Babacan, ATV'de yayınlanan ''Doğruya Doğru'' programında, AB ile ilişkiler ve son ekonomik gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin, ekonomik, demografik, kültürel, siyasi, coğrafi ve sosyal açıdan diğer ülkelerin üyeliklerinden farklı olacağını vurgulayan Babacan, ''Türkiye, AB'ye üye olduğunda, nüfus ve coğrafya olarak bir numaralı ülke olur'' dedi.
AB'NİN TÜRKİYE ENDİŞESİ...
Türkiye'nin AB müktesebatına uyum konusunda çok hızlı bir gelişme
kaydettiğini ve yaklaşık 14 ay önce başlayan müzakere sürecinde birçok konuda önemli reformlar gerçekleştirdiğini belirten Babacan, ''AB'ye hızlı uyumumuz, Avrupa Birliği'ni endişeye mi soktu acaba? diye düşünmeye başladık'' şeklinde konuştu.
AB'deki şu andaki mücadelenin, gelecekte AB'de kimin daha güçlü olma
mücadelesi olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye'nin dışarıdan, çok güçlü ve geleceği parlak bir ülke olarak görüldüğünü, ayrıca AB'nin, geleceğinde Türkiye'ye mutlaka ihtiyacı olduğunu söyledi.
Babacan, ''AB, yaşlanan nüfusu ve azalan rekabet gücü ile Asya ve ADB'ye karşı göreceli üstünlüğünü kaybediyor, Türkiye'ye mutlaka ihtiyaçları var'' görüşünü dile getirdi.
KOMİSYONUN ASKIYA ALMA TAVSİYESİ...
AB Komisyonu'nun, Türkiye ile yürütülen müzakere başlıklarından sekizinde, müzakerelerin başlatılmamasını tavsiye etmesi konusuna da değinen Babacan, Komisyonun, bu tavsiye kararının henüz resmileşmiş bir karar olmadığını ifade etti.
Sekiz fasılda müzakerelerin aksaması halinde bile bunun diğer fasılların
işleyişini etkilemediğinin altını çizen Babacan, ''AB sürecinde, herhangi bir
fasıldaki aksaklık, diğer fasılları etkilemiyor'' dedi.
AB Komisyonunun bu tavsiye kararının birçok AB liderinde de şaşkınlık
yarattığını vurgulayan Babacan, pek çok üye ülkenin olan bitenden memnun olmadığını, bu kararı vicdanen kabullenemediklerini, bazı eski ve büyük üye ülkelerin de Kıbrıs bahanesini kullanarak, iç siyasete mesaj verdiklerini kaydetti.
KIBRIS BAHANESİ...
''Kıbrıs konusu sanki bir bahane olarak ileri sürülüyor'' ifadesini kullanan
Babacan, bu durumun, AB ve ABD basını tarafından da eleştirildiğini, ''Kıbrıs konusu, Türkiye'nin AB sürecini etkilememesi gerekiyor, Kıbrıs konusunun mutlaka çözülmesi gerekiyor'' diye konuştu. Kıbrıs Rum Kesiminin, AB'nin nimetlerini KKTC ile paylaşmak istemediğini
belirten Babacan, ''AB'ye üye 24 ülkenin Kıbrıs ile gerçekleri mutlaka görerek, AB'nin uzun vadeli çıkarlarını heba etmemesi gerekiyor, mutlaka BM aracılığında kapsamlı bir çözüm lazım'' ifadesini kullandı.
KARARIN PİYASALARA ETKİSİ...
Babacan, piyasaların AB konusundaki beklentilerinin, zaten Türkiye'nin AB sürecinin çok rahat olmayacağı yönünde bulunduğuna işaret ederek, AB Komisyonunun tavsiye kararının piyasalara etkisi konusunda da ''kimse için sürpriz bir karar olmadı'' değerlendirmesinde bulundu ve ''Piyasa oyuncuları gelişmeleri çok yakından takip ediyorlar, karar fiyatlara yansımış durumda'' dedi.
Bakan Babacan, önümüzdeki günlerde, Konseyin Türkiye'ye ilişkin kararının, Komisyonun kararına göre daha olumlu olması halinde ise bunun piyasaları daha olumlu etkileyebileceğini ifade etti.
Babacan, son günlerde, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin gelişmeler konusunda ''Türkiye'nin süreçten kopmasını kimse istemiyor, sadece biraz yavaşlatmak istemiş olabilirler'' tespitinde bulundu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...