Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, "Benim davalarım gazetelerde haber de olur, dergilerde makale de. Yerli ve yabancı hukuk forumları tarafından da takip edilir. Davayı hukukçular, STK’lar, akademisyenler de merak eder, izlerler. Dava dosyası bazen kitaplaştırılır, bazen fotokopi ile çoğaltılır. Hatta dava bittikten sonra da okunur. Çünkü benim davalarımın tümü Türkiye’nin siyasi gerçekleri, özgürlük ortamı ve insan hakları ve hukuk devletinin fotoğrafını çekmek isteyenler için bu uzun savunmalar aynı zamanda 'tarihe tanıklık'tır." görüşünü savundu.
Dilipak, "Zaten gazetenin avukatı da var, teberrüken benim davalarıma katılan hukukçu dostlarım da. Onlar, hukuk tekniği açısından söylenmesi gereken her şeyi söylüyorlar. Ben de söylemem gereken ne varsa onu söylüyorum. Bazen kendi aleyhime tanık dinletiyorum, bazen hakkımdaki beraat kararını temyiz ediyorum. Bazen üst sınırdan cezalandırılmamı talep ediyorum." ifadesini kullandı.
Dilipak, "Hâkimler benim savunmamı, daha doğrusu tarafların savunmasını okumak zorundadır. Benim savunmamı o h'akimlere, savcılara yıllar sonra da olsa tekrar okutan sevenlerim var. Sorarlar onlara o olayın aslı neydi, ne oldu diye. Bu kararı nasıl verdiniz diye. Artık şimdi bir de internet var. Bilmiyordum deme şansları yok. Hatırlamıyorum demeleri de inandırıcı olmaz. Herkesin hatırladığı bir konuda, kendilerinin bilgisizliği kolay kabul edilmez. Gereksiz bir harf bile zaiddir. Eksik bir harf de nakısadır. Adaletin terazisi kuyumcu terazisi gibi olmalıdır. Gerekli her söz söylenmelidir. 48 yıllık sanık ve 48 yıllık bir yazar, aynı zamanda bir hak savunucusu kişi için savunmasını kısa yapmasını beklemek çok da gerçekçi olmasa gerek. Yaşanmış gerçeklerin izleri de olacaktır bu savunmada, geleceği için ve gelecek adına, “benim katlanmak zorunda olduğum güçlükler, benden sonrakiler için bir tecrübeler birikimi ve bir baht kaynağı olsun diye, geçtiğim yollarda iz bırakmak, yaşadığım zamana ve mekâna dair şahitliğim açısından benim açımdan yaratılışın gayesi ile bütünleşen bir anlam taşımaktadır." düşüncesini dile getirdi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |