Akşener'den Erdoğan'a çağrı: Ayrışmayı ortadan kaldırın 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, depremin 35. gününde afet bölgesi Maraş'ta açıklamalarda bulundu. 

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Rozetimle geziyorum çünkü 14 Mayıs'ta seçim var. Deprem hazırlık yapılamaması, koordinasyon eksikliği, ciddiyetsizliğin ve liyakatsizliğinin somut örneği olarak asrın felaketine dönüşmüştür. Belediyelerin yapması gereken işleri hükümet yapmalı.

"AFET FELAKETE DÖNÜŞMEYEBİLİRDİ"

Devletin kurumlarının imkanını iktidar yönetir. Oradaki görev böyle durumlarda düşmanlaştırmamak, ayrıştırmamak üzerinedir. Sayın Mansur Yavaş başta olmak üzere bütün büyükşehir belediye başkanlarını ister Cumhur'un ister Millet İttifakı'nın olsun bir araya toplar ve birbirinizle dayanışma içinde merkezi bütçenin imkanlarını şöyle kullanacağız sizin imkanlarınızı böyle kullanacağız deselerdi çok hızlı bir organize olma hali olurdu yani afet felakete dönüşmeyebilirdi.

İlk geldiğimde gördüklerimin üzerine bugün gördüklerim samimiyetle bir depremzede olarak söylüyorum göğsümü kabarttı, kendimi çok iyi hissettirdi. Mesela bunu iktidarın yapması gerekiyordu, belediyelerin yapması gereken iş başka. Ama el ele tutuşulduğu zaman artarak gider. Gölcük depreminde o gün yola çıkıldı 40 gün sonra prefabrik ev yapıldı, alt yapısı yapıldı.

40 gün sonra o mutfağı banyosu tuvaleti olan yerlere insanlar girdi. 1 yıl içerisinde de kalıcı konutlara girildi. Ben Doğru Yol partisindeydim. Kocaeli'den sorumlu devlet bakanı her sabah toplantı yapar diğer partilerin milletvekilleri de katılır ve herkes görev alırdı. Birlikten kuvvet doğar. Sayın Başkanım allah razı olsun ama devletin kurumları devreye girmek zorundadır.

"ERDOĞAN'A ÇAĞRIDA BULUNMAK İSTİYORUM"

Tecrübeyi paylaşıp Sayın Erdoğan ve arkadaşlarına buradan çağrıda bulunmak istiyorum. Çok şiddetli depremi şiddetli bir felakete dönüştürdünüz gelin bu saatten sonra bu ayrışmayı ortadan kaldırın.Merkezi hükümetin bütçesiyle belediyelerin imkanlarını yan yana getirerek vatandaşa hizmet edin.

Koordinasyon merkezi kurduk, vatandaşlarımızın imkanıyla 656 TIR gönderdik. Biz bir siyasi parti olmaktan çıktık çok büyük bir STK haline döndük olduk. Yolsuzluklar, yanlışlıklar ve daha sonra Kızılay'ın çadır satması sebebiyle sıradan vatandaşların yardım etmek istediği ama yer bulamadığı bir ortamda biz bir STK gibi çalıştık. 254 de konteyner sağladık vatandaşlarımız sayesinde. Ama artık vatandaşlarımızın da nefesi kesiliyor.

Sayın Erdoğan bırakın artık şuculuk buculuk işlerini, seçime yönelik ayrıştırmadan zararlı çıkacaksınız. 2 aylık süre içinde bu vatandaş acı çekecek. Sadece belediyelerimizin neyi var neyi yok ile bu işin yürütülmesi imkansız. Mansur başkan, Ekrem başkan elbet elinden geleni yapacak ama ekonominin bu kadar berbat olduğu bir süreçte o insanların da bu işi sürdürmesi çok zor. Şu iki ayda bu insanlara acı çektirmeyin.

Seçim bir rekabet ortamıdır. 'Ben daha iyi hizmet edeceğim sen daha az hizmet edeceksin, benim projem budur senin projen budur' üzerinden yapılacak rekabettir. Seçmenin velinimet olduğu bir rekabettir. Ama bu kafada gidecekseniz söyleyeyim: Bu kafada gidin askere tez alırsınız tezkere... Allah bu milleti böyle bir iktidar ile bir daha sınamasın.''