Zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Libya'da sular yeniden ısındı. Fayez El Saraj liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti (Trablus Hükümeti) ile General Halife Hafter liderliğindeki Temsilciler Meclisi'ne (Tobruk Hükümeti) bağlı askeri güçler arasında şiddetli çatışmalar yeniden başladı.
Bölgesel ve uluslararası güçlerin desteğini alan Sarraj liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Hafter liderliğindeki Temsilciler Meclisi, karşılıklı hakimiyet kurma çabası içerisinde mücadele etmektedirler.
Peki, iç savaşın başladığı günden bu güne kadar binlerce kişinin hayatını kaybettiği Libya nasıl bu hale geldi, Libya'da kim kimi destekliyor, Türkiye neden Libya'da ve yakın gelecekte Libya'yı ne bekliyor?
LİBYA NASIL İKİ BÖLGEYE AYRILDI?
Tunuslu Muhammed Buazizi isimli bir seyyar satıcının kendisini ateşe vermesinin ardından başlayan ve adına Arap Baharı denilen isyan hareketleri kısa zamanda Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da hızla yayılmıştır.
İsyan hareketleri Mısır ve Tunus Libya başta olmak üzere birçok ülkede uzun zamandır yönetimi elinde bulunduran liderleri koltuğundan etmiştir.
İsyan hareketleri sonucu devrilen liderlerinden biride Libya’da yaklaşık 40 yıl boyunca yünetimi elinde bulunduran Kaddafi’dir. Kaddafi'nin devrilmesi sonrası Libya'da süreç içerisinde iki farklı yönetim ortaya çıkmıştır.
Bunlardan biri Fayez El Saraj liderliğindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti (Trablus Hükümeti), diğeri ise General Halife Hafter liderliğindeki Temsilciler Meclisi (Tobruk Hükümeti).
LİBYA'DA KİM KİMİ DESTEKLİYOR?
Saraj liderliğindeki Trablus Hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası kurumlarca meşru kabul ediliyor ve destekleniyor.
Hafter liderliğindeki Tobruk Hükümeti ise Mısır, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya destekliyor.
TÜRKİYE NEDEN LİBYA'DA?
Türkiye; Yunanistan, Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), İsrail'in Doğu Akdeniz'de çıkarılacak olan enerji kaynakları için oluşturulan bloğa karşı Doğu Akdeniz'deki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) ve kendi haklarını korumak için müttefik arayışına girmiştir.
Doğu Akdeniz’de aradığı müttefiki sonunda Trablus’ta bulan Türkiye, Saraj liderliğindeki Trablus Hükümeti ile yapılan 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası' anlaşması ile Doğu Akdeniz'de kendisine karşı oluşturulan bloğa karşı önemli bir kazanım elde etmiştir.
Türkiye'nin Dağu Akdeniz'deki bu bu kazanımları elde tutması, Saraj liderliğindeki Trablus Hükümeti'nin siyasi varlığını devam ettirmesine bağlı. Trablus Hükümeti'nin devrilmesi Türkiye'nin hiç istemeyeceği bir sonuç doğuracaktır.
Durumu en iyi özetleyen cümleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan kurmuştur. Erdoğan, bir konuşmasında, "Bu anlaşma bozulursa bize Akdeniz’de olta atacak alan dahi bırakmayacaklar" ifadelerini kullanmıştır.
YAKIN GELECEKTE LİBYA'YI NE BEKLİYOR?
Libya'da süren iç savaşın sonlanması için Türkiye ve Rusya'nın öncülüğünde Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Temsilciler Meclisi arasında Moskova'da bir anlaşma metni imzalamanın eşiğine gelinmişse de sonuç elde edilememiştir. Sonrasında Almanya'nın öncülüğünde Berlin'de görüşmeler yapılmışsa da barışa giden yolda bir uzlaşma sağlanamamıştır.
Libya'da iç savaşın bitirilmesi için Moskova ve Berli'nden sonrada girişimler olsa da sonuç alınamamıştır. Bölgesel ve uluslararası güçlerin kendi çıkarları adına desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti ile Temsilciler Meclisi arasında kısa vadede bir uzlaşmanın zor olduğu görülmektedir.
TURKTIME / KURTULUŞ ALADAĞ
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...