Bir yıldır 10 liranın altına düşmeyen domates, ihracat rekoru kırdı! 

Muğla'daki çiftçiler, sera ve tarlalarda hummalı bir çalışmayla yetiştirdikleri ürünlerini hem yurt içine hem de yurt dışına gönderiyor. Ürünler, sağlık ve hijyen koşulları ön planda tutularak tüketiciye ulaşıyor.

Muğla Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, ilin yüz ölçümünün yüzde 18'ini tarım alanlarının oluşturduğunu söyledi.

Bu alanlarda üretimin sürdüğünü belirten Saylak, üreticiler 2022 yılı başında hava koşulları nedeniyle zorluk yaşasa da üretimin kesintiye uğramadığını kaydetti.

"Organik uygulamalarına desteğimiz arttı"

Çiftçinin sorun yaşamaması için çaba gösterdiklerini dile getiren Saylak, "2022 sonu itibarıyla 560 bin tonluk domates üreterek bir başarı hikayesi yazdık. Organik ve iyi tarım uygulamalarına desteğimiz de arttı. Bu nedenle uygulamalarımıza yeni girişimciler de katıldı." diye konuştu.

Türkiye'deki domates üretiminin yaklaşık yüzde 8'inin Muğla'dan karşılandığını aktaran Saylak, "Üretilen domatesin de yaklaşık 60 bin tonunu dünyanın birçok ülkesine ihraç ettik. Yaklaşık 40 ülkeye ihracat gerçekleştirerek 60 milyon dolar gelir elde ettik. Bu da üreticilerimiz için son derece önemli bir gelir kapısı." ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin Avrupa'yı beslediği bir yıl oldu"

Türkiye Haller Federasyonu Başkan Vekili ve Fethiye Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Atabey Akgün, 2022 yılının üretim açısından verimli geçtiğini ifade etti.

Akgün, "Geçen yıl, Türkiye'nin Avrupa'yı beslediği bir yıl oldu. Muğla, yaş sebze ve meyvenin yanında narenciye ağırlıklı ihracat yapan da bir ilimiz. Bu sene narenciye de üreticisinin yüzünü kısmen güldürdü. Üretici memnun." dedi.

"Sürekli yeni pazarlar kazanıyoruz"

AA'nın haberine göre dünya genelinde yaşananlarının, Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji maliyetlerinin yüzde 300 artmasının Türkiye'yi de etkilediğini dile getiren Akgün, "Bu yaşanalar maalesef üretici girdilerini yukarıya tırmandırdı. Bu sene özellikle domates ve yaş sebze meyve üreticileri hak ettiğini kazandı. Önemli olan üretimin sürdürülebilir şekilde devam etmesidir. Üreticimizin kilogram bazlı bir destekleme modeline ihtiyacı var. Bunun da önümüzdeki dönemlerde gerçekleşeceğini ümit ediyorum. Geçmişte İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerine ürün yok denecek kadar az gidiyordu. Geçtiğimiz yıl bu sevkiyat fazlasıyla gerçekleşti. Avrupa'dan ve dünyanın değişik ülkelerinden talep devam ediyor. Sürekli yeni pazarlar da kazanıyoruz. Bu da beraberinde hem istihdamı hem de üreticimizin malının daha doğru pazarlanmasına katkı sağlıyor." değerlendirmesini yaptı.