Mitinge katılmak için gelenlere, polis tarafından giriş noktalarında maske kontrolü yapıldı, maskesiz olanlar maske takması konusunda uyarılarak maske dağıtıldı. Ancak çoğu katılımcının miting alanına girdikten sonra maskelerini çıkardığı görüldü.
Hakaret veya siyasi söylem içeren pankartların alınmasına izin verilmedi. Katılımcılara HES ya da aşı kartı kontrolü yapılmadı. Polis, araçlarıyla zaman zaman miting alanının etrafında dolaşarak "salgının devam ettiği ve maske mesafe kurallarına dikkat edilmesi gerektiği" konusunda uyarı anonsları yaptı. Maltepe Miting Alanı'ndaki mitinge saat 14.00'den itibaren katılımcılar alınmaya başlandı.
"KOVİD ŞEHİTLERİ İÇİN" DUA OKUDULAR
Mitingde Gazeteci Abdurrahman Dilipak, Hamza Yardımcıoğlu, Sema Maraşlı, Cemil Can, şarkıcı Bora Gencer, Zafer Ege, Erkan Trükten ve Dr. Bilgehan Bilge konuşmacı olarak yer aldı. İstiklal Marşı ve ardından "Kovid şehitleri için" dua okunarak miting konuşmalarına başlandı.
Abdurrahman Dilipak, konuşmasında katılımcılara teşekkür ederek "Burada küresel güçlere meydan okumak için varız. Adının Kovid olduğunu iddia ettiğiniz virüsün yarasadan konakçıya, oradan bulaş olarak insana nasıl geçtiğini, hikaye gibi bize anlatıp durdunuz. PCR tanı kitleriyle insanlarda PCR'ın görmediği virüs var mı yok mu, yazı tura atmaya başladınız. Adına SARS-COV 2 dediğiniz virüsü peçete testiyle dünyaya yaydınız. Hatırlayın Çin'de sokakta giderken düşüp ölen insanları, medyada gösterilen o trajik ölümleri. Size ölümü gösterip hastalığa razı etmeye çalıştılar" dedi.
Dilipak, "Akraba, arkadaş ziyaretleri engellendi, tokalaşmayın, sarılmayın dediler. Siz yanınızdaki arkadaşınızın elini tutun inşallah. Şimdi biz birlikteyiz. Bu oyunu bozacağız" diye konuştu.
"GRİP OLUNCA ON TANE PENİSİLİN OLUYORUM AMA AŞIYA GÜVENMİYORUM"
Mitinge katılan bazıları ise neden aşı karşıtı olduklarını ya da aşılara güvenmediklerini ilginç iddialarla ortaya koydu. 44 yaşındaki Sinan Çalışkan, aşı olmadığını ve daha evvel Kovid de geçirdiğini söyleyerek "Her zaman gripten insan ölüyordu. Danimarka koronavürüsü salgın hastalıklardan çıkardı. İnsanlar her zaman ölüyordu. Ben her sene ağır grip geçiren bir adamım, yattığım zaman en az 10 tane penisilin alırım. Çünkü günde 10 tane ilaç kullanıyorum. Normal antibiyotik bana fayda etmiyor. Ben her sene oluyordum bu hastalığı. Gidiyordum doktoruma bana 10 tane penisilin yazıyordu. İki üç tane ağrı kesici veriyordu, iki üç günde kalkıyordum ayağa" dedi. Ataköy'den miting için gelen Melek Yokeş (65) ise iki doz aşı olduğunu, aşı karşıtı olmadığını ama aşılara inanmadığını söyleyerek "Bu aşıların üzerinden 5 sene geçmesi lazım. Bu aşıların ne olduğunu bilmiyoruz. Onun için bu alana aşı karşıtı olarak geldik. Ama aşı karşıtı değiliz. Böyle bilinmesini istemiyoruz. Aynı zamanda iki aşımı oldum. Ancak aşı olduğumda bu kadar bilinçli değildim. Üçüncü aşım BioNTech çıkınca mRNA aşılarını istemiyorum" diye konuştu.
"ASTIM İLAÇLARI KULLANIYORUM AMA İKİNCİ DOZ AŞIMI OLMAYACAĞIM"
İsmini vermek istemeyen bir kişi ise iş yeri zorunlu tuttuğu için ilk doz aşısını yaptırdığını ama ikinci dozunu olmayı düşünmediğini belirterek, "Mecburen aşı yaptırmak zorunda kaldım. Sadece ilk dozu yaptırdım. Ama bundan sonra aşı olmak istemiyorum. Çünkü kronik hastalıklarım var. Zaten bunlar da kronik hastalıkları tetiklemek için yaptırılan aşılar. Koronavirüsün bu kadar öldürücü olduğuna inanmıyorum. Bir virüs var bunu inkar edemeyiz. Ama aşılara güvenmiyorum. Çünkü astım aşısı olan bir insanım. Aynı zamanda virüsü yayan zihniyetin sağlıklı bir aşı çıkaracağını düşünmüyorum. Virüsü yayanların bu aşıları çıkaranların olduğunu düşünüyorum. Astım ilaçlarının faz çalışmaları bitmiş ve virüs izole edilmiş. Ancak koronavirüste izole edilen hiçbir şey yok. Tanımlanmayan bir şey." dedi.
"BY-PASS AMELİYATI OLDUM YAŞAMAM VEYA ÖLMEM DOKTORUN ELİNDE DEĞİL"
Osman Ural da iki doz aşısını yaptırdığını anlatarak by-pass ameliyatı geçirmesine rağmen sigara içiyor olmasını da fabrikaların kapatılmamasına bağladı. Ural, şunları söyledi: "Mecburen aşı oldum. Aşıyı neden isteyeyim? Ben by-pass ameliyatlıyım, kalp ameliyatı oldum. Elhamdülillah yaşıyorum. Sigara içiyorum inkâr etmiyorum. Bana yardımcı olsalar ya? Sigara fabrikalarını kapatsalar mesela? İnsanlar neden koronavirüsten ölüyor diyorsunuz, dünya ölümsüz mü?" Ural, binlerce doktor, insanların ölmesini mi istiyor o zaman sorusu üzerine ise "Benim ölmem veya yaşamam doktorun elinde değil. Din ilmi olmayan alime ben alim demem. Sadece dünyalık ilim hiçbir şeye yaramaz" şeklinde yanıt verdi. "Peki o zaman neden ameliyat oldunuz?" sorusunu ise "Şifayı buldum ama Allah beni yolladı oraya" şeklinde yanıtladı. Ural, kanser olursa doktora gidip gitmeyeceği konusunda ise tabii ki gideceğim diyerek sözlerini noktaladı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...