinlerini işgal ederek kitleleri esir aldığını ve birtakım batılı güçlerin küre ölçeğinde siyasi ekonomik, kültürel güçlerin kendi çıkarlarını korumak, pekiştirmek için medyayı silah gibi kullandıklarını görüyoruz. İlk önce kitleleri esir alıyor, kitleleri yönlendiriyor ve önce medyalarda veriliyor savaş. Sonra meydanlara iniliyor ve genelde de meydanlara inmeden başarılı oluyorlar. Bu durum dünya genelinde böyle. Medyanın böyle bir kullanımı var bu aşağılık bir şey. Paul Feyerabend çağımızın en parlak bilim felsefecilerinden biri. Bu süreci çok iyi özetliyor. Diyor ki; “Batı dünya üzerindeki hakimiyetini 2 şeye borçlu. 1. si silah 2. si reklam yani medyaya borçlu”. Propaganda ama bu propagandanın çok iğrenç biçimi.

Bunu neden biz yapamadık da batılılar yaptı?

Mahremiyeti delip geçtiği için Müslümanlar böyle bir araç icat edemezlerdi.

Bu silah nasıl çalışıyor?

İnsanları yanlış yönlendiriyorsun, yalan söylüyorsun, çarpıtıyorsun. Dolayısıyla insanların hakikat diye bir derdi kalmıyor hem narkoz etkisi yapıyor hem de dolayısıyla zihni esir alıyorsun. Bizde böyle bir şey yok. Leküm diniküm veliyedin. Hiç kimsenin dinine, inancına ya da inkarcılığına müdahale edemezsin. Tarihte de biz bunu uyguladık. Batılılar bu konuda çok aşağılık bir tarihi tecrübeye sahipler. Ama Batı Tarihini, Batı’yı acayip mitleştiriyorlar, yüceltiyorlar. Bir propaganda gibi bu. Bu propaganda makinesini öyle bir işletiyorlar ki herkesin gözünü boyuyorlar. Batı hayranlığı almış başını gidiyor. Adam seni köleleştirmiş kardeşim, dünyayı köleleştirmiş. Dünyanın kanını emiyor bunlar, Müslümanların kanını emiyor. Boğazımıza çökmüş durumdalar hala daha önyargısız yaklaşmaktan bahsediyorum. Her şeye rağmen biz hak yiyemeyiz. Ne olursa olsun. Ben alacağım şeyi de sonuna kadar alırım oradan. Hikmet müminin yitik malıdır, nerede bulursa alır. Hz. Peygamberin s.a.v. bize emri bu ve biz bunu başardık. Bunu anlayıp başarabildik. Müslümanlarla batılıları karşılaştıramazsın.

FETÖ’CÜ ŞEBEKE TRT’Yİ İŞGAL ETTİ HERKES SEYRETTİ

TRT gibi bir güç var elde. Hükümete yakın birçok özel kanal var. Devlet medya aracılığıyla kültürel iktidarı kuramama konusunda neden başarısız oldu?

Ben tek başına ekip yetiştiriyorum, devlet nasıl yapamıyor? Bu işlerle uğraşan devletin birçok kurumu var. Bu insanların yaptığı şey bir şekilde sadece kendilerini düşünüyorlar. Kendi çıkarlarını düşünüyorlar, ceplerini düşünüyorlar. Bu kadar söylüyorum, söylenecek çok şey var. Bu ülkenin genç kuşağını yok ediyor medya. Mankurtlaşma burada oluyor. Tam yabancılaşma burada oluyor. Metamorfoz yemiş, İslam’la ilişkisi kesilmiş bir kuşak geliyor. Toplumla, medeniyetle ilişkisi, aidiyeti sıfırlanan bir kuşak geliyor. Kendini bu topluma, bu kültüre ait hissetmeyen, mankurtlaşmış bir genç kuşak geliyor. Bu genç kuşak bu dönemde yetişti. Lütfen herkes elini vicdanına koysun. Önümüzdeki 10 senede 100 yılın tohumlarını ekemezsek bu iş bitmiştir. Ve bu işin vebalini kimse ödeyemez. Özel medyalar kurulmuş, onlar da malı götürüyor sadece. Bu nedenle TRT'de niçin dizi çekiliyor, diye yazılar yazdırıyorlar, TRT'nin aleyhine.

