Sinyali zaten dün vermiştim, "Esir düşmek teslim olmak anlamına gelmez" diye.
Bugün ayrılık günü.
Yaklaşık 2 yıldır SABAH'ta beraber olduk.
1 yılı aşan bir süredir kaptan koltuğundaydım.
SABAH'ı, kendini en büyük zannedenlerle yarışır hale getirdik.
Medya tekeli ile Türkiye'ye hükmetmeye, bildiğini okumaya, her türlü haksızlığı, yolsuzluğu yapmayı kendine hak görenlere dünyayı dar etmeye çalıştık.
Ettik de.
SABAH'ı 1 milyondan fazla sattırdık.
Rakibimizin üç koldan promosyon yapmasına neden olduk.
Rakiplerimiz, başka kanallardan üzerimize çullanmaya çalıştı.
Direndik.
Ama buraya kadarmış.
Gazete yönetmek böyle bir iştir. Bazen fikirlerine, kişiliğine, gazeteciliğine, insanlığına katılmadığınız kişileri bile, fikir özgürlüğü, basın özgürlüğü adına korumak zorunda kalırsınız.
Patron kim olursa olsun bunu yaparsınız.
Geçmişte bunu Aydın Doğan'a karşı yaptım.
Bugün bir başka patrona karşı.
SABAH'ın kaptanı olarak fırtınalara karşı direnmek için arkadaşlarımla omuz omuza verdim.
Bu bir veda yazısıdır.
Bazen yeniden daha büyük bir coşkuyla merhaba demek, yeniden kucaklaşabilmek için bir elveda gereklidir.
Bu da öyle bir elveda.
Bugüne kadar verdiğiniz destek, aldığınız, okuduğunuz her bir SABAH gazetesi için binlerce teşekkür ederim.
Yarın yine bir yerlerde beraber olmak umuduyla.
Hoşça kalın.
Sevdiklerinizle.
Mutlu.
Sabah
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |