NOKTA’NIN İKİNCİ BAHARINI ERKEN BİTİREN AFFEDİLMEZ HATA!!! 

Diyor ki Nokta’nın patronu Ayhan Durgun; “Son zamanlarda çok yalnız kaldık… Çaresizdim. Bunaldım. Bu kadar iftiraya dayanamadım. Hakkımızda söylemedikleri söz kalmadı. En son Barzani'yi destekliyor denildi."

Hepimiz Nokta’yı konuştuk ama Ayhan Durgun’u bilen yoktu. Çünkü patronun kişiliğinde ve ilişkilerinde şekillenen bir yayın organından ziyade gazetecilik refleksiyle tanıdık ikinci baharında Nokta’yı.

Ve patron son noktada feryat etti.

Ama istediği kadar feryat etsin. Duyan olmayacaktır.

Çünkü Ayhan bey o eski Nokta’yı tekrar yaratmak için sadece gazetecilik yapmaya çalışarak affedilmez bir hata yapmıştır.

Dergiyi kapatırken bile o yanlışına devam ediyor Durgun; "…Olacak iş değil. Ben de bu vatanın evladıyım. Canımı veririm bu vatan için. Yola çıkarken özgür ve gerçekleri yazan bir dergi hedefimiz vardı. Hiçbir şekilde gazeteci arkadaşlarımın işine karışmadım. Ama artık bu kadarı da fazla…"

Oysa bir patron bunları mı söyler? Böyle mi davranır? Yayınının omurgasını artık hiçbir geçerliliği kalmamış bu hassasiyetlere göre mi kurar?

Toplumsal hikayeyi okuyamayacaksın, bu toplumsal hikayede medya-siyaset-zinde güçler denklemini yok sayıp gerçekleri yazmak gibi bir hedefe kilitleneceksin, patron olarak gazetecilerin işlerine karışmayacaksın…

Ayhan bey; hangi devirde, hangi ülkede yaşıyorsunuz Allah aşkına?  

Açık açık darbe yapanlar hala muteber kişiler olarak el üstünde tutulup günaşırı bu omurgalı medyamız tarafından değerli görüşlerine başvurulurken,

Darbeciler değil onları protesto eden öğrenciler kelle paça kapı dışarı atılıp soruşturulurken,

Herkesin yanlışına acımasızca eleştiri yöneltip söz konusu askeriye içindeki çürük elmalara gelince bir anda sus pus olunurken,

"Özgür ve bağımsız gazeteci&patronlar" askeri müdahaleyi "ülke doktorlarının teşhis ve tedavisi" olarak savunurken...

Tutacaksınız, darbe günlüğünü yayınlayacaksınız, utandıran andıç listesini gündeme oturtacaksınız ve baskı görmeyeceksiniz, yalnız kalmayacaksınız…

Olacak iş mi? 

Yakın tarihe de mi bakmadınız? Medya patronlarının gazeteciliği birinci sıraya koyduğu dönem kapanalı çok olmuştu oysa.

Askeri savcılığın aldığı kararı, karardan daha acımasız bir şekilde uygulayan polisin beslendiği toplumsal besin nereden geliyor sandınız?

Hukuksuzluğun bu kadar aymazca uygulanması hangi kabulden cesaret alıyor acaba?

Yanlış yaptınız Ayhan bey. Çünkü sadece gazetecilik yapacağım diye yola çıktınız ve umut ettiniz… 

O yanlışı bize de yaptırdınız. Sizinle birlikte biz de umut ettik çünkü. “Yoksa” dedik. “Nokta’nın bu ikinci dönemiyle birlikte gazetecilik yapanlar geri mi döndü?” 

Bakın; yanıldınız işte. Hepimizi de yanılttınız.