E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mesele dolar değil 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Siirt’te gerçekleşen “Demokrasi Konuşmaları” programına katıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada ekonomi ağırlıklı konuştu.

5.12.2021 - 21:10
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Mesele dolar değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Siirt’te gerçekleşen “Demokrasi Konuşmaları” programına katıldı. Erdoğan dolar hakkında açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, eşi Emine Erdoğan ile dün Siirt ziyareti sırasında katıldığı "Demokrasi Buluşması" etkinliği programının görüntüleri paylaşıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından önemli başlıklar şu şekilde;

Dolar yükselişine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meselenin dolar olmadığını meselenin faiz olmadığını anlamak için bir adım geriye çekilip akıl ve vicdan penceresinden fotoğrafa bakmak yeterlidir” dedi.

Katar ziyareti öncesi Siirt’e giderek çok sayıda açılışı gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kanaat önderleri ve STK’ların da yer aldığı Demokrasi Konuşmaları programına katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a eşi Emine Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da eşlik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerçekleştirilen programda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

BENİM MİLLETİM BUNLARIN DEFTERİNİ DÜRECEK

Sözlerine terörle mücadele konusuna değinerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Az önce Süleyman Bey bana bir müjde verdi. Bir mağarada sıkıştırılan toplamda 9 terörist halledildi. Onlar kaçacak biz kovalayacağız. Er ya da geç bunları kazımadan bize durmak duraksamak yok. Her ne kadar Bay Kemal onların parlamentodaki temsilcileriyle el ele omuz omuza Ankara’dan İstanbul’a yürüse de onlar gibi bizler de görevimizi yapacağız. Benim milletim bunlarında defterini dürecektir. Bugünde burada Diyarbakır annelerimizden şehit annelerimize, azınlık temsilcilerimizden 28 Şubat mağdurlarına kadar herkesi dinleyeceğiz. Ellerinde gelse bugün hala Türkiye’yi yeniden zihniyeti ve uygulamalarıyla tek parti faşizmine geri döndürecekler. Ellerinden gelse bu milletin hangi inanca hangi kökene sahip olursa olsun kendileri gibi düşünmeyen herkesi imha edecekler. Hamdolsun başaramıyorlar, başaramayacaklar. Karanlığa asla teslim olmadık. Helalleşme diye ortaya atılanların buradaki kardeşlerimizden helallik almaları lazım. 1960 darbesinden 1980 darbesine 1997 postmodern darbesinden 15 Temmuz darbe girişimine uzanan bir utanç galerisinden geçerek geldiğimiz bu yer hepimiz için çok kıymetlidir” diye konuştu.

MESELENİN DOLAR OLMADIĞINI ANLAMAK İÇİN AKIL VE VİCDAN PENCERESİNDEN BAKMAK YETERLİDİR

Ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin bütünlüğünü bozmak için oynanan oyunların farkındayız. Onun her fırsatta tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet diyoruz. Bunları söylerken de oynanan tüm senaryolara meydan okuyoruz. Türkiye’yi geldiği noktayı yok sayıp bizi yeniden iç kavgalarımızın bataklığına itmek isteyenlere fırsat vermiyoruz. Irak’tan Suriye’ye, Libya’dan Sudan’a kadar pek çok yerde sergilenen oyun bizde de denenmek istendi. Bu hesaplaşmaların hepsinden de anlımızın akıyla çıktık. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz. Şunu açıkça belirtmek istiyorum. 2008’de bizi teğet geçecek demiştim ve hatırlayın bizi teğet geçti. Burada meselenin dolar olmadığını meselenin faiz olmadığını anlamak için bir adım geriye çekilip akıl ve vicdan penceresinden fotoğrafa bakmak yeterlidir. Siyasi özgürlük ile ekonomik özgürlük madalyonun iki yüzü gibidir. Biri olmadan diğeri anlamsızdır. Biz her nasıl bu süreçlerde vatandaşlarımızı özgürlüklerine kavuşturduysak. Ekonomide de yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve büyüme merkezli yeni programımızla refahı yaygınlaştıracağız” dedi.

