Başbakan Binali Yıldırım, Millet Camisi'nde kıldığı cuma namazının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
AA'nın haberine göre; Yıldırım, eski milletvekili Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesinde yaşanan olaylara ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
"Her şeyden önce Aysel Tuğluk'un validesi Hatun Hanıma Allah'tan rahmet, aileye başsağlığı diliyorum. Şunu herkes iyi bilmeli ki bu ülkede her vatandaşın istediği yerde yaşamaya ve vefatı halinde de istediği yere defnedilmeye hakkı vardır. Bu, en temel vatandaşlık hakkıdır, insanlık hakkıdır. Dolayısıyla bu cenazenin defniyle ilgili yaşanan olay asla ve asla kabul edilemez. Kendini bilmez birkaç kişinin ortaya koyduğu bir provokasyondur."
Olayın ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ankara Valisi Ercan Topaca'nın kendisine de bilgi vererek devreye girdiklerini ve meseleyi hallettiklerini belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Ama burada bitmiyor. Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Gözaltılar, sorgulamalar var. Tabii ki bu işin sorumluları kimse bulunacak gereği yapılacak. Burada kimsenin tereddüdü olmasın. Terörle mücadele ayrı bir şeydir. Birliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya, bizi birbirimize düşürmeye çalışan tahriklere ve provokasyonlara asla ve asla müsamaha göstermeyiz. Bu dinimizde de kültürümüzde de geleneklerimizde de olmayan bir şeydir. Ümit ederim ki buna benzer başka bir hadise yaşanmaz. Yaşansa bile bu konuda zerre kadar müsamaha etmemiz söz konusu değil. Ben mevtaya Allah'tan rahmet diliyorum."
'Değerlendirme yapmak doğru olmaz'
Başbakan Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, avukatı Celal Çelik'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alınmasına ilişkin "Yargıtay'da FETÖ'nün egemen olduğu günlerde istifa etmek zorunda kalan bir avukat. FETÖ'nün oradaki egemenliğine isyan edip istifa eden bir insan. Akıl tutulması var, ne diyebilirim." sözlerini de değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu'nun yorumuna yorum getirme ihtiyacı duymadığını belirten Yıldırım, "Şunun bilinmesinde fayda var. Bu yargının bir işidir. Tabiatıyla dosya içeriği nedir, neyle suçlanıyor, bunu bilmediğimiz için burada daha fazla değerlendirme yapmak doğru olmaz. Ümit ederim gerekli yasal işlemler sonucu isabetli karar verilmiş olur." dedi.
'Barzani'ye dostça çağrı yapıyoruz'
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki (IKBY) referandum tartışmaları hatırlatılarak, "Türkiye'nin ekonomik, siyasi, diplomatik yaptırımları olacak mı?" sorusu üzerine Yıldırım, şöyle konuştu:
"Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin geçtiğimiz aylarda aldığı referandum kararını ilk andan itibaren, Türkiye olarak biz bu kararın fahiş bir hata olduğunu ifade ettik ve bu karardan vazgeçilmesini söyledik. Geldiğimiz noktada bakıyoruz, Irak Merkezi Yönetimi karşı, İran karşı, Türkiye zaten karşı. Birlemiş Milletler üyesi olan ülkeler, ABD, İngiltere karşı. Yani dünyanın birçok ülkesi bu işe karşı. Dolayısıyla Irak Merkezi Hükümeti de evvelsi gün Meclis kararıyla bunu tanımayacağını ilan etti. Ayrıca ihtilaflı bölgelerin de referanduma dahil edilmesini şiddetle reddetti. Bu anlamda Kerkük Valisi'ni de görevden uzaklaştırdılar."
Başbakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye olarak biz burada Sayın Mesut Barzani'ye dostça çağrı yapıyoruz: Vakit yakınken, hala vakit varken bu yanlıştan dönün. Aksi halde tabii ki bölgede zaten büyük sorunlar var, PKK ile mücadele var, DEAŞ'la mücadele var ve yıllardan beri devam eden Suriye'deki iç savaş var. Bütün bunlar ortadayken yeni bir sorun alanı oluşturmak en başta orada yaşayan Kürt kardeşlerimize en büyük zararı verir, en büyük haksızlıktır. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğünü, Irak'ın anayasasında belirtilen Kürdistan federal yapısını değiştirecek herhangi bir adımın atılmasına karşıdır. Bir kez daha açıkça ifade ediyorum.
Öyle ümit ediyorum ki bugünlerde Birleşmiş Milletler konuya müdahil olacak ve bu anlamda bazı gelişmeleri hep beraber görmüş olacağız. Biz kalan 10 gün içinde tüm iyi niyetimizle birlikte, komşu olarak yaşadığımız Irak Kürt Bölgesel Yönetimine çağrımızı tekrar ediyoruz: gelin bu sevdadan vazgeçin. Problemleriniz varsa merkezi yönetimle bunun çözümü konusunda Türkiye bugüne kadar elinden gayreti gösterdi, bundan sonra da göstermeye devam edecek. Ümit ederim aklıselim galip gelir. Biz tabi yaptırım noktasına gelmesini arzu etmeyiz ama bir akıl tutulması yaşanırsa, o noktaya da taşınırsa Türkiye'nin atacağı adımlar bellidir. Çok net olarak bunun planlaması vardır. Bunun bilinmesini isterim."
Başbakan Yıldırım, açıklamalarının ardından cami avlusunda kendisini bekleyen vatandaşları selamladı.
Yıldırım'a, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ve Hakan Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ankara Valisi Ercan Topaca, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de eşlik etti.
Başbakan Yıldırım, daha sonra Başbakan Yardımcısı Bozdağ ile aynı araçta Çankaya Köşkü'ne geçti.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |