Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
ŞAM'LA DİYALOG
Suriye'de 11 yılı aşkın süren iç savaş var. Yansımaları ortada. Terör örgütlerinin mevcudiyeti. İnsanlar evlerine dönmek istiyor, dönemiyor. Rejimin kontrol ettiği yerlere de rejim korkusu ve dönen insanlara desteği veremediği için tereddüt edenler var. Biz Türkiye olarak en başından beri, en önemli sürecin siyasi süreç olduğunu söyledik. Çok inisiyatif aldık. Bir tek Astana formatı ayakta kaldı bunlardan. Rejimin de artık görmesi lazım, savaşarak ülke bölünecek. Bir taraftan PKK ile mücadele bir taraftan uzlaşı dediğimiz, anayasanın hazırlanması, BMGK'nın 2254 sayılı kararı, bunu kapsıyor. O nedenle bizim de desteklediğimiz muhalefet müzakere heyetini kurdu. Muhalefet iyi niyetli, yapıcı. Rejimden kaynaklı direniş var, mesafe kat edemediler. Zaten Astana formatında bir masanın etrafındayız, anayasa komisyonu toplantısında biz de varız. Suriye'de kalıcı barış için adımlar atılması lazım, biz de bunları söylüyoruz. Muhalefeti rejimin terör örgütü olarak görmemesi gerekiyor. Her zaman muhalefetin yanında olduk.
Diyalog için şart olmaz ama görüşmelerin amacı ne? Ülkenin teröristlerden temizlenmesi lazım, bizim sınır güvenliğimiz önemli, Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi bütünlüğü önemli. İnsanların güvenli şekilde ülkeye dönebilmesi önemli. İlla bir şart değil ama amacı ve hedefi nedir? Bizim yürüttüğümüz Suriye siyaseti de hep çözüm odaklıdır.
ESAD DAVETLİ DEĞİL
(İran'ın 3'lü zirve iddiası) Böyle bir şey doğru değil. Esad da oraya davetli değil.
HAREKATLARIN NE KADAR İSABETLİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR
Bizim yaptığımız operasyonlar Suriye için önemli. Burada terör örgütü ile mücadele, uluslararası hukuktan kaynaklanan bir haktır bizim için. Rejimin bunu yapacak gücü yok. Görüşmeye ihtiyaç yok. Birbiri ile kavga eden, birbirine düşman olan ne kadar ülke varsa bizim harekatımıza karşılar. Bundan sonra yapacağımız harekatların da ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor.
KARARI SURİYE HALKI VERECEK
Rejimle muhalefetin uzlaştırılması gerektiğini söyledim. Uzlaşının amacı yeni bir anayasa, ülkenin BM gözetiminde acil bir şekilde seçime götürülmesi. Bu çerçevede müzakere heyeti kuruldu, anayasa komisyonu toplandı. Uzlaşı olmazsa rejimle muhalefet arasında nasıl anayasa yazacaklar, ülkeyi seçime götürecekler. Bu adımlar atılırsa seçim olduktan sonra kararı Suriye halkı verecek. Ülkenin geleceği için tek çözüm yolu siyasi süreçtir ve uzlaşı ile bunun sağlanmasıdır.
Güven artırıcı adımlar atıldı, esirlerin takası konusunda adımlar atıldı, orada bile muhalefetin istediği isimleri rejim bulamadık diyor, vermiyor.
SON DERECE SİNİRLENDİM
(Türkiye-İsrail normalleşmesi) Elçilerin atanması önümüzdeki günlerde gerçekleşecek. Kapsamlı bir kararname hazırlıyoruz. Dönecek büyükelçilerimiz var, atayacağımız büyükelçilerimiz var. Çalıştık, Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Cumhurbaşkanımıza da söyledik, ilk fırsatta arz edeceğiz, aşağı yukarı taslak bitmek üzere. Alternatif isimler var. Biz arkadaşlarımızın büyükelçi olup olmama yeteneği var mı, liyakatı, eğitimi var mı buna bakarız. İçeriden dışarıdan ayrımı önemli değil. Uyumlu şekilde bu işi götürüyoruz biz. CHP sözcüsü, 'AK Parti'nin arpalığı' demiş. Baktılar ki dış politikada ülke iyi şeyler yapıyor, hemen nerede güçlüysek orayı zayıflatmak için saçma sapan iddialarda bulunuyorlar. Bu konuda diplomatik olamayacağım, son derece sinirlendim, ne demek AK Parti'nin arpalığı. Liyakata göre uygun isimleri atayacağız, İsrail'e de en önemli ismi atayacağız.
