Edirne F Tipi Cezaevi'nden avukatları aracılığıyla Reuters'ın sorularını yazılı olarak yanıtlayan Demirtaş, 'Adalet Yürüyüşü', 2019'da yapılması planan seçim ve HDP'li vekillerin tutukluluk durumu ile ilgili değerlendirmeler yaptı.
Demirtaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından gerçekleştirdiği 'Adalet Yürüyüşü' ile ilgili olarak şöyle konuştu:
"Adalet için bütün toplumun birlikte hareket etmesi gerekir. Parlamento içinde ve dışında demokrasi ve adaletten yana olan herkesin işbirliği yapabilmesi ve Türkiye toplumunun ortak çıkarları etrafında bir araya gelebilmesi lazım. Biz CHP ile siyasi bir ittifak arayışında değiliz. Ama adalet ve demokrasi için toplumsal mutabakatlara hayır demeyiz."
'Adalet Yürüyüşü'ne HDP Eş Başkanı Serpil Kemalbay, Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden eski Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk dahil HDP'li milletvekilleri de bir süre katılmıştı.
Demirtaş, cumhurbaşkanlığı için 2019 Kasım ayından önce bir erken seçim bekleyip beklemediği ve seçimde 'hayır' cephesi olarak ne yapılması gerektiğinin sorulmasına karşılık da şunları ifade etti:
"Seçimin erkene alınma ihtimali var elbette. O zamana kadar siyasi yelpaze nasıl şekillenir bunu kestirmek kolay değil. Ancak yine de referandumdaki 'hayır' bloğu genişleyerek bir demokrasi bloğuna dönüşürse, bu Türkiye'nin demokratik geleceğinde katkı sunucu bir rol oynayabilir."
Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısına çıkacak aday ya da adaylar hakkında konuşmak için erken olduğunu da söylerken, HDP'nin kesinlikle baraj altında olmadığını ve yaptırdıkları anketlere göre oy oranlarının yüzde 13-14 civarında olduğunu belirtti.
HDP'nin mayıstaki kongresine gönderdiği mesajla yaptığı barış planı hazırlanması çağrısı ile ilgili soruyu da yanıtlayan Demirtaş, şunları kaydetti:
"Barışın ayaklar altına alındığı, demokrasinin askıya alındığı bu dönemde somut bir barış mücadelesi planı, programı ortaya koymak önemlidir. Sanıyorum önümüzdeki günlerde HDP bu konuda bir deklarasyon yapacaktır."
Bu çerçevede HDP'nin yarın Türkiye'nin temel sorunlarına çözüm sunmak amacıyla "Demokrasi Mücadelesi Deklarasyonu'nu" İstanbul'da açıklaması planlanıyor.
Demirtaş, HDP'nin barış ve demokrasi için mücadele çağrısının muhatabının öncelikli olarak toplum olduğunu da söyleyerek, hükümetten bir beklenti içinde olup olmadıkları sorusunu da şöyle yanıtladı:
"AKP'nin demokrasi ve barış ortak paydasında kimseyle buluşacağını düşünmüyorum. Ancak toplum, bu değerler için mücadele etmeye devam edecektir."
Demirtaş, yeni bir çözüm sürecinin başlayıp başlayamayacağı ve AKP ile herhangi bir görüşme olup olmadığı sorusuna karşılık da şöyle konuştu:
"AKP ile HDP arasında hiçbir şekilde görüşme yoktur. Kürt tarafı, barış için anlamlı bir müzakereye her zaman hazır olduğunu açıkladı. Ama maalesef Erdoğan ve AKP iktidarı 'çözüm süreci' kavramının kullanılmasını dahi kendi partililerine yasakladı."
HDP'li milletvekillerinin tutukluğunun siyasi bir karar olduğunu bir kez daha söyleyen Demirtaş, "Türkiye'de şu anda yargı tümüyle AKP'nin baskısı ve kontrolü altındadır. Hiç kimsenin adil yargılanma ihtimali yoktur. Hukukun üstünlüğü değil, AKP'nin çıkarlarına ve beklentilerine göre işleyen bir yargı mekanizması vardır" dedi ve tutuklanmalarının anayasa, yasalar ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarına açıkça aykırı olduğunu savundu.
Bu arada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), HDP'nin başvurusu üzerine birkaç gün önce aldığı kararla HDP'lilerin durumunu acil koduyla işleme koyarak, Türkiye'den savunma istedi.
Sputnik
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...