Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı bir viral enfeksiyon ve kenelerden insanlara geçip ölümle seyredebiliyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İlyas Dökmetaş’ın TRT Haber'e verdiği bilgilere göre, Türkiye’de şu an ölüm oranı yüzde 2 ila yüzde 5 arasına gerilemiş durumda.
Dökmetaş, “Keneler sekiz bacakları olan, önde hortumu olan canlılar. Bu hortumlarını deriye sokuyorlar. Ayakları derinin içerisinde değil” diyerek, hekimlerin hortumlarını tutarak vücuttan çıkardığını söylüyor.
YAZ AYLARIYLA BERABER ARTIŞA GEÇİYOR
Dökmetaş, hastalığın daha çok yaz aylarında görüldüğünü, kış aylarındaki soğukta kenelerin ağaç kovuklarına çekildiğini, yer altına gizlendiğini veya belirli bölgelere giderek ortamdan uzaklaştığını anlatıyor:
“Ahırlarda olabiliyor, hayvanların üzerinde yaşamlarını devam ettirebiliyor ama dış ortamda soğuk ortamda bulunmuyor ve ortamdan çıkıyor. Ortamın ısınmasıyla beraber sıcaklıkların 25 derecenin üzerine çıkmasıyla beraber ortaya çıkan keneler, aç olmaları nedeniyle yiyecek arıyorlar. Keneler kan emerek yaşayan canlılar. Hangi canlıyı bulursa ona tutunuyor ve onun kanını emerek yaşıyor.”
Dökmetaş, ağaçların ve çalıların üzerine, dış ortama atılan kene yumurtalarının çoğaldığını ve gelecek bir canlıyı beklediğini belirtip şunları söylüyor:
“Keneler zıplamayan, uçmayan yaratıklar ama ağaç uçlarında, çalılarda bulunan keneler çevreden geçen canlının üzerine doğru kendisini bırakabilir ve ona tutunabilir veya bir piknik alanında çimenlerin üzerine uzanıp yatarsanız sizin nefesinizi hisseder, canlılığınızı hisseder size doğru gelir. Ya ayaklarınızdan ya saç derinizden ya kolunuzdan bir yerden vücudunuza doğru girer. Daha çok koltuk altı, kasık bölgesi, sırt bölgesi, ense bölgesi, saç bölgesi gibi bölgelere girer.”
BAŞKA HASTALIKLARA DA YOL AÇABİLİR
Keneler tutunduğu bölgede acının hissedilmesini engelleyen bir enzim salgılıyor. Bu yolla hortumunu canlının vücuduna sokarak kanını emebiliyor. Dökmetaş, “Kendi vücudundaki sıvıları sizin vücudunuza verir” diyor.
Başlangıçta bir pirinç tanesi boyutunda olan kenenin zamanla bir nohut büyüklüğüne, bir fasulye veya barbunya büyüklüğüne erişebileceğini söyleyen Dökmetaş, şunları ekliyor:
“Doyduktan sonra kendini bırakabilir veya o sırada birisi onu çıkarmak isterse hortumu vücutta kalabilir veya kopabilir ama kendisi dış ortama atılır. Bu şekliyle kendi vücudunda bulunan onlarca hastalık etkenini, sadece Kırım Kongo Kanamalı Ateşi değil, başka hastalıkları da insanlara veya diğer canlılara verir.”
RİSK ALTINDA OLANLAR KİMLER?
“Hayvanlarla ilgili olan mesleklerde çalışanlarda daha fazla görülüyor. Veteriner hekimler gibi, laboratuvar çalışanları gibi, silahlı kuvvetler mensupları gibi, orman işçileri gibi, piknik alanında çalışanlar veya pikniğe giden insanlar gibi, köyde çalışan hayvancılıkla uğraşan insanlar gibi gruplarda daha fazla görünüyor.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |