Her iki milletvekili de bu oylamanın Meclis TV yayınının olmadığı pazartesi günü sabaha kadar yapılmasını oylamayı halktan kaçırmak olarak niteledi.
Geçtiğimiz günlerde mecliste ittifak ve seçim yasası çıkarılmak istendi. Bunun için meclisin pazartesi ve cuma da dahil 5 gün boyunca çalışması öngörüldü. 26 maddelik bu kanunun görüşülmesi sırasında sürpriz bir gelişmeyle pazartesi günü bu yasanın tüm maddelerinin kanunlaşmasının bitirileceği söylendi. Sabaha kadar süren oylama pazartesi günü yayını olmayan Meclis TV'den de gösterilmediği için milletvekilleri tepki gösterdi.CHP'li Utku Çakırözer ve Barış Yarkadaş, Seyr-i Sabah programına katılarak hem çıkarılmak istenen kanun maddelerine karşı tepkilerini hem de vatandaşın izlemesinden kaçırılmasının yanlışlığını dile getirdi:
ÇAKIRÖZER: AKP VE MHP'NİN İÇİ RAHAT DEĞİL
"Bu yasaya karşıyız çünkü yüzde 10 seçim barajı korunuyor. Onun ötesine de geçilip şöyle bir adaletsizlik getiriliyor: Yüzde 9.9 oy almış bir parti, 5-6 milyon seçmene sahip olsa da eğer ittifak yapmamışsa bir tane bile milletvekili sokamayacak parlamentoya. Oysa yüzde 0.5 oy alan bir parti ittifak yaparak milletvekili sokabilecek. Bu adaletsizlik ve millet iradesinin çalınması demek.
İkinci konu da bu düzenlemeyle çok sayıda seçim güvenliğini tehlikeye atan unsurlar var. Aynı binada oturan seçmenler farklı binalarda oy kullanacak. Oysa eskiden insanlar kendi binalarındaki seçmenin gerçek olup olmadığını kontrol etmek imkanına sahipti. Yurttaş denetimi tamamen ortadan kalkacak. Üzerinde mühür bulunmayan zarflar geçerli sayılacak. Artık ihbarlarla kolluk güçleri sandık başına gelecek. Polis ve jandarma denetiminde eli sopalı seçim yapılacak. Bütün bunlar seçimlerin demokratikliğine gölge düşürecek. Doğal olarak biz bu kanunu anayasa mahkemesine götüreceğiz. Umut ediyoruz ki mahkeme bunlara geçit vermeyecektir.
Yurttaşların bilmesini istiyoruz, görüşmelerin gece hiç uyumadan sabaha kadar yapılıyor olması AKP — MHP ortaklığının yapılan düzenlemelerden hiç rahat olmadığının en önemli ispatıdır.
YARKADAŞ: ŞU AN SEÇİMLERİ BOYKOT KARARIMIZ YOK
Uykusuz bir gece geçirdik. Sabah saat 08.30 ve AKP ve MHP'nin halktan kaçırdığı ittifak yasası görüşmeleri halen sürüyor. AKP iktidarda kalmak, MHP de meclisteki mevcudiyetini korumak amacıyla bu yasayı çıkarmak zorunda. Bu yasayı halktan kaçırarak geçiriyorlar. (MHP lideri Devlet) Bahçeli'ye az önce şunu sordum: "Siz Sayın Bahçeli, 17 — 25 Aralık operasyonlarının ardından benim saatimin akrebi 17, yelkovanı 25 üstünde durdu demiştiniz. Şimdi ne oldu da bu operasyonların ardından gösterdiğiniz o saat ve yolsuzluğa yaptığınız vurgu sonrası AKP ile koalisyona girdiniz? Ya özür dilemek ya öz eleştiri vermek zorundasınız. Ya o gün doğruydum ya da yanılmışım bugün doğruyum demek zorundasınız.
Bahçeli'nin bu sözlerden memnun olmadığını bu sözleri söylerken MHP sıralarından yükselen seslerden anlayabilirsiniz. Ancak AKP kadar siyasi günahkar olan bir diğer parti de MHP. Çünkü bu paket aslında MHP'nin AKP'ye dayattığı bir pakettir. MHP iktidarı adeta avcunun içine almış yüzde 50'lik bir partiyi yüzde 5'lik oyuyla adeta esir almıştır.
‘MHP, AKP'YE EN BAŞTAN BİR TUZAK KURDU'
MHP, AKP'ye en baştan bir tuzak kurdu. Recep Tayyip Erdoğan'ın çok hoşuna gidecek bir maddeyi onlara verdi. O anayasa değişikliği başkanlık sistemiydi. Erdoğan'ın siyasi yapısı ve ruh halini iyi bilen MHP kendini iktidara taşıyabilmek ve AKP'yi kendine bağımlı hale getirmek için yüzde 50 + 1 formülünü önerdi. Erdoğan'ın bu oylara ihtiyacı var. O yüzden kabul etmek zorunda kaldı. Aslında Erdoğan referanduma giderken 50 + 1'lik sistemden hoşnut değildi. Ama iş öyle bir noktaya geldi ki bundan dönebilmek de mümkün değildi.
Erdoğan aslında bundan iki üç ay önce Kürt açılımı yapıp HDP'yi yanına çekmeyi istiyordu. Bahçeli bunun farkına vararak koşulsuz destek verdi. Böylece Erdoğan'a kıpırdayabilecek yer bırakmadı. Bu açık desteğin ardından AKP artık MHP'ye bağımlı bir hale geldi. MHP ardından kendini iktidarda tutacak formülü ‘Cumhur İttifakı' adıyla AKP'ye dayattı.
Bu maddeler geçtiği takdirde bu maddelerin hangilerine itiraz edeceğimizi hukukçu arkadaşlarımız değerlendiriyor. Parti yönetimimiz de bunlara karar verecek. Biz Anayasa Mahkemesi'nin işlevsel olmadığını biliyoruz. Ama muhalefete düşen görev hukuku işletmek, kurumları uyarmaktır. Bizim anayasa mahkemesine başvurumuz hukuku uyarıp tarihsel misyonlarına bağlı olarak çalışmak için onları motive etmektir. Anayasa Mahkemesi bugünkü teslimiyet halinde kararları veremedi diyelim. O zaman tüm enerjimizi seçim güvenliğine ve yurttaşların oylarının korunmasına harcayacağız. Bizim seçimden başka bir kurtuluş şansımız yok. Biz CHP olarak anayasadan aldığımız güçle halkın demokrasiye ulaşması için her platformda mücadele edeceğiz.
Diğer partiler de bizimle aynı noktadalar: Demokrat Parti, İYİ Parti, Saadet Partisi, Adalet Partisi, Anavatan Partisi, Türkiye Komünist Partisi… Bütün bunlar seçim güvenliğinin doğru işlemesi için uğraşıyorlar.
Şu anda partimizin boykot yönünde çalışması ve kararı da yok. Seçimlerin adil olması için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Seçim yapılamayacak noktaya gelmişsek söylenecek sözler tükenmiş demektir. Ben hala o noktada olmadığımız kanaatindeyim. Hala o güçlü enerji yerinde duruyor. Oyların güvende olması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bir ülke düşünün ki muhalefet partisi enerjisinin yarısını oyların çalınmaması için harcıyor. Bu iktidar partisinin utancıdır muhalefetin değil."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...