KANDİL'İN MENSUPLARIYLA BİRLİKTE YÜRÜYORSUN

Demokrasi Konuşmaları kapsamında söz alan Diyarbakırlı annelerin konuşmaları sonrası sözlerine devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bay Kemal, ‘Kandili yakıp, yıkacağım’ diyor. Sen Kandil’i yakıp yıkacağım diyorsun Kandil’in mensuplarıyla birlikte Ankara’dan İstanbul’a yürüyorsun. Bu nasıl yakmaktır nasıl yıkmaktır. Kimi aldatıyorsun. CHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Aman bu işe dikkat edelim. Şu anda HDP’nin önünde Diyarbakır anneleri var. Kaç kere bu annelerin yanına giderek ziyaret ettin? Onların derdiyle kaç kere dertlendin? Çünkü böyle bir dertleri yok ama bizim derdimiz var. Biz bu derdimizle beraber inşallah Diyarbakır annelerinin diğer illere de yavaş yavaş savrulmasıyla hep yanında olduk, yanında olacağız. Onların evlatları dağdan geldikçe onları mutlu oldukça bizde mutlu olacağız. İşin sonunda terör örgütlerinin kökünü kazıyacağız" diye konuştu.

'AYNI MÜCADELEYİ EKONOMİDE VERİYORUZ'

Bunun için her fırsatta, "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet." dediklerini aktaran Erdoğan, "İşte bunu derken bu senaryoların hepsine de meydan okuyoruz. Türkiye'nin demokraside, hak ve özgürlüklerde, ekonomik kalkınmada geldiği seviyeyi yok sayıp bizi yeniden kendi iç kavgalarımızın bataklığına itmek isteyenlere fırsat vermiyoruz. Irak'tan Suriye'ye, Libya'dan Sudan'a kadar pek çok yerde sergilenen oyun bizde de denenmek istendi. Allah'ın yardımı ve milletimizin ferasetiyle asırlık hesaplaşmaların hepsinden de alnımızın akıyla çıktık. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz." dedi.

'MESELE DOLAR DEĞİL'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun söz konusu olduğunu söylediği 2008 yılında "Bizi bu teğet geçecek." dediğini aktararak, "Hatırlayın, bizi teğet geçti. Burada meselenin dolar olmadığını, meselenin faiz olmadığını anlamak için şöyle bir adım geriye çekilip akıl, izan ve vicdan penceresinden fotoğrafa bakmak yeterlidir. Dün kendimizle birlikte tüm mazlum ve mağdurların güvenliği için ne dedik 'Dünya beşten büyüktür' diyerek meydan okuduk. Bugün yine kendimizin ve dostlarımızın ekonomik özgürlüğü, refahı, geleceği için 'Dünya beşten büyüktür' diyoruz." diye konuştu.

Siyasi özgürlükle ekonomik özgürlüğün madalyonun iki yüzü gibi olduğunu, biri olmadan diğerinin anlamsız olacağını dile getiren Erdoğan, "Biz ülkemizde nasıl tüm vatandaşlarımızı en geniş hak ve özgürlüklere kavuşturmuşsak, inşallah ekonomide de unutmayın yatırım, istihdam, üretim, ihracat, büyüme merkezli yeni programımızla refahı yaygınlaştıracağız. Bugün demokrasiyi konuşuyoruz, inşallah yarın milletimizin refahını nasıl arttırdığımızın muhasebesini yapacağız. Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez. Nereden nereye geldiğimizi doğru şekilde tespit etmeden nereye gideceğimizi bilemeyiz." dedi.

Merhum Sezai Karakoç'un "Kar Şiiri"ni okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evet bir gün herkes milletimizle birlikte verdiğimiz demokrasi mücadelemizi de anlayacak, ekonomi mücadelemizi de anlayacak, medeniyet mücadelemizi de anlayacak." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa, gelecek haftalarda farklı illerde farklı konu başlıklarıyla devam edeceklerini belirtti.