FİLİSTİN'İN, TÜRKİYE-İSRAİL DİYALOĞUNA BAKIŞI
Filistin gerek Cumhurbaşkanı gerek Hamas tarafında, bizim İsrail'le ilişkilerimizin normalleşmesini istiyorlar. Bu diyalog sayesinde Filistin davasını daha iyi savunacağız. Filistin davası konusunda Türkiye'nin taviz vereceği anlamına gelmesin. İsrail'le ilişkilerimizin kendileri için de önemli olduğunu söylüyorlar.
DOĞU AKDENİZ'DEKİ GELİŞMELER
(Güney Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'deki gaz keşfi) Haber bazı gazetelerde bizim kıta sahanlığımızla örtüşen bölge diye verilmiş ama doğru değil. Oradan da geçiyor kıta sahanlığımız ama ortasından geçiyor. Bizim kıta sahanlığımızın içine bu şekilde girmelerine biz zaten izin vermiyoruz. Kendi kıta sahanlığımızın içinde sondaj çalışmaları, sismik araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Doğu Akdeniz'de çözüm gelirlerin adil şekilde paylaşımı. Biz bu konuda BM'ye de AB'ye de gerekli bildirimlerde bulunduk. KKTC, önerilerimizin defaatle yineledi. Rum Kesimi ve Yunanistan, AB'ye güvenerek hakça paylaşım yerine KKTC ve Türkiye'nin haklarını gasp etmeye çalışıyor, buna izin vermemiz söz konusu değil.
"YUNANİSTAN BU POLİTİKAYI SÜRDÜRDÜĞÜ SÜRECE YUMUŞAMANIN FAYDASI YOK"
Yunanistan'ın yalan dolan siyasetinden vazgeçmesi lazım. Her yerden Türkiye'nin aleyhinde. İstanbul'da öğle yemeğinden kısa süre sonrası bunların başlaması, yemekten konuşulan şeyler ortada, üçüncü ülkeleri araya sokmayalım, görüşmeler sonuç odaklı olsun, diyalog içinde olalım. Bir hafta geçiyor, Türkiye aleyhine propaganda başlıyor. Batı Trakya Türklerinin haklarını ihlal ediyorlar, adaların statüsünü ihlal ediyorlar. Bizim de elimiz boş durmuyor. Yunanistan'ın bu politikalardan vazgeçmesi lazım. İşbirliğinde olurlarsa kazançları ne, tersi olursa kayıpları ne bunun hesabını yapmalılar. Bu politika sürdüğü sürece yumuşamanın faydası yok.
Yunan lobisi içinde olanlar, Yunanistan kökenli bir Kongre üyesinin girişimi oldu, o bağlayıcı değil. Senato'dan karar çıktı. İkisini birleştirecekler, daha sonra yasallaşacak. ABD yönetimi olumlu bakıyor, teknik görüşmeler iyi seyrediyor ama yönetim de biliyor ki, böyle elimizi kolumuzu bağlayacak şekilde biz F-16 ya da başka ürün almayız.
Biz burada kasıt görüyoruz. Halkımız da böyle görüyor. Seçim öncesi AK Parti iktidarını zorda bırakmak için yapılan adımlar olarak değerlendiriyoruz. Eylül başında batı ülkelerin büyükelçilerini arkadaşlarımız bakanlığa çağıracak ve gerekli uyarıları yapacaklar. Bundan sonra da düzelmezse biz de karşı tedbirler alacağız.
"NORMALLEŞME BAŞLADI AMA YAVAŞ İLERLİYOR"
Mısır'la normalleşme süreci başladı ama yavaş ilerliyor. Mısır kendi iç siyasetine de odaklandı. Bir olumsuzluk yok ama ivme kazanması lazım. Suudi Arabistan ve BAE ile yakaladığımız hızı henüz Mısır'la yakalayamadık.
