Emniyet Genel Müdürlüğü, attığı tweetle CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na destek verdiği gerekçesiyle eski İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun'un, terör örgütü ile iltisaklı, irtibatlı olduğu gerekçesiyle rütbesini, silahını ve kimliğini almış, polis evlerine girişini yasaklamıştı. Uzun'un ardından emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın darütbelerinin geri alınmasına karar verilmişti.
"SÖKÜLEN RÜTBELERİ AYNEN İADE EDECEĞİZ"
Bugün partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu konuya da değindi. Kılıçdaroğlu, "Devlette görev yapan ve zamanı geldiğinde emekli olan insanların adaletsizlik gördüğünde itiraz etme hakları vardır. Sabri Uzun ve Hanefi Avcı'dan söz ediyorum. Sabri Uzun, Canan Kaftancıoğlu hakkında yanlış yapıldığını söylüyor, Hanefi Avcı, Demirtaş kararı için AİHM kararını uygulayın diyor. İkisinin de rütbesi sökülecek. Adaletsizliğin ulaştığı boyutu görebiliyor musunuz? Onların sökülen rütbelerini aynen iade edeceğiz, haksızlığı gidereceğiz" diye konuştu.
"ÖÇ ALMA DUYGUSUYLA DEVLET YÖNETİLMEZ"
CHP lideri, "İntikam, öç alma duygusuyla devlet yönetilmez. TSK'nın 80-90 yaşındaki generallerini hapse atıyorsunuz. Bazıları hapiste olduklarını bile bilmiyor. Böyle devlet yönetimi olur mu? Böyle devlet yönetimi olmaz. KHK ile görevine son verilen akademisyenler, harp okulu öğrenciler, boşuna yatan siyasetçiler. Bazen insanlar bedel öderler, haksız yere ödenen her beden onun şerefidir" ifadelerini kullandı.Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:"İslam dünyasının sorunları var. Türkiye, İslam dünyasına örnek olmak durumundadır. İnsanların inancına nasıl saygı duyulduğunu dünyaya göstermek zorundadır. Sabah 'Türk Ocağı İstanbul İl Yönetimi görevden alındı' diye gördüm. Bizim kavgaya değil; birbirimizi dinlemeye, oturmaya ihtiyacımız var. İslam dünyasında dünya kadar sorun var, kan akıyor. Birbirlerini öldürenler İslam dünyasında. Birbirlerine silah çekiyorlar. İslam dünyasında kan durmasın mı, güzellik olmasın mı, demokrasi, adalet olmasın mı? Adalet istiyorsunuz tahammül edemiyorlar. Adaleti biz getireceğiz
."ADALET ÖNEMLİ BİR KAVRAM"
Her kavga sonlarını getiriyor. Kendilerini, kendi sonlarını getiriyorlar. Kinden, öfkeden besleniyorlar. Paranın değerini koru, halkı adil kanunlarla idare et, bütün yolları emin tut diyor. Bugün de var haydutlar biz boşuna mı 5'li çete diyoruz. 11'inci yüzyılda söylenen 21'nci yüzyılda geçerli. Ama yönetemiyorlar, yönetme güçleri yok. Akıllarını kullanmıyorlar, istişare nedir düşünmek istemiyorlar. Bir kişi 'Her şeyi bilirim' diyor. Adalet önemli bir kavram. İstanbul'daki toplantıda adaletin ne olduğunu da ifade ettim.
"RİZE MEYDANINDA KAÇAK ÇAYLARI YAKACAĞIM"
Ekonomik olarak da yönetemiyorlar. Şekerde hiçbir sıkıntımız yoktu, IMF'in talimatına uydular. Kotayı uyguladılar, şeker üretimimiz düştü. Sattılar şeker fabrikalarını. 10 fabrikayı 680 milyon dolara sattılar, bugünün parasıyla 11 milyar liraya. Sadece nisan ayında ödenen faiz 19 milyar lira. 24 yıl sonra Türkiye şeker ithal etmek zorunda kaldı. Yönetemiyorlar, devlet böyle yönetilmez. Şeker fabrikaları neden özelleştirilmez; zaten bunlar 3-4 ay çalışıyorlar. Bu yükü özel sektör kaldıramaz. Çayda da benzer bir olaya doğru gidiyoruz. Çayda da öyle yapacaklar. Çay stratejik üründür. Neymiş Ulusal Çay Konseyi kuracaklarmış, yükü sırtlarından atacaklar. AK Parti iktidarı döneminde her yıl 20 bin ton ithal ediyor Türkiye. Bugüne kadar 183 bin ton çay ithal edildi, 434 milyon dolar ödendi. Biz 434 milyon doları Rize, Trabzon, Artvin'e versen ne olurdu? Bu iktidar size değil, yabancı çay üreticilerine çalışıyor. Kaçak çayla nasıl mücadele edilir göreceksin, Rize meydanında kaçak çayları yakacağım."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...