Yıldız Teknik Üniversitesi’nden mühendislik mezunusun. Aktörlüğe nasıl geçiş yaptın?
Üniversitedeyken oyunculuk aklımda yoktu, müzikle ilgileniyordum. En büyük hayalim, büyük bir konserde bateri çalmaktı; ama olmadı. Bir gün okulun bahçesine güzel bir kız geldi, oyunları olduğunu, gelip gelemeyeceğimizi sordu. İyi bir tiyatro izleyicisi değildim o zamanlar. Arkadaşım kızdan hoşlanmıştı ve onun zoruyla gittik. Can Yücel’in ‘Bahar Noktası’ oyunuydu, çok güldüğümü hatırlıyorum. Aktörlerden Volkan Sümbül’den çok etkilenmiştim, Jerry Lewis gibiydi sahnede. Onun yerinde olmayı çok istemiştim, sonraki yıl aralarına katıldım zaten.
Biraz kader yani?
Kadere inanıyorum. Üniversiteye gelişim, İstanbul’a gelişim aslında oyunculuğa attığım ilk adımdı. Üniversite tercihlerini yaparken son dakikada yazmıştım Yıldız Teknik’i. İki tane tıp fakültesinin arasına sıkıştırmıştım. Eğer bir soru daha yapsaydım veya yapamasaydım başka bir ilde tıp okuyacaktım.
Aradan sıyrılmak için neler planlıyorsun?
“Kıyas yapmak haramdır” derdi babam. Kimseyle yarış içerisine sokmadım kendimi. Ailem ve kendim için bir şeyler yapmak istedim. Diziden sonra bir yıl ara vermek istiyorum. Asıl yapmak istediğim şeye, sinemaya zaman ayırmak istiyorum.
Hollywood’dan kiminle aynı filmde rol almak isterdin?
Benimle oynamak istemeleri lazım ama önce. Javier Bardem’e ilk teklifi götürebiliriz. Kabul etmezse Sean Penn, olmadı Johnny Depp ya da Robert Downey Jr. Artık o da kabul etmezse tek oynarım!
Kendini izliyor musun?
Kendimi izlemek çok hoşuma giden bir şey değil. Çok eleştiriyorum kendimi. Bundan sonra da alışamam herhalde.
Kadınların sana hayran olmasında; rollerinin korumacı, aşktan korkmayan, cesur ve zengin olmasının etkisi var mı?
Kadınlara sormanız gerek. Bana göre erkeği karizmatik yapan, önce adam gibi adam olması; sonra zekası ve güveni.
Modern ağaların yaşam tarzını çok güzel canlandırıyorsun. Aslen nerelisin?
Babam ve annem Mardin doğumlular. Çocukken ayrılmışlar oralardan. Ben de fırsat buldukça gidiyorum.
Bir ağanın sorumluluklarını da, gücünü de çok iyi gösteriyorsun. Ama ağaların da aşık olabileceğini vurguluyorsun. Zayıf noktalarının altını çiziyorsun. Sence ağalar gerçekten de aşık olur mu?
Evet. Çok büyük aşklar var o topraklarda. İnsanın olduğu toprak, aşka yabancı olmaz.
Burçin’le nasıl tanıştın?
Onu ilk kez Fırtına dizisinin okuma provalarında gördüm. Sonra sette, bir oyun oynarken fark ettim aşık olduğumu. Sadece gözlerinin içine bakarak oynamışım.
Nasıl evlenme teklif ettin?
Kavga ettiğimiz esnada ettim. “Benden ne istiyorsun?” dediği bir anda “Seninle evlenmek istiyorum!” demiştim. Tartışma da böylece uzamamıştı. Evlilik, romantizmin ötesinde bir mantık gerektiriyor.
Çoluk çocuk isimleri düşünmeye başladınız mı?
Birkaç yıl içinde çocuk yapmak istiyoruz. Henüz bir isim düşünmedik, sadece birkaç kez benim ağzımdan Ali ve Zeynep adı çıktı.
Baskın bir karakterin var gibi. Dediğim dedik misin?
Doğru olduğuna inandığım bir şeye ikna etmeye çalışırken çok yakaladım kendimi. En çok da kendimi.
3 SORU CEVAP
Zayıf noktaların neler?
Ailem, dostlarım ve vicdanım.
Hayvan besliyor musun?
Evet. Bir köpeğimiz var. Adı Sushi.
Eleştirdiğin üç şey?
Kendim, hoşgörüsüzlük ve saygısızlık.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...