Bilal Erdoğan: 'Güçlü olmak zorundayız' 

Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Türkiye'nin güçlü olması için çok çalışmaları gerektiğini belirterek, "Bu ülkede terörü bitirmek için müttefiklerimizden silah istedik bize vermediler. Biz, terörü bitirmek için ihtiyacımız olan ekipmanı NATO müttefiklerimizden istedik, uygun görüp bize satmadılar. Daha dün, Türkiye'yi terörize etmek isteyen, bu ülkeyi bölmek isteyen guruplara uçaksavar silahları tedarik etmeye karar verdiler. Bizi namerde muhtaç etmeyin. Bu ülkeyi namerde muhtaç etmeyin. O kadar çok çalışın ki, o kadar büyük işler yapın ki, dünya mazlumları da namerde muhtaç olmasın." dedi.

Erdoğan, Hasan Dağı Spor Salonu'nda düzenlenen "İmam Hatipliler Gençlik Buluşması" programına katıldı.

Erdoğan, dünyada Müslümanların zulme uğradığına işaret ederek, şöyle konuştu:
"Irak, Suriye, Arakan, Gazze'de, Müslümanlar zulme maruz kalıyor ise bu, dava şuurumuzun, ümmet olma şuurumuzun ne yazık ki zayıflamasından kaynaklanıyor. Bizler imam hatip nesli olarak, bugün 1 milyon 300 bini aşkın imam hatipli ve 1 milyonu aşkın mezunu olarak yaklaşık iki buçuk milyon insandan bahsediyoruz. Koca dünya maalesef İslam alemindeki bu zulümlere sessiz kalırken, sadece Türkiye'den bir gür seda dünya beşten büyük diyorsa, bizim o girişimi o dik duruşu yalnız bırakmamamız gerekiyor. Güçlü olmak zorundayız çünkü dünyanın neresine giderseniz gidin bu ülke, sadece Müslüman mazlumların değil, bütün mazlumların umudu."

Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimini yaşadıklarını, sahte vaatlerle sapkın, gizli, yer altına kaçmış, insanların düşüncelerini istismar eden din anlayışlarını sömürenleri gördüklerini belirtti.

İnsanların istikametini bozan hainleri gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Onlar 'Cebrail parti kursa oy vermem' demişti, hatırlıyor musunuz. Hatırlıyorsunuz değil mi? Peygamberimiz için 'kusura bakma ey Muhammed, senin bu tavsiyeni uygulayamayacağım' demişti. Sonra bunları gördük, siz de gördünüz. Müslümanlara, kendilerini takip edenlere tedbir kisvesi altında 'Namazını kılma, başını örtme, gerekirse oruç tutma, mecbur kalırsan içki iç' dediler. Müslümanlara bunları söylediler. Bunu asla unutmayacağız. Neden biliyor musunuz? Kula kul olmanın sonuçlarını gördük. İmam hatip neslini neden bunlar hiçbir zaman tasvip etmedi çünkü birisi size gelip de 'mecbur kalırsan içki iç, orucunu tutma, namazını kılma' dediği zaman, imam hatipliler bunlara 'dön arkanı git ben dinimi asli kaynaklarından öğrendim, senin gibi şaklabanlara pabuç bırakacak adam değilim' der. Bakın neden imam hatip nesli bunların tuzağına düşmedi çünkü imam hatip nesli İslam dinini asli kaynaklarından öğrendi. Peygamberimizin hayatını doğru bir şekilde okudu. O nedenle imam hatip nesli bu ülkenin güvencesidir. İmam hatip nesli bu ümmetin bel kemiğidir."

AA