EMİNE ERDOĞAN: DİYARBAKIRLI VE TÜRKİYE'DEKİ MAĞDUR ANNELERİN SÖZCÜSÜ OLDUNUZ

Biçer'in sözleri üzerine Emine Erdoğan, "Yolunuz, bahtınız açık olsun. Oğlumuza da selamlar, gözlerinden öpüyoruz kendisinin. Allah sizden razı olsun. Diyarbakırlı ve Türkiye'deki mağdur annelerin sözcüsü oldunuz. Kendilerine güven getirdiniz, Allah sizden razı olsun." ifadelerini kullandı.

28 ŞUBAT SORUSU

Katsayı engeline ilk takılan imam hatiplilerden olduğunu dile getiren Ayşe Irmak Yüksel'in, "28 Şubat'ta siz neler yaşadınız, siz neler düşündünüz? Bu problemin çözümü için siz neler hissediyordunuz?" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat öncesi ve sonrası Türkiye'nin çok farklı bir dönemi yaşadığını kaydetti.

'BU İŞİN HESABINI SORACAĞIZ DEDİK'

Bu dönemin mağdurlarının ve mazlumlarının bulunduğunu söyleyen Erdoğan, "Hep düşüncemiz şu oldu 'Biz bu işin hesabını Allah'ın izniyle soracağız' dedik ve Rabb'im o fırsatı verdi. Rabb'im o fırsatı verdikten sonra da hemen adımlarımızı kararlı bir şekilde attık. Biz göreve geldik, geldiğimiz andan itibaren arkadaşlarımızın inanın bana hep sordukları, bu 28 Şubat meselesi hep gündemimizde oldu, 'Başbakanım ne yapıyoruz, bununla ilgili ne gibi adımlar atıyoruz'. Dedik ki 'Yavaş yavaş gideceğiz, aceleciliğe gerek yok ama biz o mağdur, mazlum olan tüm kardeşlerimizin haklarını da kendilerine iade edeceğiz'. Elhamdülillah bunu da tereyağından kıl çeker gibi çektik ve büyük oranda bu işi de başardık. Bazı tabii bizi anlamayanlar olmadı değil, oldu ama sonra onlar da anladılar ve şu andaki noktaya da geldik." dedi.

İşin kolay olmadığını, hassas davranılması gerektiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu hassasiyet içerisinde de sadece o süreç değil, onun dışında yaşananlar da biliyorsunuz ortada yani bir 15 Temmuz'u da düşünün. 15 Temmuz'dan sonra bize söylenen ne biliyor musunuz hala, şu içeride olan FETÖ'cüler var ya, 'Ya işte bunlar niçin içeride hala tutuluyor, bunların bırakılması lazım'. Ya nasıl bırakılması lazım yani bunların yapmış olduğu bu zulüm, böyle tarifi mümkün mü? Değil. Bunun bedelini ödemeleri lazım, ama biz şu anda hala onların ödettiği faturaların maalesef acısını çekiyoruz. Bunlar ne terörle mücadele ettiler... Bu ülkede kendileri zaten adeta terörizmin altyapısını oluşturdular. Yargıda oluşturdular, devletin kurumlarında oluşturdular ve buralarda oluşturdukları bu altyapıyla da ne yazık ki altından kolay kolay kalkılamayacak bu ülkeye, bu millete bedel ödettiler."

