Birçok ebeveyn, anne ve bebek arasındaki bağın ne kadar güçlü olduğunu bilir. Bebekler genel olarak annelerine o kadar bağlıdırlar ki anneleri yanlarından ayrıldığında hemen ağlamaya başlarlar. Bu durum da çoğu annenin işini önemli derecede zorlaştırır. Yapılan yeni bir araştırma da anne ve bebek arasındaki bu güçlü bağın nasıl gevşetilebileceğini ortaya çıkardı.
Sciences Advances isimli akademik dergide dün yayımlanan çalışmaya göre anne ve bebek arasındaki bu bağ, ‘giyilmiş bir kıyafet’ sayesinde gevşetilebilir. Uzmanlara göre annelerin ‘eşsiz’ kokusundaki kimyasal sinyalleri içeren bu kıyafetler, bebeklerin yabancılar yanında rahat etmesini ve onlarla bağ kurmasını sağlayabilir.
"Giyilmiş kıyafetler bebeklerin bağ kurmasına yardımcı oluyor"
Bilim insanları bu sonuçlara ulaşmak için bir dizi deney gerçekleştirdi. Yapılan araştırmada bebekler, annelerinin eski bir tişörtünü giyen bir yabancıyla yalnız bırakıldı, yani annelerinin kokularına bir yabancı üzerinden maruz kaldı. İncelemeler sonucunda da bebeklerin, temiz bir tişört giyen yabancıya kıyasla anne kokusuna sahip yabancıyla daha kolay bağ kurabildiği gözlemlendi.
İsrail’de bulunan Reisman Üniversitesi’nde sosyal sinirbilimci olan Ruth Feldman da çalışmaları ile ilgili, “Çalışma oldukça heyecan verici. Sonuçlar gösteriyor ki, ‘ebeveynliği’ başka insanlara devredebiliriz” ifadelerini kullanarak anne kokusuna sahip bir kıyafet giyen bir yetişkinin, bebeklerin sosyal ve duygusal gelişiminde önemli bir rolü olabileceğini vurguladı. Buna ek olarak Feldman, vücut kokusunun başkalarıyla bağlantı ve iletişim kurarak onlarla bağlantı kurmamıza yardımcı olabileceğini düşünüyor: “Evrimsel bir bakış açısıyla bakacak olursak, Homo Sapien’in hayatta kalmasının ve gelişmesinin en büyük nedenlerinden biri ‘iletişim’ kapasitemizdir”
“Daha fazla bu tarz araştırmaya ihtiyaç var”
Bilim insanlarına göre karmaşık ve laboratuvarda incelenmeleri zor oldukları için sosyal kokular hakkında şu ana kadar az sayıda araştırma bulunuyor. İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden sinirbilimci Eva Mishor da vücut kokusunun tek bir koku olmadığını ve kimyasal sinyallerden oluştuğunu, bu yüzden de şu ana kadar bu durum üzerinde oldukça az araştırma olduğunu ifade ediyor: “Bu tarz kokular zihinsel durumumuzu, beyin aktivitelerimizi ve sosyal etkileşimlerimizi biz fark etmeden etkiliyor. Hayatta verdiğimiz kararlarda (ne yiyeceğimizi seçmemiz gibi) koku alma duyusunun rolü çok büyük. Bu bilinçsiz kararlar da sosyal kokuların üzerinde daha az çalışılmasına sebep oluyor.”
Bilim insanlarına göre anne-bebek arasındaki ilişkiyi irdeleyen bu araştırma, belirtilen sebeplerden dolayı oldukça büyük bir öneme sahip. Uzmanlar, anne kokusunun 5-10 aylık bebeklerin beyin aktivitelerini ciddi derecede etkilediğini, bu sebeple de bir başka yetişkinin çocuğun sosyal gelişimine yardımcı olmasının büyük önem arz ettiğini belirtiyor.
Bu sebeple araştırmada anne kokusunun beyin aktivitelerine nasıl etkili olduğu da gözlemlendi. 62 kadın üzerinde yapılan çalışmada Feldman ve ekip arkadaşları, anne kokusu içeren kıyafetlerin anne ve bebek arasındaki ‘nöral senkronizasyon’ sürecini nasıl etkilediğini inceledi. Analizler sonucunda da bebeklerin anne kokusu ile karşılaştıklarında beyin aktivitelerinin arttığı ve nöral senkronizasyonun daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Temiz tişört giyen yabancılarla karşılaşan bebeklerde ise bu durum tam tersiydi.
Uzmanlar bu araştırmanın ebeveynler için oldukça yararlı olabileceğini ve bebeklerin sosyal gelişimine önemli katkılar sağlayabileceğini düşünüyor. Buna ek olarak koku alma duyusu üzerindeki bu tarz araştırmaların artması gerektiğinin de altı çiziliyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...