Sahte bir Twitter hesabından atılan tweetlere dayanılarak tutuklandığını ifade eden Demirtaş, "Beni yargı arenasına attınız. Resmen aslanlar parçalasın diye" ifadesini kullandı.
HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklu yargılandığı ve Ankara 19'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davası Sincan Cezaevi Kampüsü'nda başladı.
Bugünkü duruşmada savunmasına Kürtçe başlayan Demirtaş, ilk olarak açlık grevindeki Leyla Güven'i selamladı. Demirtaş, mahkeme heyetine seslenerek, "Yargılamayı tarafsız yürütemeyeceğiniz gerekçesiyle öncelikle heyet olarak çekilmelisiniz, aksi halde reddi hakim talebinde bulunacağız" dedi.
'MAHKEME HEYETİ ÇEKİLMELİ'
Gazete Duvar'ın aktardığı habere göre, Demirtaş savunmasında şunları söyledi:
— Mahkeme heyetinden iki talebim olacak. Mahkeme heyeti olarak tarafsız ve bağımsız yürütemeyeceğiniz gerekçesiyle öncelikle heyet olarak çekilmelisiniz, aksi halde reddi hakim talebinde bulunacağız.
— Beni sahte bir Twitter hesabından atılan tweetlere dayanarak tutukladınız. Üstelik bu deliller bugün cemaat üyesi olmakla suçlanan kişiler tarafından hazırlandı ve siz bunlara dayanarak beni tutukladınız. 24 Haziran'da düzenlenen seçimde cumhurbaşkanı adayı olmama rağmen tahliye talebimi reddettiniz. AKP seçimi kazansın diye beni içeride tuttunuz. Bir hücrede seçim çalışması yürüttüm ve buna siz sebep oldunuz. Ben içeride olduğum için AKP seçimleri kazandı. Heyet olarak tutukluluğun devamı kararlarınızla AKP'ye açık destek sundunuz. Ben sizden ne adli kontrol ne tahliye talep ettim. Kovsanız da kaçmam. Edirne'den atsanız da geri dönerim. Siz beni yargı arenasına attınız. Resmen aslanlar parçalasın diye. Ama partimin de halkımın da avukatlarımın da desteğiyle buradayım.
— Adalet Bakanlığı'na ‘biz bu AİHM kararını ne yapalım' diye sormuşsunuz. Adalet Bakanlığı kim? Benim AİHM'de karşı tarafım. ‘AİHM kararı ne zaman kesinleşmiş?' Bu kadar hukuk bilginiz vardır herhalde sayın hakim. AİHM'in aldığı karardan sonra tahliye talep ettik, siz hükümetin tavrını görmeyi beklediniz. Tahliye talebimizi reddettiğiniz kararınızın gerekçesi AKP'nin hazırlamış olduğu AİHM kararı hakkındaki rapor ile aynı. Bari gerekçelerinizin farklı yazsaydınız, daha saygın olurdu. Mahkeme heyetine, tahliye talebimi incelerken, AİHM kararı kesinleşti mi diye Adalet Bakanlığı'ndan görüş istediniz. Adalet Bakanlığı hükümeti AİHM'nde temsil eden kurumdur, yani taraftır. Siz davamda taraf olan bir kurumdan görüş isteyerek alenen taraf tuttunuz.
— AİHM kararı için Adalet Bakanlığı'ndan görüş istediniz. Adalet Bakanlığı AİHM yargılamasında karşı taraftır. Siz dosyadaki tarafa ‘ne diyorsunuz uygulayalım mı bu kararı' dediniz. AİHM kararlarının nasıl uygulanacağını bilmiyorsanız nasıl hakim oldunuz?
— Sizden hiç tahliye talep etmedim. Şimdi de etmiyorum. Burada 90 yaşıma gelsem, ağzımda diş kalmasa da yine sizden tahliye talep etmeyeceğim. Siz beni kendi iradenizle tutuklamadınız ki tahliye edebilesiniz. Ben burada tutuklu değilim, bir siyasi rehineyim. Ben bir siyasi rehineyim ve siyasi rehineler tahliye talep etmezler. İstanbul İstinaf Mahkemesi bütün dünyanın gözü önünde hiç utanmadan usule, yasaya, her şeye aykırı olan bu kararı onadı. Karar veren hakimlerden biri de AKP'li eski avukat. Hakim olduktan sonra jet hızıyla istinaf hakimi oldu.
— İstinaf Mahkemesi benim kararımı onadığı esnada Ankara Cumhuriyet Başsavcısı, Recep Tayyip Erdoğan'la fotoğraf veriyordu. Bunların hiçbiri tesadüf değil. Yine diyorum krala yaslanan düşer.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...