Bu kişilerin şu anda çeşitli ülkelerde kaçak olduklarını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"Bunlar kaçıp gittiler, bu kadar rahatlar. Düşünün şu anda işte hemen komşu diye bildiğimiz Yunanistan'da yaşayabiliyorlar. Şimdi biz de bunlara yargının verdiği hüküm neyse bu hükmün gereğini yapacağız. Tabii Ayşegül kardeşimin de ifade ettiği gibi onlar size olan zulmün bir başka çeşidini evlatlarının Kandil'e kaçırılması veya Kandil'in dışında farklı yerlere kaçırılmasıyla onlara ciddi manada zulmettiler ama şimdi Bay Kemal ne diyor? 'Ben Kandil'i yakıp yıkacağım' diyor. Sen 'Kandil'i yakıp yıkacağım' diyorsun Kandil'in mensuplarıyla beraber Ankara'dan İstanbul'a yürüyorsun. Bu nasıl yakıp, yıkmaktır, kimi aldatıyorsun? Ben de CHP'ye gönül veren kardeşlerime söylüyorum, aman bu işe dikkat edelim. Buyurun işte şu anda HDP'nin önünde Diyarbakır anneleri var, kaç kere gittin de Diyarbakır annelerini ziyaret ettin, onların derdiyle acaba kaç kere dertlendin? Böyle bir durumları var mı? Yok. Çünkü dertleri yok ama bizim derdimiz var. Biz bu derdimizle beraber inşallah Diyarbakır annelerinin diğer illere de yavaş yavaş savrulmasıyla beraber hep yanında olduk, yanında olacağız ve onlar evlatları dağdan geldikçe onlar nasıl mutlu oluyorlarsa biz de aynı şekilde mutlu oluyoruz ama yeterli değil bunların kökünü kazıtıp ve Diyarbakır anneleri gibi tüm annelerin de inşallah mutluluğunu gözlerinde gördüğümüz an biz de mutlu olacağız."

Safiye Işık isimli vatandaşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kahramanmaraş'taki gençlik buluşmasında "Eşimle şiir gibi bir yaşamımız var." dediğini aktararak, "Sizce şiir gibi bir yaşam ne demek ve siz yol arkadaşlığınızı nasıl tanımlardınız? Böylesine yoğun bir tempoda şiir gibi bir evliliği sürdürmek zor olmuyor mu?" sorusuna Emine Erdoğan, "Yani şiir gibi bir evlilik illaki şair olmaya gerek yok, şiir gibi evlilik demek sadece her gün sevinç, mutluluk öyle bir şey de değil. Acısıyla, tatlısıyla, üzüntüsüyle, kahrıyla bunları hep birlikte paylaşmak ve birlikte yol yürümek. Biz bunu yaptık. Şiir yazmıyoruz ama şiir gibi yaşıyoruz." karşılığını verdi.

İstanbul Süryani Kadim Vakfı Başkanı Sait Susin, Süryanilerin son 20 yıl içinde yaşadıkları kazanımları anlatarak, Erdoğan'ın Cumhuriyet tarihinde sıfırdan yapılacak bir kilisenin yapım talimatını verdiğini ve temel atma törenine katıldığını hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhuriyet tarihinde de bir ilk." dedi.

SİİRT YEMEKLERİ Mİ YOKSA KARADENİZ YEMEKLERİ Mİ?

"Siz evde Siirt yemeklerini mi yoksa Karadeniz yemeklerini mi tercih ediyorsunuz? Cumhurbaşkanımıza Siirt yemeklerini sevdirdiniz mi?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, evlendikleri zaman Karadeniz yemeklerini hiç bilmediğini söyledi.

Karadeniz yemeklerini hiç bilmediği halde kısa zamanda alıştığını ve severek yediğini dile getiren Emine Erdoğan, "Bu arada tabii Başkan da bize gelip gittikçe nişanlılık döneminden itibaren Siirt yemeklerimizi ikram ediyorduk. O da gerçekten çok beğendi." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Siirt yemeklerini bilmediğini belirterek, kayınvalidesinin bu işlerde hassas olduğunu kaydetti.

Emine Erdoğan, Siirt'te doğmadığını ve büyümediğini ifade ederek, Siirtli olmaktan her zaman gurur duyduğunu söyledi. İstanbul'da doğup büyüdüğünü anlatan Emine Erdoğan, Siirt yemeklerinin evlerinde her zaman olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve çocuklarının yemek seçme huyunun olmadığını dile getiren Emine Erdoğan, evde iki tarafın yemeğinin de severek yendiğini kaydetti.

Nergis Erdik, geçen yıl vefat eden kardeşi eski AK Parti İstanbul Milletvekili Markar Esayan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sevdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Esayan'ın gerçekten çok farklı biri olduğunu, son dönemlerinde ıstırabına rağmen yaşamı ve istikameti kaybetmeden yoluna devam ettiğini söyledi.

