Abdullah Gül’e, başbakan olarak katıldığı ilk toplantıda MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Karının başını aç” demişti. Yıllar sonra Gül’e bunu sorduğumuzda, “Gereken cevap verildi” diye yanıtlamıştı.
İŞTE ABDULKADİR SELVİ'NİN YAZISI
AK Parti’nin ilk döneminde askerlerde 28 Şubat alışkanlıkları vardı. AK Parti iktidarının akıbetini Refahyol hükümetine, Erdoğan’ın sonunu da Erbakan’a benzetmek istiyorlardı. 28 Şubat sürecinde Başbakan Erbakan’a, Osman Özbek isimli paşanın hakaret ettiği, askerin baskısıyla Erbakan’ın başbakanlıktan istifa etmek zorunda bırakıldığı dönemin ruhuyla hareket ediyorlardı. Batı Çalışma Grupları bunun için kuruldu. 27 Nisan e-Muhtırası bunun için verildi. Cumhuriyet mitingleri bunun için organize edildi. AK Parti’ye kapatma davası bunun için açıldı. Erdoğan, yasaklı hale getirilerek seçimlere bunun için sokulmadı.
Ama Erdoğan da tehlikenin farkındaydı. Türkiye’nin geleceğinde ya onlar olacak ya Erdoğan olacaktı.
AK Parti’ye kapatma davası açıldığı günlerde, “Yaşlarını kuru yaparım” demişti. Kapatma davası zamana yayılmak yerine hızlandırılmış ve YAŞ toplantısı öncesine denk getirilmişti. Yüksek Askeri Şura toplantısı bir dönüm noktası olmuştu. 27 Nisan e-Muhtırası’nı geri çevirdi. Demirel gibi şapkayı alıp gitmedi. 15 Temmuz ise bunun zirvesiydi. 15 Temmuz’da Erdoğan darbeyi geri püskürttü.
Askerin karşısında terleyen başbakanlardan, başbakanların terlettiği asker sürecine böyle geçildi. Son sözün sahibinin askerin değil seçilmişlerin olduğu düzen böyle kuruldu. Bunu da ancak Erdoğan gibi yürekli bir lider yapabilirdi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...