TURKTIME / MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i yeniden MHP'ye dönme çağrısı yapması Muharrem İnce'nin CHP'den ayrılacağı haberleriyle birlikte siyasetin ana gündem maddelerinden biri haline gelmiş durumda.
Yaşanan ekonomik krizin, Milliyetçi-Muhafazakar sağ seçmeni temsil eden Cumhur İttifakı'na olan desteği azaltığı bu dönemde MHP Lideri'nin Akşener'e yaptığı 'evine dön' çağrısı, İyi Parti'nin kuruluş sürecini ve 70'lerin ortalarında kurulan Milliyetçi Cephe Hükümetlerini akıllara getirdi.
İyi Parti Lideri Akşener ve partinin önde gelen isimlerinin Bahçeli'nin çağrısına verdiği cevaplara bakarsak yeni bir Milliyetçi Cephe'nin kurulmasının zor olduğu gözüküyor. Ama Türkiye siyasetinin bir dönemine damga vuran merhum Süleyman Demirel'in söylediği gibi siyasette 24 saat çok uzun bir süre...
İYİ PARTİNİN KURULUŞUNA GİDEN SÜREÇ
7 Haziran seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) oyların %16,3 ile 80 milletvekili kazandı ve oy oranını bir önceki seçimlere göre %3,28 oranında, milletvekili sayısını ise 27 artırdı.
7 Hazıran seçiğm sonuçları tek partinin hükümet kurmayacağı bir tablo ortaya kaymuştu. Yapılan görüşmelerden bir sonuç çıkmamasıyla birlikte Türkiye bir kez daha seçime gitti. 1 Kasım'da yapılan seçimlerde MHP’nin oy oranı11,93'e, milletvekili sayısı da 41'e geriledi.
1 Kasım seçimlerinde MHP'nin aldığı sonuçlar, parti içerisinde bir süreden beri var olan muhalefetin Bahçeli'nin liderliğini sorgulamaya itti.
Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan, Ümit Özdağ gibi parti içerisinde güçlü isimlerin, MHP Lideri Bahçeli'ye sert eleştiriler yönelterek olağanüstü kurultay istediler. Bahçeli ise, parti gündeminde kurultayın olmadığını belrterek kurultayın 2018'de olacağını açıkladı.
Bahçeli'nin bu açıklamasından sonra Meral Akşener, Koray Aydın, Sinan Oğan, Ümit Özdağ'ın öncülüğk ettiği muhalifler olağanüstü kurultay talebi ile 543 delegeden aldıkları imzaları
genel merkeze teslim etti.
Bahçeli, toplanan imzalara rağmen 2018'den önce kurultay olmayacağını yineleyerek, muhaliflerine mahkeme yolunu gösterdi. Mahkemeden istedikleri sonucu alamayan muhalifler yeni bir parti kurmak için harekete geçmişlerdi.
MİLLİYETÇİ CEPHE HÜKÜMETLERİ
Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti
12 Mart 1971 Muhtırası sonrasında yaşanan çalkantılı dönemde iç ve dış politikada yaşanan sorunların ancak güçlü bir hükûmetin kurulmasıyla aşılacağı düşünülmüştür. Bu sorunların aşılması için Cumhuriyetçi Güven Partisi (CGP) Genel Başkanı tarafından “Milliyetçi Cephe Hükûmeti” formülünü ortaya atılmıştır.
Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti, Süleyman Demirel’in öncülüğünde 19 Mart 1975’de Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhuriyetçi Güven Partisi tarafından kurulmuştur.
Birinci Milliyetçi Cephe Hükümeti, 1977 başında ekonominin tamamen durması ve krizi daha fazla erteleme imkanının kalmaması üzerine erken seçim kararı alarak seçimlere gitmiştir.
İkinci Milliyetçi Cephe Hükûmeti
1977 seçimlerinde CHP yüzde 41 oy almasına rağmen elde ettiği 213 milletvekili hükümeti kurmaya yetmediği için AP Genel Başkanı Süleyman Demirel tarafından AP-MSP-MHP’den oluşan İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti kurulmuştur. 1978'de AP'den ayrılan 11 milletvekilinin CHP’ye katılımıyla bu hükümet düşmüş ve yerine CHP hükümeti kurulmuştur.
BAHÇELİ'NİN ÇAĞRISI, AKŞENERİN CEVABI, ERDOĞAN'IN YORUMU
MHP Genel Başkanı Bahçeli, yaptığı bir konuşmada, "Zillet İttifakı’nın üç asıl ortağından ikisinin, yani CHP ile örtülü ortak HDP’nin Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’e menfi yaklaşımı ortadadır. Ancak İYİ Parti Genel Başkanı son hareketiyle onlardan ayrışmış, ayrı düşmüştür. Meral Hanım'ın kendisi adına hayırlı bir gelişmedir.
Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. Evinde rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense evde olmak isabetli bir tercihtir" ifadelerini kullanmıştı.
Bahçeli'nin açıklamasını değerlendiren Akşener, "Sayın Erdoğan'a bir çağrıda bulunmak istiyorum; ortağı ile ilgilensin, ne zaman sayın Erdoğan'ın ilgisi azalıyor, Sayın Bahçeli başta ben olmak üzere partime sardırıyor. Biz bundan bıktık, lütfen ortağı ile ilgilensin.
Sayın Bahçeli'nin en önemli özelliği, kendisinin altını ısrarla çizdiği nezaketidir ama Türkiye'nin özellikle ekonomik noktasında problemleri olduğu bir dönemde, üzerine salgın yaşadığımız bir dönemde, esnafımızın, işçimizin, işsiz gencimizin, tarımımızın pek çok sorunu varken, milletin sesini duymak yerine, o sese bir cevap vermek yerine siyasi magazinle meşgul olmasını da hiç hoş bulmadığımı ifade etmek isterim.
Bir kez daha söyleyeyim. Sayın Erdoğan lütfen ortağınızı üzerimize sardırmaktan alın. Yeterli ilgiyi gösterin lütfen. Bizim derdimiz millettir, milletin sesidir" şeklinde cevap vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bahçeli’nin Akşener'e yaptığı çağrıyı değerlendirdiği açıklamasında çağrıyı yadırgamadığını söyleyerek “Makul çizgide bir davettir. Terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti’ye hiç uygun düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olması hasebiyle, böyle bir davet gerçekleşmiş diye düşünüyorum. Ülke genelinde bir bütünleşmenin gereğini düşünüyorum” demişti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...