ovid-19’dan iyileşme yılı olarak görülen 2021 yılı, enerji fiyatlarının hem güçlü talep hem de arz tarafındaki endişelerle ralli yaptığı bir yıl oldu. Yılın geri kalanında da artması beklenen enerji fiyatları, doğalgaz ve petrolde dışa bağımlı olan Avrupa’da hükümetleri rekor düzeylere yükselen enerji maliyetleri nedeniyle muhtelif çözümler bulmaya çalışıyor.
Enerjide ezber bozan tablo, bu kış çetin geçecek! Kara elmas hiç bu kadar değerlenmemişti
Enerjide ezber bozan tablo, bu kış çetin geçecek! Kara elmas hiç bu kadar değerlenmemişti
İşte Şen'in o yazısı;
Çok çeşitli sebeplerle Avrupa’da enerji fiyatlarında korkunç yükselişler var. Bir süredir yayınlarda aktarmaya çalışıyorum. Bu da son kaleme aldığım yazı
Avrupa için sorun büyümeye devam ediyor.
Sert kışın ardından güçlü sanayi talebi gelince gaz stoku istenilen kadar yapılamadı. Üstüne sıcak havalar ve hane halkının elektrik talebi bindi. Rüzgar esmedi, Norveç arzında da sorunlar yaşanınca ortaya çok sorunlu bir tablo çıktı.
AB’de elektriğin yaklaşık yüzde 40’ı gazdan üretiliyor. Yenilenebilir kaynaklarsa 20 puana yakın katkı veriyor. Ancak kuraklık hidroları vururken, rüzgardan üretimde de sorunlar yaşandı. Zaten uzun süredir kömür karşıtı kampanya sürdüren bölgede buradan da istenilen katkı alınamadı.
Sonuç olarak gazın fiyatı birçok yerde geçtiğimiz yıla göre 8 katına kadar fırladı. Elbette kömüre olan talep arttı. Bakın dünyanın bambaşka bir yerinde, Çin’de kömür fiyatları.
Çin’de termal kömür vadelileri bir ayda yüzde 50’ye yakın zamlandı.
Goldman Sachs’a göre bu çeyrekte kömür fiyatları ikiye katlayacak!
Sonraki çeyrekte düşeceği ümit ediliyor.
İşin en problemli taraflarından biri de gaz stoklarının istenilen seviyede yapılamamış olması. Bu mevsimde stok biriktiren ülkeler aşırı talepten ve arz yoksunluğundan ötürü biriktiremiyorlar. Bu da ister istemez panik alımlarına sebebiyet veriyor.
Bloomberg’den aldığım bu grafikte AB gaz stoklarının son 5 yıllık ortalaması ve en az / en çok seviyeleri var. Kırmızı çizgi ise şu an olduğumuz yer.
Hal böyle olunca AB’nin enerjideki sorunu görüp nükleere yeniden aşık olacağına bahse giriyor birileri. Nükleer olacaksa yakıt ne olacak?
Bildiniz: Uranyum.
Özellikle bir fonun oldukça iştahlı alımları ile birlikte uranyum vadelileri 2012’den bu yana en yüksek seviyeye dayanmış durumda. ABD’de de durum farklı değil. Her yerde fiyatlar kendini ayarlıyor. Doğal gaz vadelileri 5 doları geçti ABD’de.
2014 seviyelerine kadar yükseldi.
Birçok kuruma göre Avrupa’da elektrikler kesilebilir. İngiltere’de bir gübre fabrikası üretime ara vermek zorunda kaldı yüksek fiyatlardan ötürü. Çin’de de tüketimin rasyonalize edilmesi gündemde. Örneğin demir & çelik üretiminde kısıtlamalar gelebilir. Halka ucu dayanmasın diye... Yüksek fiyatların günün sonunda topluma etkisi olacak.
Bizde de sanayinin özellikle haberleri iyi takip etmesi gerekiyor. Epeyce sektörde enerji kilit girdi konumunda. Zaten girdi baskıları çok yoğun. Bu gidişat da üstüne tuz biber olacak.
Hane halkı için yapacak bir şey yok zaten. Ne kadarı sübvanse edilir artışların, göreceğiz ancak gaz ve elektrik fiyatları üstünde ciddi yukarı yönlü bir baskı var.
Tam benzemez bize ancak İtalya’da elektriğe yüzde 40 zam konuşuluyor örneğin. İspanya, Fransa gibi ülkeler enerjide vergileri indiriyorlar.
Bir de petrol konusu var tabii. ABD’de fırtına mevsiminin canlılığı, saydığı onlarca sorundan fiyatların faydalanması gibi gerekçelerle Brent petrolün varil fiyatı 76 dolar dayandı.
Sözün kısası, 1-2 çeyreklik bir enerji şokuna karşı siper almak gerekiyor. Alabilenler için elbette...
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...