İNSANLARI APTALLAŞTIRIYORLAR…

Medya aracılığıyla oluşturulan kültür dendiği zaman Acun Ilıcalı ve temsil ettiği çürüme akla geliyor. Acun Ilıcalı bu mankurtlaştıran kültür üretiminin neresinde?

Bu tür adamların  yaptığı, bir sürü rezillik, o programların hepsi son derece tehlikeli. Vay medya varmış da, izliyormuş da. Çağımızın en parlak düşünürü Heidegger "Kamera izleyiciye yöneltilmiş bir silahtır" diyor. Seyirci izliyor, dolayısıyla biz de yayınlıyoruz, demek ahlaksızca bir savunma. Böyle bir şey olmaz. Çünkü ayartıyorsun sen, tabii ki izler. İnsanın zaafı var, kışkırtıyorsun. Cinsellik ayartıyor, kadın bedeniyle ayartıyorsun. Kaç tane ayet var kaç tane hadis var. Uyarılıyor Müslümanlar, insanlar uyarılıyor. İnsanoğlu zayıf bir varlıktır, kötüye teşvik edersen kötünün peşinden koşturur. İyiyi tasvir edersen onun izini sürer. İnsan zayıf bir varlık. Senin yaptığın şey bu ülkeye kötüyü resmetmek oluyor. Ya bunun neresi kötülük? Kardeşim cinsellik, ayartı, hız, haz kültürü. Bu çok tehlikeli bir şey. İnsanları aptallaştırıyor, insanları uyuşturuyor. İnsanları yozlaştırıyor. İnsanlara narkoz veriyorsun sen. Biri ver mehteri diyor, diğeri ver narkozu diyor!
 
Evlilik programları gibi programlar aileyi çökertiyor, bunu görmüyorlar mı bunlar? Görüyorlarsa neden yapıyorlar?

Para kazanmak için. Bir şey yapacaksan bu ülkeye faydası olan bir şey yapacaksın. Ülkenin değerlerini kültürünü destekleyecek bir şeyler yapacaksın. Yoksa ülkenin altını oyuyorsun demektir. Bu ülkenin kültürünü kazıyorsun demektir. Her şey para değil arkadaş. Bu kadar ucuz değil bu işler. Ondan sonra köşeyi dönüyor insanlar, olmaz kardeşim bu ülkenin evlilik programları aileyi çökertiyor. Gençlik dizileri, gençliği kurşuna diziyor.

BEN ÇILDIRMIŞ BİR ADAMIM, ÇÜNKÜ…

Sözünüzü sakınmıyor, zaman zaman içeriden sert eleştiriler dile getiriyorsunuz. Asıl dikkat çekmek istediğiniz konu nedir? Neye kızıyorsunuz?

Sadece ekonomi üzerine yatırım yapmak ve iktidar olmakla olmaz. Adam makamı kutsuyor. Ne biçim Müslümansın sen yahu? Her türlü rüşveti, yolsuzluğu, hırsızlığı meşrulaştırıyorlar. Ben bu tür insanları gördüm. Milletin içinde, ortasında, sen bu ahlaksızlıkları yapamazsın diye boynuna çöktüm birinin, ilk gördüğümde… Sen benim kardeşim olabilir misin? O yüzden insanlar bana bu adam çıldırmış diyor. Ben çıldırmış bir adamım tabii ki. Ben Müslüman bir adamım, bu dünyaya söyleyecek bir şeyimiz var. Göz göre göre olmaz bu. Ben bunu gördüğümde seyredemem. Başımıza taş yağacak diye yazdım 7-8 sene önce. Türkiye maddi olarak büyüyecek, batılılar bundan anlıyor başka bir şeyden anlamıyorlar. Kesinlikle güçlenmesi lazım.

Ama eğitim ihmal edilemez. Eğitim, kültür, medya, gençlik ihmal edilemez. Düşünce, sanat ihmal edilemez. Ak Parti iktidar ama siyasal olarak iktidar. Kültür olarak iktidar değil. Ekonomik olarak, entelektüellik olarak, sanatsal olarak iktidar değil. Sinematik olarak, müziksel olarak iktidar değil. Ne anladım ben bu işten?

Röportajın tamamı için TIKLAYIN