"TAHIL ANLAŞMASINI SABOTE ETMEK İSTEYEN AVRUPA ÜLKELERİ VARDI"
İstanbul'daki görüşmeden sonra umutluyduk. İstanbul'da bir yaklaşım söz konusu fakat her şey değişti. Buça'dan görüntüler geldi ve atmosfer değişti, masadan uzaklaştılar. Bence kırılma noktası oydu. Geldiğimiz noktada uluslararası toplumun ateşkes konusunda nasıl olacak, adil ateşkes, Ukrayna'nın sınır, toprak bütünlüğünü koruyan ateşkes olması lazım. Biz Kırım konusunda ve Rusya'nın saldırısından sonra Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne en güçlü desteği veren ülkelerden birisiyiz. Savaşın devam etmesini isteyen ülkeler var Batı'da. NATO üyesi ülkeler var. Sadece ABD demek değildir, üyesi ülkeler diyorum. Tahıl anlaşmasını sabote etmek isteyenler de vardı. ABD değil ama onu söyleyeyim. ABD'nin katkısı şöyle oldu. Rusya gübresinin de ihracat engelinin kaldırılması, limanlara ulaşması, bankacılık işlemleri gibi. Avrupa'dan bunu sabote etmek isteyen ülkeler de vardı. Biz umudumuzu kaybetmedik, çabalarımızı sürdürüyoruz. Tahran görüşmesinde, Soçi görüşmesinde Sayın Putin'e ateşkesin tesis edilmesi yönündeki telkinlerini paylaştı. Sayın Zelenski'yle görüşmesinde de ateşkesin önemini vurguladı. İki lideri bir araya getirmeye hazır olduğunu da hatırlattı. Tahıl konusu sorunsuz işliyor. Ciddi bir sorun yok şu ana kadar. Teknik konularda ufak tefek şeyler oluyor, hallediyor arkadaşlarımız. 33 gemi ayrıldı. Afrika ülkelerine de gitmeye başladı.
TÜRKİYE - ERMENİSTAN NORMALLEŞME SÜRECİ
Bizim özel temsilcilerimiz 4 kez görüştü. Özel temsilcilerimizin görevi Türkiye ile Ermenistan arasında ilişkilerin aşamalı şekilde normalleştirilmesi. Azerbaycan'ın zaferinden sonra biz Güney Kafkasya'da kalıcı barışın tesisi için adımlar atıyoruz. Uçuşların başlaması vs. önemli adımlar atıldı. Ticaretle ilgili bazı adımlar atıldı. Bizim bu yürüttüğümüz sürecin Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki süreçten bağımsız görmek gerçekçi bir yaklaşım değil. Güney Kafkasya'da kalıcı barış asıl Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalanacak kapsamlı, kalıcı bir barış anlaşmasıyla gerçekleşebilir. Azerbaycan teklifte bulundu, Ermenistan buna cevap vermedi. Ortak sınır komisyonu kuruldu. Bu çalışmaların yapılması gerekiyor, bir de Zengezur Koridoru var. Ermenistan bunları söyleyince rahatsız oluyor. Sen gerçekten barış istiyor musun, istemiyor musun bunu söyledi. İşgal ettiğin topraklardı. Sanki Azerbaycan Ermenistan'ın topraklarını almış gibi davranıyorlar. Ermenistan barış gücü girdiği anda Ermenistan tamamen çekilecek ama iki yıl geçti hala orada Ermeni askerleri var. Laçın'a paralel yol yaptı Azerbaycan, barış gücü de buraya kayacak. Bu yerleşim yerlerinden çekilirken Azerbaycan'ın haklı müdahalesi oldu, buraları yakıp yıkıyorlar (Ermenistan askerleri). Ermenistan'la normalleşmede samimiyetimizi herkes görüyor ancak Ermenistan da bilsin ve yadırgamasın. Bizim Azerbaycan'dan ayrı gayrımız var mı, yok. İyi niyetimizden de şüphe yok. Biz barış istiyoruz.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...