Barış Murat Yağcı'dan İrem Derici açıklamaları 

Program sunucularının sorularına yanıt veren ve adı bir dönem şarkıcı İrem Derici ile anılan oyuncu-foto model Barış Murat Yağcı şunları söyledi: “Boyum 1.99 cm, ayakkabı ile 2,01 cm. Türkiye’de modellik yapmıyorum. Çünkü Türkiye erkek modeller için çok iyi bir market değil. İtalya, Fransa varken neden burada modellik yapayım ki? Orada büyük bir marka ile çalışıyorsunuz burada ona yakın bir marka yok. “Fashion Week’e gitseniz asgari ücretin üçte biri para veriyorlar. Gerek yok yani…”

“Sektöre ilk girdiğimizde uzun boyun, dövmelerin ya da boylu bir adam olmanın dezavantajlarını yaşadım. “5 yıl önce annem kanser oldu. O olay olmasaydı ben Türkiye’ye dönmezdim. Kesin söylüyorum asla dönmezdim. Temelli dönüş yapmam gerektiğinde bana bir aydınlanma geldi. Alkol kullanımı, her gece bir kızla görüntülenme bunların hepsini 5 yıl önce bıraktım…” Birce Akalay benim kuzenim. 3 yıldır kendisiyle görüşmüyoruz. O bana yardım etmedi, ona kızgınım diye bir şey asla yok. Böyle bir talebim de olmadı. Bir gün dayım annemi aradı. Olay saçma sapan bir yerlere gitti. Benim Birce ile bir sorunum yok. Birce üzerinden de prim yapmam. Biz aynı yatakta yatardık. Ben hayatımda ilk kez başrol oldum ve sektörü yeni anladım. Başrol yoğunluğundan dolayı ailesine vakit ayıramamış olabilir. İki kez boşandı, özel hayatında sıkıntılar olabilir. Şuradan çıkıp gelse sarılırım. Son halini beğenmedim, normal bir psikoloji olduğunu düşünmüyorum.”

“İREM BAMBAŞKA BİR HAYAT YAŞIYOR”

İrem Derici ile yediğim yemek dışında bir görüşmüşlüğüm, konuşmuşluğum yoktur. Reklam ve single için beni kullandı bence. Az sürede kendisini tanıma fısatım oldu. Hem hem fizik olarak hem kafa olarak benim tarzım değil. Konuşmaları çok argo, bu durum beni çok rahatsız ediyor. Kadına yakıştıramıyorum ve non stop konuşuyor. Bir gün bu duruma maruz kaldım. Sadece 2-2,5 saat gördüm. Alıcı gözle bakmak da değil. bizim birlikte olma şansımız yok zaten. İki farklı tip, iki farklı karakter. Ben yolun başında oyunculuk yapmaya çalışan bir insanım. O bambaşka bir hayat yaşıyor. Ben onu kaldıramayabilirim. Cihangir’e gidiyorum. Kahve içeceğim. ‘İrem’i görmeye mi geldin’ diyorlar. Ya benim haberim bile yok…”

HER CÜMLEDE KÜFÜR…

“Çok dobra, çok içten konuşur bunu severim ama kadına yakışmıyor yaa… Arada ben de cümlemin anlamı yükselsin diye sonuna küfür koyabilirim tamam ama her cümlede, hepsinde… hepsinde… hepsinde… olmuyor yani… O yemekteki ‘ilişki yaşıyorlar’ algısını o yarattı, insanları kandırdı ve ben buna düştüm. Bir ünlüyle aşk yaşarım, flört ederim ama herkesle olanla olmam.”

“Benim birlikte olduğum insanlar ayakları üzerinde duran ama bizim sektörde olan biri değildi. Bir kadının benden 3-4 yaş büyük olması lazım ki, iyi anlaşalım. Benim yaşımın altındakilerle benim diyalog kurmam mümkün değil. Çünkü benden küçük insanlar copy paste bir hayat yaşıyor, ailesinden geçiniyor, bütün gün arkadaşlarıyla oturuyor… Bu benim için değil!”