Gündem hakkındaki değerlendirmeleri ve çıkışlarıyla sık sık gündeme gelen eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Bülent Arınç, katıldığı bir programda ekonomi ve pahalılığa dikkat çekti.
Elips TV’de Ömer Şahin’in Portreler programına konuk olan Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"SORUNU KABUL ETMEK LAZIM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 14 Mayıs'ta seçimi kazanacağını savunan Arınç, hayat pahalılığını eleştirdi. Arınç, "Çevremizdeki insanlar bize; 'Bu gidişle 500 TL de verseniz et bulamazsınız' dediler. Tarım ve Orman Bakanlığının başında işini bilen çok sevdiğimiz bir insan var. Vahit bey bu işin çaresini bulacaktır ama kısa vadede ne kadar bulacak onu bilemiyorum. Vahit Kirişçi bu işin çilesini çekendir. Geçmişte Polonya'dan veya diğer ülkelerden et ithal ederek bugünü görmeyenlerin hatalı olduğunu söylüyorum. Eskiden 70 TL'ye doldurduğunuz file 500 TL'ye dolmuyorsa bir şey var kardeşim bunu görmezden gelmeyin. Sorunu kabul etmek lazım. Bu dürüstlüktür." ifadelerini kullandı.
"KRİZİ MARKETLERE BAĞLADILAR"
Arınç açıklamalarına şöyle devam etti:
"Halka 'Pahalılık var, bunun makul sebepleri var, bunların hepsini çözeceğim bana güvenin' diyebilmek lazım. Millete güven vererek, onların daha sabırlı olmasını istersin. Pahalılık varken birisi çıkıp; 'Pahalılık yok bu bir psikolojik olaydır' dedi. Ben o zaman daha çok kızdım. Hanımla pazara çıkıyoruz. Pazar yerlerindeki fiyatlar bazen marketlerin de üzerinde. Günün sonunda bu krizi üç harfliler diyerek marketlere bağladılar. Yapmayın, bu kadar basit değil bu olay. Bunun sebebi maliyet enflasyonudur. Maliyet artıkça bunların fiyatı da artar."
Arınç, Ak Parti ve Erdoğan'a da dikkat çeken eleştirilerde bulundu. Merrhamet dilini kullananın daha avantajlı olacağını söyleyen Arınç, seçimi Erdoğan'ın kazanacağını tahmin ettiğini de söyledi. Arınç'ın diğer açıklamaları şu şekilde:
"KARAMOLLAOĞLU DOĞRUYU SÖYLÜYOR"
"Temel Karamollaoğlu, büyüğümüzdür. Yıllarca birlikte siyaset yaptık. CHP ile aynı grubun içinde bulunmasını, bazı dindar görünen kişiler; ‘nasıl yaparsın’ diyorlar. O da kendisini savunurken, doğruyu söylüyor aslında. Rahmetli Erbakan, Ecevit ile koalisyon kurdu. Bugünkü ittifak, o zamanki koalisyon… Batıda koalisyonlar hazmedilmiştir. Biz de koalisyonlar başarısız olmuştur. Neden? Önyargılar yüzünden… Koalisyon kültürü, birbirine saygıyı gerektiriyor… İttifakların da böyle olması lazım… Sağ- sol meselesi Türkiye’de bir tabu olmaktan çıktı. O yüzden daha rahat düşünmek, herkesle birebir; daha saygın, daha itibarlı bir ilişki kurmak lazım… Bu partiler, birbirleri rakipleri olarak görmeli, düşmanları olarak gören anlayışı terk etmek gerek."
"BİR RÜZGAR BİZİ ÖNÜNE KATTI GÖTÜRÜYOR"
"‘Alçak’, ‘şerefsiz’, ‘namussuz’, ‘haysiyetsiz’… Asla ve zinhar, hiçbir zaman gündeme gelmezdi. Nasıl kullanılabilir, böyle kelimeler? ‘Hain’… Hiçbir zaman kullanılmazdı. Bugün neden böyle? Bir rüzgâr geldi, önüne kattı bizi götürüyor. (Ne yapılmalı?) Beni örnek alsınlar. Bunun bir faydası yok. Sertliğin bir faydası yok…Merhamet dilini kullanan, şefkatli olan, kul hakkına hiçbir zaman girmeyen ve herkesi şiddet dili, nefret dili ile değil de muhabbet dili ile davet edenler kazanacak… (İttifaklara baktığımız zaman, bu çerçeveye hangisi daha çok uyuyor?) İsimlendiremem. Bir iklim değişikliğine ihtiyaç var. Bir taraf bunu ısrarla yapıyor ve bence iyi yapıyor. Ama karşı tarafın da ondan daha çok kucaklayıcı olması lazım.
"SEÇİMİ ERDOĞAN ALIR"
"Cumhurbaşkanlığı seçimini ben Erdoğan’ın alacağını düşünüyorum. (Rahat mı alır?) Rahatını bilmem, ben alacağını düşünüyorum. Ayrıca temenni ediyorum. Bizim aramızda, başkalarına benzemeyen bir dava arkadaşlığı var… Seçmenimize güvenmek lazım. (Siz kampanyaya katılacak mısınız?) Bana bir talep gelmedi. Oğlumun aday olduğu yerde belki gider yanında bulunurum. Talep olursa düşünürüz, talep olmazsa da hepimiz gider işimizi yaparız. Ben şu anda sadece bir seçmenim. (Bir gerginlik bekliyor musunuz?) Bunlara girmeye gerek yok. Seçim, seçimdir. Her seçimde millet, kendisine güvenenleri boşa çıkarmamıştır. Millet çok akıllı seçim yapar. Millete güvenelim, ama ona layık olmaya çalışalım.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...