Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü 'Bu din benim dinim değil' başlıklı yazısında, dinin gençler için bir kültür olduğunu belirterek, din, mezhep ve tarikat kavramlarının kültürel bir aidiyet olarak algılandığını yazdı.
"Yıllar önce resmi din öğretisine karşı yazdığım bir kitap vardı bu isimle. 'Ilımlı İslam', 'Amerikano İslam' eleştirisi. Allah’ın dini yeri göğü, ölümü ve hayatı açıklar, ama bizim yaşadığımız din karı-koca, gelin-kaynana kavgasını bile çözmüyor" ifadelerini kullanan Dilipak, "O kadar çok İslam icad ettik ki; Folk İslam, Laik İslam, Euro İslam, Türk İslam, Arap İslam, Fars İslam, Demokrat İslam, Liberal İslam. Bir ‘Allahsız İslam’ kaldı" diye yazdı. Dilipak, yazısının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Din 'kültür' oldu gençler için artık. Din, mezhep, tarikat kültürel bir aidiyet olarak algılanıyor. Gerçek hayatta, ekonomi, siyaset, toplum hayatında bir karşıtlığı yok. Haşa, Allah’ı o işlere karıştırmıyoruz. Siyaset ve para ilişkileri bizi ciddi anlamda sekülerleştirdi. Din, biraz ritüel, biraz seremoni ve biraz bütçeye göre ikona. Gerisi gönlünden ne koparsa(!)"
"İlkokuldan başlayarak insanlar önce agnostik hale getiriliyor. Sonra din kültüre indirgeniyor. Sonra dinlerin dayandığı ortak değer 'Tanrı' olunca, insanlar 'Deist' oluyor" diye devam eden Dilipak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Okullarda, Mezhep, Tarikat konularına girilmiyor. Artık Kur’an bir dua kitabı gibi anlatılıyor. Hadisler de, onun tamamlayıcı, açıklaması gibi. Ahiret, Cennet-Cehennem gibi konular, çizgi filmler ya da uzay filmleri kadar bile ilgi çekmiyor. Mehdi ve Mesih konusu birçok insan için uzaylılar, uçan daireler kadar ilgi çekici değil."
"GÜZEL ÖRNEK OLAMADIK"
"Bana kalırsa dinden soğumanın en büyük sebeblerinden biri aile, bir eğitim, biri Müslüman etiketli kişi ve kuruluşlar. Güzel örnek olamadık. Dahası, insanlar bize (!) bakıp dinden soğudular" diyen Dilipak, şu ifadeleri kullandı:
"'Biz' deyince ağır kaçtı değil mi? Biliyorsunuz Peygamberler masumdur. Ama Yunus peygamber 'İnni küntü minezzalimin / Biz zalimlerden' olduk demedi mi! Ne çok övünüyor ve ne çok dövünüyoruz. Hani 'Ne varlığa sevinirim / Ne yokluğa yerinirim' diyecektik. Atalarımızla övünmeyecektik. İki günü birbirine eş olan aldanmışsa, geçmişle övünmek niye. Geçmişin güzelliklerini geleceğe ve zirveye taşıyanlar için geçmiş bir ibret dersidir ve Atalarımızın manevi mirasını geleceğe taşımak onlar için en güzel şükran olacaktır."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...