Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Külliye'deki Danıştay Sempozyumunda açıklamalarda bulunuyor. Andımız kararıyla dikkatleri üzerine çeken Danıştay'a sert eleştiriler yönelten Erdoğan, "Türkiye uzun yıllar milli iradeyi esir alan vesayetçi yapıdan kurtulmuş, gerçek demokrasiye geçiş konusunda tarihi bir adım atmıştır. Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi devam edemez. Bazı uygulamalar görüyorum ki çok başlılığa doğru bir süreç var. Danıştay bana bunu nasıl izah edecek" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları;
"Bu sempozyum sadece Danıştayımızın 150'inci kuruluş yıldönümü kutladığımız bir dönemde gerçekleşmiyor. Tarihin en köklü reformlarına imza attığımız 24 Haziran sonrasına geliyor. Türkiye'de artık hiçbir şeyin eskisi gibi devam etmesi mümkün değildir. 24 Haziran seçimleri itibariyle ülkemiz parlamenter sistemi bırakarak yepyeni bir kulvara girmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Danıştay'ın bizzat şahitlik ettiği Türkiye'nin yönetim sistemi tartışmlarında hayata geçirdiği en önemli reformlardan birisidir. Türkiye uzun yıllar milli iradeyi esir alan vesayetçi yapıdan kurtulmuş, gerçek demokrasiye geçiş yolunda tarihi bir adım atmıştır.
Yeni sistemin özelliği yürütmede çift başlılığı kaldırmıştır. Kuvvetler ayrılığını gerçek anlamda işletemeyen, millet iradesini antidemokratik kurum ve kuruluşlarla frenleyen çarpık anlayış düzeltilecek diyorum ama kendi kendime soruyorum; düzeltildi mi? Bazı uygulamalar görüyorum ki, çok başlılığa giden bir süreç var. Bazı kavramlarda da zorlanıyorum. Başlık çok çok güzel. Şura-yı Devlet, devletin danışması, danıştığı organ. Karar, icra bu kimin; bu da yerindelik anlamıyla iradenindir. Burayı iyi anlayamazsak, olay İzmir Limanı'nın biz ihalesini yapıyoruz, Danıştay da İzmir Limanı ihalesi 2 yıl bekliyor, 2 yıl sonunda alacak kişi vazgeçiyor ve biz 1 milyar dolar kaybediyoruz. Bir bunu bana Danıştay nasıl izah edecek? Danıştay 1 milyar doların hesabını kim verecek? 1 milyar doları bu millete ödetmeye kimsenin hakkı yok. Danıştay böyle bir kararı geciktirmede, ağırdan aldığı zaman kim bunun hesabını soracak. Böyle bir merci yok.
16 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı döneminde bunları çoğu zaman yaşadım. Son anayasa değişikliğinde danışır noktasında değişikliğe gittik ama bu hala Danıştay'a nüfuz etmemiş. Halbuki bu değişiklik yapıldı. 16 Nisan halkoylamasıyla yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığının da anayasa çerçevesi içine alınması tarihidir. Bağımsızlık yargıya dış etkiden korurken, tarafsızlık da politik tutumlardan arınmış bir muhakemeyi ifade eder. Yargının hakemlik vasfını yerine getirebilmesi yargının bu iki çerçeveye sadık kalmasıyla mümkündür.
17/25 Aralık ve 15 Temmuz'da yaşadığımız acı tecrbüler bunların ne kadar hayati öneme sahip olduğunu göstermiştir. Bağımsızlık ve tarafsızlık yerine FETÖ'den gelen emirleri yerine getirenler ülkemizi felakete sürüklemiştir. İstiklal Harbi'nde olduğu milletimiz ve devletimiz sırt sırta vererek işgal girişimini püskürtmüştür."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...