Erdoğan, "Onun o duruşu bizde özellikle cemaate bakışı bile değiştirdi. Nitekim arkadaşlarımızın içerisinde de yani Markar'ın o duruşu sebebiyle yaklaşımları çok farklı olanlar, gerek vefatında da bunu ortaya koydular. Markar farklı bir insandı. Kalemiyle farklıydı, Merkez Karar Yönetim Kurulu'ndaki düşüncelerini ortaya koyuşuyla farklıydı ve biz onun farklılığını da hep hayırla yad ettik." diye konuştu.

Bitlis'ten gelen Nisanur Karayağız da çevre ve doğa konusunda yapılan çalışmalara değinerek, Erdoğan çiftine İstanbul'daki evlerinde hayvan besleyip beslemediklerini sordu.

Emine Erdoğan, Üsküdar'da bahçeli bir evde büyüdüğünü ve kedisi olduğunu belirtti. Dönem dönem farklı hayvanları sahiplendiklerini ifade eden Emine Erdoğan, oğlunun bir köpeğinin, torunlarının da kedilerinin olduğunu kaydetti. Evlerinde de kedilerinin bulunduğunu anlatan Emine Erdoğan, sahiplendiği "Leblebi" isimli engelli köpeğin de Ankara'da kendileriyle beraber olduğunu söyledi.

Emine Erdoğan, "Herkese tavsiye ederim. Satın almayı değil de hayvan barınaklarından hayvan edinirlerse hem kendileri hem çocukları için çok daha iyi olur." dedi.

"Üzerinizdeki özel bir kumaş herhalde. Şalu şepik dediklerinden. Onu anlatır mısınız?" sorusuna karşılık Emine Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bugün gerçekten bir tevafuk oldu. Başkan'ın ne ceket giydiğini göremedim ben. Sonra Siirt'e geldikten sonra fark ettim ki ikimiz de aynı kumaştan ve aynı renkten giyinmişiz. Bunun bir özelliği var. Bu, Siirt'e has Eruh ilçemizde yapılan bir dokuma. Eni çok dar. Geleneksel bir dokuma, keçi yününden sanıyorum. Yanlış söylemiyorum inşallah. Bu kumaşlarımız teşvik verilerek, Sayın Başkan'ım geleceğe de taşınsın istiyorum. Evet, şalu şepik kumaşından yapılan giysilerimiz bunlar. İnşallah tasarımcılarımıza da bir örnek oldu."
Konya'dan gelen 15 Temmuz gazisi Halit Şener de "Belki kısa vadede darbeler gündeminizde olmayabilir. Tekrarlanmaması için toplumumuza tavsiyeleriniz nedir?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

'BEDELİNİ AĞIR ÖDERLER'

"Her şeyden önce tabii Allah bizlere bir daha bu tür 15 Temmuz'ları falan yaşatmasın. Çünkü 251 şehidimiz, 2 bini aşkın gazimiz var. Bütün bunların içerisinde Ankara, İstanbul başta olmak üzere buralarda bu şehitleri, bu gazileri verdik. Bu işin banisi, bu işin bir numaralı sorumlusu kimdir dendiği zaman FETÖ terör örgütü. Onun özellikle attığı adımlarla bunlar oldu. Hele ben Ankara'daki özel kuvvetlerde, oradaki o kahraman polislerimizin şehadetlerini onları da unutamıyorum. Çünkü onlar çok çok farklı. Özel kuvvet olarak yetişmiş bu insanları bile havadan bombardımanla şehit ettiler. Bu vicdanla şunla bunla bunun tanımı mümkün değil. Aynı şekilde İstanbul'da şehitler köprüsü üzerinde olan hadiseler. Her an her şeye buna rağmen hazır olmamız lazım. Ama bundan sonraki süreç 15 Temmuz gibi olmaz. Bundan sonraki süreçte biz birçok şeye hazırız. Bedelini ağır öderler."

