AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti'nin çağrısıyla küresel ekonomik krizi görüşmek üzere toplanan olağanüstü AB zirvesinde, krizle mücadelede AB ortak pazarı ilkelerinin ihlal edilmemesi ve korumacılığa başvurulmaması konusunda uzlaşma sağlandı.
Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek, zirvenin ardından yaptığı açıklamada, ''Büyüme motoru olarak mümkün olduğunca tek (AB ortak) pazarı kullanmamız gerektiği konusunda anlaştık'' diyerek, küresel krizle ilgili devlet yardımlarının korumacılığa girip girmediği konusunda AB Komisyonu'nun belirleyici olacağını anlattı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin, ulusal otomobil markaları Renault ve PSA'ya (Peugeot-Citroen) Fransa'daki fabrikalarını kapatmamaları karşılığında 3'er milyar Euro destek kararı alması, her 2 otomobil devinin üretim yaptığı diğer AB üyelerinde endişe yaratmıştı. Bunun üzerine otomobil sektörüne yardım planını AB Komisyonu ile müzakere eden Fransa, AB iç pazarı ilkelerini ihlal etmeyeceği ve korumacılığa başvurmayacağı güvencesini vermişti.
''HERKES BAŞININ ÇARESİNE BAKSIN''
Küresel krizin başlangıcından beri AB'den yardım isteyen üyelere ''herkesin kendi başının çaresine bakmasını'' öneren Almanya, Japon Yeni ve İsviçre Frangı üzerinden yaygın emlak kredileri nedeniyle zora giren Macaristan, Slovakya, Letonya, Litvanya ve Romanya gibi Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin 180 milyar Euro'luk kurtarma paketi beklentisini bitirdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, zirve sonundaki açıklamasında, Orta ve Doğu Avrupa'da mali göstergelerin ülkeden ülkeye büyük farklılık gösterdiğine dikkati çekerek, büyük rakamlı kurtarma paketlerini tartışmanın yarar sağlamayacağını söyledi.
Zirve öncesinde Macaristan Başbakanı Ferenc Gyurcsany tarafından gündeme getirilen 180 milyar Euro'luk kurtarma paketi önerisine, Erste Bank ve diğer bankaları aracılığıyla Ukrayna, Sırbistan, Macaristan, Romanya ve diğer kırılgan ülkelere gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 70'inden fazla kredi açan Avusturya da destek veriyordu.