ALEVİLERLE İLGİLİ SORU

Cem Vakfı kurucu üyelerinden Ercan Güvenç'in Alevilerin yaşadıkları birtakım sorunları ve taleplerini dile getirmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Az önce onu da güzel ifade ettiniz. Bu işi şu anda en büyük tahrik unsuru olan yurt dışı, yurt dışında da birinci derecede Almanya. Almanya'da da özellikle Alevilik'ten öte Ali'siz Alevilik ile adeta bir yeni din ihdası öne sürülüyor. Cumhuriyet Halk Partisi orada o işi yürüteni de hatta buradan aday yapmak da istedi. Bunların da zaten kimler olduğunu bilirsiniz. Ciddi de onlara para desteği veriyorlar. Bundan 2 yıl öncesi rakamla 30 milyon avro yıllık, bunlara bir parasal destekleri de olmuştu.

Şimdi Türkiye'de mesela ben belediye başkanlığım döneminde, şimdi de yine bizim partinin belediyeleri noktasında arkadaşlarımıza tavsiyemiz şudur, özellikle cemevi vesaire açma noktasında destek aradıkları zaman elinizden gelen desteği verin. Ben belediye başkanlığımda Küçükköy tarafında bir yer tahsis ettim. Tahsis etmekle kalmadım bir de bu cemevinin yapılması için kendilerine, beton vesaire falan bunları vermeye kalktım bunlar birbirine girdi.

Sen nasıl olur da kalkıp Tayyip Erdoğan'dan bu desteği alırsın. Yani böyle bir sıkıntı şu anda Alevi kardeşlerimizin arasında var. Anlaşamıyorlar, burada bir defa mali noktadaki destek konusunda da anlaşamıyorlar. Devletten alalım mı? Almayalım mı? Sözleri şu, eğer alırsak devletin güdümüne gireriz. Bunu işliyorlar. Biz de diyoruz ki niye güdüme gireceksin ki?

Yani belli bir ücreti devlet ihdas ediyor da veriyorsa zaten verir. Niye güdümüne gireceksin? Ama bu anlayış da var. Önce bunun halli gerekiyor. Bunun halli gerektiği takdirde birçok şey daha da kolay aşılabilir. Bütün mesele birbirimizi anlamak. Birbirimizi anladığımız anda zaten bu ülkenin evlatlarıyız, bu milletin evlatlarıyız. Dolayısıyla bu sorunu da gidermiş oluruz. Olay bu."

ETİKETLER:
Recep Tayyip Erdoğan
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Misafir 6 Aralık 2021 Pazartesi 20:51

aynı fıkırde degılım.tam tersı olacak.gorus bu.

Yorumu oyla      0      0  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan yarın Katar'a gidiyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Katar Devleti Emiri Şeyh Temim bin ...
Kılıçdaroğlu'ndan kadın hakları günü paylaşımı!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kadınlara seçme ve seçilme hakkının tanınmasının ...
Akşener'den 'iktidar' mesajı: Geliyor olduğumuz gerçektir
Partisinin Ankara'daki üye katılım toplantısında konuşan İYİ Parti Genel ...
 
Mahir Ünal: CHP seçmeni Kılıçdaroğlu'na güvenmiyor
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet ...
Mersin Valiliğine CHP'den cevap: Gerçekleri küçültmeye kalkan, kendini küçültür
Dün Mersin'de gerçekleştirilen CHP mitinginin ardından Mersin Valiliği ...
CHP'li Karabat: Geliyor gelmekte olan
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, "İki fotoğrafın arasında sadece ...
 
AK Partili İşler: Türkiye'yi IMF boyunduruğundan kurtaran AK Parti iktidarıdır
Partisinin katıldığı bir etkinlikte konuşan AK Parti Ankara Milletvekili ...
KDV'siz mama çağrısı siyasilerin de gündeminde!
Devlet Bahçeli’nin Özel Kalem Müdürü Murat Çeliker, sosyal medya hesabından ...
Meral Akşener’e yönelttiği soru sonrası tartaklandı
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e Amasya gezisinde soru yönelten ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
Haber
dolar
AB
DEAŞ
Kızılyıldız
GİB
siyanürlü mektup
GAZİANTEP
suriye